- 30 -

3.1K 396 398
                                    


Anlayışsız insanlar olmadığınızı biliyorum. Bir çoğunuz beni sabırla beklediniz, bunun için gerçekten minnettarım.

Fakat bazılarınızı gerçekten anlamıyorum. Yazarlar bazı dönemlerden geçebilir. Günlük hayatlarında yaşadıkları şey cümleleri birleştirmelerini zorlaştırır. Bazen sadece yazmak içlerinden gelmez. Ben ise size daha önce neler yaşadığımı söylemiş olmama rağmen bazı şeylere maruz kaldım.

Beklenmedik bir kayıp yaşadım. Kafamı toplamam ve hayatımı düzene sokmam gerekiyordu. Bütün bunlar içinde oturup cümlelerimi toplayabileceğimi nasıl düşündüğünüz bilmiyorum gerçekten. Sözüm asla beni sabırla bekleyip destek olan, saygı çevçevesi içinde hakları olan yeni bölümü isteyen biriciklerime değil.

Sözlerim bana küfürler yağdırarak yeni bölüm isteyenlere, sanki aylardır sizi ıssiz bırakmışım gibi muamele gösterenlere.

Daha yeni açıkladım ne durumda olduğumu. Kitabı silmeyi düşündüğümü bile söyledim. Buna rağmen özelden beni resmen tehdit ederek yeni bölüm isteyenler var. Ölmüş aile üylerime kadar sövüp benden bir şeyler alabileceğini sana insanlara gerçekten üzüldüm.

Hakettiğimin bu olduğunu cidden düşünmemiştim. Kötü bir dönemdeyken güzel yorumlar ve destekler için hepinize teşekkür etmek adına bu bölümü yazmaya çalıştım ben. Cümlelerim beynimden çıkmasa da sizin için daha çok çalıştım.

Küfürlerini görseniz onlar adına utanırsınız.

Kendim içinde onlar içinde üzüldüm.

Beni sabırla bekleyip, hakettiklere yeni bölüm için kibarca yorum yapan bebeklerime keyifli okumalar.

_______________________________________________

Jisung.

Jisung.

Jisung!

Jisung! Jisung! Jisung! Jisung!

Minho oldukça büyük olan apartmanın en üstünde oturmalarını önemseden, asansörü es geçerek merdivenleri tırmanmaya başladığında, aklında olan tek şey buydu.

Jisung.

Henüz iki gün geçmişti, Jisung'un kavga esnasında kendisinden nefret ettiğini söylemesi üzerinden. İki gün de ne yaşanmış olabilirdi? Jisung'un kendisini arayıp yardım isteyeceği kadar?

Minho merdivenleri ikişer, üçer atlarken nefesinin nasıl kesildiği dahi önemseden çıktı katları. Ve kendi dairelerine yaklaştıkça artan gürültü, yorgunluktan değil korku ile çarpmasına sebep oldu kalbinin.

Bir kaç haykırış, öksürükler ve neredeyse bütün binayı kaplamakta olan ağır feramonlar.

Minho duraksadı. Merdivenlerin korkuluğuna tutunmuş, burnundan akan kanı durdurmaya çalışan Hyunjin'i gördüğü anda ise kalbi ağzında atmaya başlamış, bacakları titremişti.

Ne olmuştu burada böyle?

Aynı günün sabahı (Erken saatler)

"Baba, anlattım ya olayları, neden hala öyle bakıyorsun bana?"

Jisung ayakta, ellerini kavuşturmuş yaramaz bir çocuk gibi beklerken, babası onun tam karşısında ki koltuğa yayılmış, delici gözler ile izliyordu oğlunun dikilen bedenini.

Thorns of Love ["minsung"]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin