LİLYUM | Yarı Texting

0.5

Yeni bir bölümden selamlaar

Erkek karakterimizi öğrenip, anlayıp, çözebilme aşamasına geçiş yapalım

Keyifli okumalar

Destek olursanız sevinirim

~

Kendini kaybettin bir anda
Onun varlığında

~

"İyi ki ekran kaydını açık bırakmışım amına koyayım, bana aşık olduğunu kanıtlamış oluyoruz böylelikle," dedim keyifle kahvemden bir yudum alırken.

"Lan sen takıntılı mısın bu kıza? Platonik aşıklar gibi geziyosun," dedi Oğuz bakışlarını etrafta gezdirirken.

Birinin bizi dinlemediğinden emin olmaya çalışıyordu. Malum son yaşadığımız olay bize iyi bir ders vermişti.

"Öyleyim zaten?" derken kaşlarımı kaldırmış, yandan bir bakış atmıştım ona.

Platoniktim işte kıza aylardır. Karşılığı var gibi gözükmüyordu açıkçası. Onunla rahat rahat konuşuyordum belki ama o da anonim olduğumdandı. Beni bulmaya da çalışmamıştı, numaramı bilen arkadaşlarıma ulaşmadığına göre. O yüzden sıkıntı yoktu.

"Ama bu takıntı olacak gibi artık," dedi karşımda oturan Seray. "Allah aşkına yatmadan önce konuşmayı ekran kaydına almak nedir ya? Ben bile yapmadım bu kadarını. Bak ben bile diyorum. 5 yıldır aşık olduğum çocuğa diyorum"

Omuz silktim sadece. Ne derlerse desinlerdi. Ben onu seviyordum, takıntılı değildim.

"Hem kız sana yüz de vermiyor. Takıntıya dönmeden vazgeç bence."

"Seray, bak şimdi," dedim telefonumu elime alarak. Belki mesaj atmıştır umuduyla beraber baksam da yazmamıştı. Oflayarak mesajlarımızı açtım ve aradığım kısma çıkarak ona gösterdim. "Bana canım dedi."

Dediğimle birlikte hep bir ağızdan kahkaha atmaya başladıklarında göz devirerek telefonumu cebime koydum. Bu anlamazlarla uğraşmaya değmezdi.

"Olum uzun zamandır böyle gülmemiştim," dedi Yusuf omzumu sıvazlarken. "Eksik olma valla."

"Oksok olmo vollo," diye söyledim ağzımın içinde. Daha fazla güldüler, o pis ve piç gülüşleriyle.

"Hadi bu piçleri anladım," dedim erkekleri göstererek Seray ve Peri'ye. "Siz beni hiç mi anlamıyorsunuz? Bu dalyaraklar aşk nedir bilmez de, siz biliyorsunuz. Beni anlamanız gerekiyor."

Gülüşlerini zar zor durdurarak sustuklarında bana döndü yanımdaki Peri.

"Bak abi, ben seni anlıyorum. Ben de böyleydim gerçekten. Bana iki saniye baktığında 'Aşık galiba.' falan diyodum," Yanındaki Seray'a bakış attı. "Peki sonuç?" Aynı anda kafalarını iki yana salladıklarında bana döndü tekrardan. "Hiçlik, abi."

Oflayarak geriye doğru yaslandım. Ben mi kafamda büyütüyordum bu kızı, yoksa harbiden takıntıya mı dönüyordu?

Hay amına koyayım, dengelerimi bozuyor derken çok ciddiydim.

Onlar aralarında konuşmaya devam ederken telefonumu çıkardım yeniden. Profil fotoğrafına övgülerimi yağdırırken girdim konuşmamıza ve yazmaya başladım.