Thorns of Love ["minsung"]

- 20 -

Dün uyuyup bölümü atmayı unutmuşum amkk
Kızdınız mı bana 🥺🥺

_______________________________________________

●

Geçmiş (evlilik kararının verildiği hafta)

●

"Jis. Bunu yapmak zorunda değilsin. Biz sana yardım edebiliriz."

Jisung geniş yatakta ayaklarını kendine çekmiş, dizlerini sıkıca sarmış bir şekilde otururken ne kadar savunmasız durduğundan habersiz bir şekilde gülümsedi.

"Nasıl yardım edecekmişsin bakalım bana?"

"Dalga geçme. Gerçekten bir şeyler yapabiliriz. Kaçarız belki hm? Eminim abim bize seve seve yardım eder."

Jisung sevimli bir kıkırtı ile, ayaklarının dibinde oturan arkadaşının anlına bir fiske vurmuş, dolan gözlerini olayı alaya alarak gizleyebilmeyi ummuştu.

"Endişelenme Yeonjun. Başımın çaresine bakarım."

"Ya bakamazsan? Jisung Kore'ye dönüyorsun orası çok uzak senin yanında olamayacağım. Ayrıca evlenmek?! Hemde tanımadığın bir adam ile!"

"Minho'yu tanıyorum Yeon, kötü biri değil. Hem sonsuza kadar kalmayacağım ya orada, bir yıl göz açıp kapayıncaya kadar geçer, geri döneceğim tatlım."

Tanımıyordu, bir haftadır evleneceği adam ile ilgili öğrenebildiği tek şey ismiydi. Onu ne görmüş ne de sesini duymuştu, bütün bu söyledikleri aslında umduğu şeylerdi, Jisung endişeli arkadaşı ile birlikte kendini de sakinleştirmeye çalışıyordu.

"Neden evlenmek zorundasın?"

Yeonjun dolu dolu olmuş gözleri ile ağlamaklı bir tonda söylendiğinde, Jisung bütün buzlarını kırarak alaydan yoksun bir şekilde baktı endişeli arkadaşının gözlerine.

"Bilmiyorum."

Bilmiyordu. Normal bir sabahta asla normal olmayan o aile yemeğinde evleneceksin demişlerdi ona, elinde ne bir sebep vardı ne de gözle görülür bir sonuç. Jisung bir haftadır her fırsatta annesinin ayaklarına kapanıp nedenini soruyor evlenmek istemediğini haykırıyordu, fakat hiçbirinin işe yaramadığı, yine mal seçer gibi onu seçmeye gelen başka bir aileden anlaşılıyordu.

Yemeden içmeden kesilmiş, duramadan haykırıp ağlamış, en azından elinde tutabileceği bir sebep istemişti ailesinden. Aldığı tek şey ise buz gibi bakışlar eşliğinde işitip durduğu o isimdi.

"Lee Minho ile evleneceksin."

İçeride birbirlerine ev satar gibi anlaşma yapan iki aile hararetli bir şekilde konuşurken, Jisung kendini odasına kapatmış, endişe içinde ki arkadaşı ile son görüşmesini yapmak istemişti. Fakat konuyu dile getirmeye kalksa titreyeceğini bildiği dudaklarından, arkadaşına hemen şimdi, bugün, gitmesi gerektiğini söyleyen o sözler bir türlü çıkamamıştı.