- 31 -

2.7K 339 158
                                    


ARKADAŞLAR BÖLÜM SAYISINA UYGUN BIR İÇERİK!!!!!!!😃

Rahatsız olacaklar direkt texting kısmına geçsin
Muah muah.

İllallah geldi düz yazıdan bur süre düz yazman herhalde.

_______________________________________________

Minho bacağını küçük bir deprem yaratacak kadar şiddetle sallarken. Elleriyle kulaklarını kapatmış olmasına rağmen içerinden duyulan sesle, acı çeker gibi bir inilti bıraktı boş salona.

Hastaneden sakinleştirici vurulmadan çıkmak verdiği en mantıksız kararlardan biriydi.

Öyle ki şimdi Jisung yatak odalarında kendini çekerek rahatlamaya çalışırken, içini tırmalayan kızgınlık yüzünden arsızca inliyor. Bir kaç oda ilerisinde, koltuğa oturmuş, stresle dudaklarını dişleyip bacağını sallayan Minho'yu çileden çıkartıyordu.

Doğal yollar ile geçirilmesi gereken bir kızgınlık vardı ortada. Bastırıcı almıyorsanız boşalarak rahatlamanız gerekiyordu. Fakat kaç kere?

Minho çığlığını bastırmak için kafasını yastığa gömerken, ağrıyan kasıklarını görmezden gelmeye çalışıyordu. Kaç saattir bu durumdalardı hiçbir fikri yoktu, zirâ soluyup durduğu tatlı feromonlar ve durmadan kendisine ulaşan arsız inlemeler zaman kavramını alıp götürmüş gibiydi.

Kaç kere boşalmalıydı bir omega? İki? Üç? Minho işittiği güçlü çığlık ile elini kasıklarına götürerek bastırdı. Jisung bu rakamları geçmişti belki beş? Ya da yedi?

Tanrı şahit, şu an içinde olduğu durum öyle bir sınavdı ki. Genç alfa kafayı yemediği için kendini şanslı sayıyordu.

"Min, Minho?"

Minho duyduğu titrek ses ile, koltukta edindiği garip pozisyondan sıçrayarak sıyrılmış, bakışlarını korkarak çevirmişti koridor başından kendine doğru adımlayan bedene.

Bitmiş miydi?

Minho bakışlarını; yüzünden yaşlar akarken, üzerine alelade geçirilmiş beyaz bir tişört ile önünde dikilen bedende gezdirdiğinde, tam anlamıyla bitmediğini anlayabiliyordu.

Üzerinde ıslak lekeler edinmiş, Jisung'un dizine kadar gelen sabahlık takımının parçası olan beyaz tişört, öyle inceydi ki, arkadan vuran herhangibir cılız ışık bile genç omeganın bütün vücut hatlarını ortaya serebilirdi. Ve muhtemelen Jisung'un üzerinde bu bol tişörtten başka bir şey yoktu.

Bu düşünce alfanın sert bir şekilde yutkunmasına sebep olurken, Jisung titreyen dudaklarıdan bir hıçkırığı salarak yaklaştı koltukta ki bedene.

Minho anında duruşunu dikleştirirken, omeganın ona yaklaşmasına izin verdi. Böylece Jisung şiddetli hıçkırıkları arasında, kendini alfanın yanına atarak bedenini bedenine yaslamış, Minho'nun kaskatı kesilmesine sebep olmuştu.

"Minho... Yardım et..."

Evet. Daha öncesinde Minho'nun önünde bulunan bütün işleri, ona dönecek olan okları ve insanların bakışlarını siktir ederek harekete geçmesine sebep olan o kelimeler bunlardı. Fakat şimdi, Minho ne gibi bir yardımda bulunacağını anlayamıyordu. Daha doğrusu doğru şeyi anlayıp anlayamadığını bilmiyordu.

Bu yüzden yüzünü omzuna gömmüş omeganın başını kaldırarak, ıslak gözlerinden bir cevap bekledi Minho.

Aldığı tek şey ise, bedenine daha çok yaslanan bir omega, ve dudaklarına kayan nemli bakışlardı.

Thorns of Love ["minsung"]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin