Bölüm 1 ❤️‍🔥

163 2 0
                                    

Usulca dalıp gittim denizin en uçsuz bucaksız yerlerine kumsal da otururken... Oysa 1 hafta önce hayatım ne kadar da normal ve sıradan Dı her şey olması gerektiği gibiydi her şey sıradan Dı ama şimdi öyle değil şimdi nasıl başa çıkacağımı bilmediğim bir sürü derdim olmuştu. Derin bir iç çektim ve gözlerimi kapatıp arkaya doğru uzandım. Kaybolup gitmek istiyordum yok olup her şeyi unutmak istiyordum.Hee bu arada ben Tuğçe.Musmutlu giden bir hayatımın 1 haftada çöküş hikayesi..

1 hafta önce...

"hadi kızım artık uyanmalısın saat kaç oldu" diyen annemin tatlı sesiyle açtım gözlerimi gerçi açmakta da baya zorlanmıştım, uykuyu seven bir insandım akşam 8 de bile yatsam ertesi gün öğleye kadar uyuyabilirdim ama bu çokta mümkün olan bir durum değildi. Gözlerimi açmış dışarıdan süzülen ışığa karşı direnmeye çalışıyordum aynı zamanda da hayatıma sorgula evresiydi bu, ama bu sefer o kadar uzun sürmedi çünkü annemin tatlı sesi yine düşüncelerimi bölmüştü. Onu daha fazla sinirlendirmek istemedim çünkü sinirlenince Laz damarı tutuyordu ağzından çıkan hiçbir şeyi anlamıyordum hatta bazen annemi tanımakta zorlanıyordum.. Evet annem babam dedelerim babaannem anneannem yani kısaca tüm sülale rizeliydik bende de biraz asilik vardı ama okulu dışarıda okuyunca her zaman geçerli olmuyordu o asiliğim.. Yataktan doğruldum camdan denize bir göz kırpıp banyoya doğru ilerledim, odam deniz manzarılıydı çünkü denize yakın bir yalıda oturuyorduk aile durumumuz baya iyiydi bende evin tek çocuğu Tuğçe aslanoğlu.Annem ile babam ayrılınca dedem babamın soy adını taşımamı istemedi beni kendi evladıymış gibi nufüsuna aldı babamla da görüşmemi yasakladı ki zaten o demese Bile ben onunla görüşmek istemezdim çünkü babam iki kadının yani benim ve annemin çok fena kalbini kırmıştı onu hiç affetmedik affetmeyede niyetimiz yoktu. Kısa bir duşun ardından çiçekli mini elbiselerimden birini üzerime geçirdim üzerin de papatya desenleri vardı papatyalara bayılırdım en sevdiğim çiçekti. Sütlü karemel su dalgası saçlarımı da salık bırakıp ön perçemlerime hafif çekil verdim çok makyaj yapmayı seven bir insan değildim benim için bir rimel ve ruj yeterliydi. Beyaz spor ayakkabılarımı da ayağıma geçirip aşağı indim, annem bana biraz tatlı ama birazda kızgın bir şekilde bakıyordu annemle babam boşanınca dedem bizi bırakmadı onun evinde yaşamaya başladık dedem 60 65 yaşlarında bir adamdı ama gören 65 yaşında demezdi gayet formunda bir adam Dı. Karanlık işlerle uğraştığı çok belliydi ama hiçbir zaman kurcalamadım zaten aslanoğlu soyadını almamı bundan dolayı istiyordu bana zarar gelmemesi için bir soy adı insanı ne kadar koruyabilirdi ki."günaydın ayçiçeğim" diyip annemin yanağına ufak bir buse kondurdum oda bana aynı şekilde içtenlikle gülümseyip yanağımı öptü."bu gün bir planın var mı kızım" diye sordu annem."arkadaşlarla sahilde buluşup alışverişe gitmeyi planlıyorum anne hayırdır yoksa senin başka bir planın mı var"Diye sordum annemle arkadaş gibiydik her şeyi konuşup bir şekilde yolunu bulurduk." yok kızım öylesine sordum seni böyle özenle giyinmiş görünce dedim herhalde artık bir erkek arkadaş var" diyip göz kırptı.Ama ben annemin aksine gözlerimi devirdim, çünkü birine aşık olmak sevmek bunlar bana tuhaf geliyordu bu zamana kadar hiç aşık olmamıştım hatta hiç sevgilim bile olmamıştı bana boş gelen şeylerdi sanki birini hayatıma alırsam sonunda babam gibi çekip gidicek sanıyordum o yüzden bir erkekle olmak hayatta istediğim en son şeydi.Annemle güzel güzel sohbet edip gülerek kahvaltımızı yapmıştık. Sonra ben annemi tekrar öpüp evden çıktım. Karşımda da bir ton koruma vardı dedim ya size dedem karanlık işlerle uğraşıyor diye işte bunlarda onun kanıtıydı. Korumalara selam verip arabama atladım ve yola koyuldum aynadan baktığımda bir kaç Koruma benim arabamı takip ediyordu asla korumasız dışarı çıkamıyordum dedemin kesin emriydi. Telefonumu arabaya bağlayıp hiçbir şeyi umursamadan bir şarkı açtım ve söylemeye başladım sesim güzeldi herkes beğenirdi bende şarkı söylemeye bayılırdım. Sahile yaklaşınca gizemi aradım. Gizem benim en yakın arkadaşımdı onun durumu bizimki kadar iyi değildi zor bir hayatı vardı hem çalışıp hemde okumak zorundaydı bir çok kez ona yardım edeceğimi söylesem de hiçbir zaman bunu kabul etmedi gurur yapıyordu belkide ama ona hak veriyordum ben olsam belki bende aynısını yapardım." alo çiçeğim neredesiniz" diye sordum."sahile geldik canım seni bekliyoruz hadi çabuk ol" diye emir verdi bana emir vermeye bayılırdı."emriniz olur madam" dedim ve güldüm, oda aynı şekilde karşılık verdi bana. "10 dakika sonra oradayım" dedim ve kapattım.Biraz zaman geçtikten sonra arabadan inip gözlüğü gözüme taktım hava hem çok sıcak hemde çok güneş vardı hassas ve renkli gözleri olan bi kızdım gizeme göre bu dünyaya gönderilmiş bir peri kızıydım abartıyordu. Gizeme doğru yürürken bir çok kişinin bana baktığını görebiliyordum her şekilde dikkat çeken bir tipim vardı.Gizemi görünce kollarımı kocaman açıp ona sarıldım sadece 2 gündür görmüyordum, ama bana yıllar olmuş gibi geliyordu, uzun bir sarılışın ardından nihayet bir birbirimiz den kopabilmiştik diğer arkadaşlarımla da selamlaştıktan sonra bir çardağa geçip oturduk havadan sudan sohbet edip her zaman ki geyik muhabbetimizi ettik sonra kalkmak için ayaklandık herkes evlerine dağılmak üzere ayrılırken bende gizemi koluma takıp arabaya kadar gülüşe gülüşe gittik. Arabaya binip kemerleri taktıktan sonra tam hareket edicektim ki arabam yerinden oynadı. Evet şaka yapmıyorum bildiğiniz koca araba yerinden oynadı. Ne olduğunu anlamaya çalışırken dikiz aynam dan baktığım da bir arabanın bana çarpmış olduğunu gördüm,duran arabaya çarpmak hangi salağın işi olduğunu merak ettiğim için sinirden dört köşe olarak bir hışımla çıktım arabadan.

ACI İNTİKAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin