Bölüm 24 ❤️‍🔥

11 0 0
                                    

TUĞÇE 'DEN

Kaan' nın olur gidelim demesiyle adeta kalbim bayram yaşamıştı, hiç bir sorun çıkarmamıştı, sanırım şuan gözlerinin önünde ateşle olmam canını yakmıştı, ama merak ediyordum neden annem ve babam ölmemişti neden böyle bir yol seçmişti, kaan'a bakıyordum yaklaşık 2 3 dakikadır süreklii gözlerime bakıyordu, onu hiç bu kadar yakından görmemiştim yuvarlak yüzü ve belirgin yüz hatları onu dikkat çekici bir hale getiriyordu, ama neden şuan bana böyle bakıyordu anlamıyordum, sanki veda eder gibi, sanki artık taşıdığı yüklerin altından kalkamıyormuş gibi, kaan bana bakmaya devam etti ben arada gözlerimi kaçırsam da yine de gözlerim gözlerini buluyordu en son ateş dayanamayarak;

Ateş "birader gözlerini sevgilim üstünden çek yoksa kendime hakim olamam" dedi beni arkasına alıp dişlerini sıkarak

Kaan "zaten sadece bakabiliyorum ateş, sadece bakabiliyorum, şanslı piçin tekisin

Ateş " bakamazsın benim olana benim sevgilime bakamazsın, gözlerin den olmak istemiyorsan yürü de gidelim "

Kaan " bekleyin, üstümü değişip gelicem "

Dedi arkasını dönerken, tam o anda aklıma gelenle durdurdum onu

Ben "Kaan"

Bana yüzünü döndü ve

Kaan "adımı ağzından duymak ne kadar güzel" dedi hafif tebessümle tabi bu sırada ateş fısıldayarak binbir türlü küfür ediyordu, tam üzerine atılacağı zaman ateşin ellerin den tuttum ve "sakin ol" dedim, ateş tekrar yanıma geçip bana baktı Kaan ise aynı donuk ifade ile "söyle tuğçe dinliyorum" dedi

Ben "Kaan nasıl oldu da annem ve babam yaşıyor ben, ben onları gördüm ölü bedenlerine sarıldım ellerimle toprağa verdim şimdi nasıl oluyor da yaşıyorlar, eğer onlar yaşıyor benim toprağa verdiğim insanlar kimdi"

Diye sordum Kaan derin bir nefes alarak çıktığı basamağın birine oturdu ve ellerini saçlarından geçirdi, sıkıntılı bir hali vardı dediğim gibi sanırım birşeyler artık ona yük geliyordu, ben ve diğer herkes sadecee kaana bakıyorduk ne diyecek diye babası ve dedesi ise sanki Kaan da nefret eder gibi bakıyordu, sonra Kaan konuşmaya başladı.

Kaan "15 yaşındaydım tuğçe, hayalim mimar olmaktı, bir şeyleri inşa etmek yada güzelleştirmek bana aşırı iyi geliyordu, kafama koymuştum emindim kendimden ideallerimin ve hayallerimin peşinden gidicektim ama şu gördüğün iki adam var ya ( işaret parmağı ile babası ve dedesini göstererek) benim hem hayatımın hemde hayallerimin hatta çocukluğumun bile içine ettiler, aldılar beni karşılarına bana dediler ki' sen varis sen çakalın torunusun sen bir yılmazer sin bizim çizdiğimiz yoldan gidiceksin mafya olacaksın dediler' bana, işte benim o zaman dünyam başıma yıkıldı başta inkar ettim asla olmaz dedim ama kendi öz babam bak benim babam öz babam bana seni silerim dedi evlatlıktan ne için tuğçe mafya olmak istemediğim için, çocuktum daha korktum tamam dedim ama hayatım da en pişman olduğum cümleyi söylediğim ben o gün tamam dedim ve benim gülüşlerim alındı elimden ven en son 15 yaşında güldüm tuğçe "

Dedi gözyaşlarını silerek sonra devam etti

" o sözlerin den sonra bana mafyalığa dair birşeyler öğretmek istediler ama öğrenmek istemedim hatta bunun için çabaladım dedim ki öğrenmicem isterlerse bana beceriksiz akılsız desinler ama asla öğrenmicem ya ben adam akıllı silah tutmasını bile bilmiyorum çünkü istemedim öğrenmek, öyle böyle 29 yaşıma geldim ama elimde kalan hiçbir şey yok sadece aile şirketini yönetiyorum mimarlık hayalim bir daha aklıma gelemeyecek bir şekilde rafa kaldırılmış durumun da, bu zamana kadar benden çok şey gitti hiç onların dediklerini yapamadım yapmadım, ama sonra bir gün dedem ve babam bana çıkıp dediler ki bu kadınla kızı öldüreceksin yoksa annen de sende kardeşinde buradan aileden gidersiniz dedi benim için gitmek problem değildi tuğçe öldüremem deyip annem ve kardeşimi alır giderdim ama işte gidemedim çünkü annem o sıra tedavi görüyordu onun tedavisi yarıda kalması demek annemin yaşamaması demekti, evet bizim öz babamız annemin ise biricik aşkı beni böyle bir çıkmaza soktu.

ACI İNTİKAM Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin