0.9

31 6 8
                                    

Yeni bir bölümden selamlaar

Kurgunun akışı hakkında hiçbir fikrim yok öylece yazıyorum açıkcası

İyi okumalar

Destek olursanız sevinirim

~

Korkularının altında kalınmış
Ve oluşturulmuş
Korkmadıklarından bir mezarlık

~

Dikik: Sen bana aşık oluyorsun bak

Dikik: Yazıyorum şuraya

Dikik: Az zamanımız kaldı bizim

Dikik: Olucaz

Dikik: Neyse senin nahlar gelmeden ben kayboliyim ortalıktan

Dikik: En mantıklısı o

Dikik: Görüşürüz yarın

Dikik: Yani ben seni görürüm sen beni görmüyorsun da

Dikik: Neyse işte

Dikik: Öptüm bay

...

Dikik: İki gündür yoksun

Dikik: O kadar mı ağır hastalığın

Dikik: Keşke ev adresini bilsem ;)

Dikik: Bir çiçek göndersem

Dikik: İçine bir not koysam

Dikik: Sana övgülerimi ve geçmiş olsunlarımı sunsam

Dikik: Mükemmmel olurdu dimi

S: Kimse olamazdı zaten

S: Senden başka

Dikik: Nasıl beğendin mi

Dikik: Lilyum çiçeği işte onlar

Dikik: Notta yazmıştım ama belki okumamışsındır diye söyliyim dedim

Dikik: Okudun mu notu

S: Okumadım

Dikik: Okuyacak mısın???

S: Muhtemelen hayır

Dikik: Kırıcısın

Dikik: Alıngansın deme sen kırıcısın

Dikik: Ve ben aşığım o yüzden bunlar

Dikik: Ah neyse

Dikik: Şu an nasılsın

S: Ortalama

Dikik: Sağol sorduğun için ben de iyiyim

S: İyi

Dikik: Canın sıkkınmış gibi hissediyorum şu an

Dikik: Neden sıkkın olduğunu sormak isterim

Dikik: Ama sanırım sadece istemekle kalırım

Dikik: Okey

Dikik: Ya aslında notumu okusan hayatın bir kaç dakikalığına düzelebilir de

Dikik: Sen biraz naz yapıyorsun

Dikik: Gerçekten merak ettim bak

Dikik: Neden okumadın notumu

Dikik: Uzun bir aşk itirafı vardı orda açıkçası

Görüldü

Dikik: Görüldü niye ya

Dikik: Of okusana notumu

Dikik: Hadi oku

Görüldü

Dikik: Git gide daha kırıcı bir insana dönüşüyorsun

Yazdığımla birlikte çalan telefonum beni olduğum yerde titretmeye yetmişti. O, arıyordu beni.

Bir dakika, ne?

Beni mi arıyordu?

Gördüğümden emin olmak için ellerimi gözlerime bastırdım bir kaç kez. Bulanık olan görüşüm netleşirken hala arama devam ediyordu.

Beni arıyordu.

NE?

Anlamadığım, hesaplamaya yetişemediğim bir anda açıldı telefon. Kesinlikle iradem dışında gelişen bu hareket o güzel sesini duymamı sağlamıştı.

"Her ne sikimsen, her ne kimsen umrumda değilsin tamam mı? Beni kırıcı bulman, kaba bulman, küfürbaz olarak görmen sikimde bile değil."

Direkt bu kadar yüksek sesli ve öfkeli bir giriş yapması beklediğim bir şey değildi. Sustuğunda donup kalmıştım. Ağzımı açmaya cesaretim yoktu.

Hafif bir kahkaha attı ve bu benim hayatımda duyduğum en kusursuz kahkaha olabilirdi.

"Doğru, anonimsin falan. Konuşamazsın." diye mırıldandı. "Cinsiyetinden bile emin olmadığım biri yüzünden yaşamadığım kalmadı bugün içerisinde." dedi desibelini bir anda oldukça yükseltirken.

"Senin gönderdiğin o sikik çiçek ulaşmadı bana. Geldiği an gören annem çiçeği aldı. Üstelik notu da okumuş. Sevgilin mi var senin, nutuğu çekti. Nutuktan da ötesi-"

Duraksadığında hala donuk bir şekilde onu dinliyordum. Cevap veremiyordum ve bu da idarem dışında gerçekleşiyordu.

"Her neyse, her neyse," dedi sesini biraz azaltarak. Ama hemen ardından artmıştı yine. "Dilinden düşürmediğin çiçeğini de, yok aşk dolu notunu da görmedim. Sorup durmayı kes tamam mı? Belki arayıp sana söversem daha etkili olur diye düşündüm çünkü anladığım kadarıyla yazdığım hiçbir şeyi dikkate almıyorsun ve o sahiplik ekini de kullanmışsın notunda. Hem de ismimin yanında bu sefer."

"Bak," dediğinde sesinin titrediğini fark ettim. Bu beni kendime getirirken hipnoz halimden çıktım. Dudaklarım aralandı ona cevap vermek için ancak ben konuşamadan konuşmaya başlamıştı. "Gerçekten başıma gelmeyen kalmadı. Babama da söyledi annem. Okul değiştirmekle tehdit ettiler. O çiçeği gönderen her kimse onunla görüşmeyi kesmeliymişim falan. Daha adını bile bilmediğim birinden bahsediyorlar bak. Fark ettin mi?"

Tekrar konuşmaya çalıştım ama bu sefer kendim durdurdum kendimi. Sesimi tanıyabilirdi. Ve bu, en azından şu anlık istemediğim bir şeydi. Anonim olmamdan yakınıyordu ve ben hala bunu sürdürüyordum.

"Sen her kimsen beni sessizce dinleyen yabancı," diye fısıldadı bana. Öyle bir fısıldadı ki içime işledi sesi, içimde yer edindi sanki. "Benden hoşlandığını düşünüyorsan vazgeç tamam mı?"

Yolu olsa çoktan vazgeçmez miydim sanıyordu? Öyleyse doğru sanıyordu. Çünkü ne bir yol aramıştım, ne de vazgeçmek istemiştim. Düşünmemiştim bile.

"Benden bir bok olmaz kimseye. Bekleme o yüzden. Hem kendinin hem benim hayatımın içine etmemiş olursun hm? Kim olduğunu bile söyleyemiyorsun zaten bir şeyler olacağını düşünüyor muydun gerçekten? Bu kadar cesaretsizken,"

Konuşmadım. Onun sözleri en derinime işlenirken sustum kaldım.

"Ve hala sessizsin," dedi gülerek. Derin bir nefes aldı. "Pekala, korkak. Günlük dozunu aldıysan benden bu kadar."

Ve kapattı.


Düşüncelerinizi buraya alayıım
:))


LİLYUM | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin