1.1

19 2 0
                                    

Okunma sayıları artmadıkça yazma isteğim de
düşüyor ama bakalım olduğu kadar

İyi okumalarr

~

"Bu niye piç piç gülümsüyor? İki gün önce dokunsak ağlayacak gibiydi."

Sertçe omzumdan itildiğimde telefonumda olan bakışlarımı beni iten Oğuz'a çevirdim. Gülümsemem yerli yerindeyken bana iğrenerek baktı ve bir kere daha itip başımın Yusuf'un omzuna düşmesine neden oldu.

Boşluğa gülumsemeye devam ettim. Dengelerimi yine sikmişti bu kız.

"Mecnun oldu bu amına koyayım. Çöllere düşecek yakında," derken omzundaki başımı itti Yusuf. Bugün niye habire itiliyordum ben? "Peri dikkat edin buna. Evden dışarı çıkmasın, ciddili çöle düşecek."

"O iş bende." dedi ve göz kırptı Peri. Kaşlarımı çatarak baktım ona. "Ay ne var abi?" diye diklendi anında. "Yusuf haklı. Mecnun olmuşsun sen. Ayrıca en son sana siktiri çekmedi mi bu kız? Nasıl şu an bu kadar mutlu olabilirsin, anlamıyorum ben."

"Anlamazsınız siz!"

Aniden yükselen sesimle bahçedeki çoğu göz bize dönse de Yusuf'un bakışlarından korkmuş olmalılardı ki önlerine dönmüşlerdi çok geçmeden.

"Abi o hiç aşık olmamış ki nereden bilsin?" diye mırıldandım kendi kendime.

"Bakırköy'e mi gitmek istiyorsun Poyraz, duyamadım?" derken enseme sertçe vurdu Seray. Yandan ona baktığımda omzuma kolunu atmıştı sevimlice gülerek ancak silkelendiğimde dudaklarını büzerek geri çekildi.

"Elinizde oyuncak oldum bugün amına koyayım. Salın beni bir!" diye bağırdım ayaklandığımda. Sabahtan beri zorbalanıyordum bu grupta. Kimse beni anlamıyordu.

"Daha detayları anlatmadın, nereye abi ya?"

"Olum ne detayı her şey belli işte. Leyla'sını bekliyor köşesinde."

"Onu bunu boşverin de okul çıkışı nereye gitsek?"

"Dedikodu her zaman daha önemli Yusuf."

"Bu mal aşığın ne dedikodusu var Seray? Ne anlatıyon?"

"Ebeni anlatıyor kanka."

"Ebeme laf yok lan."

Konuşma sesleri yavaş yavaş azalıp kaybolduğunda derin bir nefes alabilmiştim sonunda. Başımda cır cır, bir susmamışlardı. Ben tek bir kişiyi dinlemek istiyordum sadece.

O da bugün okula gelmemişti sanırım.

Son yaşadıklarımız aklıma gelirken gerildim yine. Aslında beni arayıp söylediği her şeyde haklıydı. Korkağın tekiydim ve hala öyle davranmaya devam ediyordum.

Kendi kafama vura vura koridorda yürümeye devam ederken bir anda çarptığım beden onun da benim de savrulmasına neden olmuştu.

Sırtım önünden geçtiğim sınıfın kapısına yapışırken çarpıştığımın hangi ayı olduğuna bakmak için başımı kaldırdım. Ayı demesek iyiydi.

"Kusura bakma. Görmedim, yanlışlıkla oldu," dedi en sevdiğim ses telaşla. Elinde ve yerde kağıt yığınları vardı. Kahverengi gözleri yerde bir o, bir bu yana dağılan kağıtlarda gezinirken oflayarak eğildi ve toplamaya başladı.

LİLYUM | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin