KARANLIK GEÇMİŞ

-3-

Jessie gece ağzının kuruduğunu hissedip su almak için odadan çıktı. Mutfağa gidip suyunu içtikten sonra gözü saate ilişti. Ama saatin kaç olduğunu bir türlü anlayamamıştı. Uyku sersemliğindendir diye düşünüp mutfaktan çıktı. Sonra da biraz hava almak amacıyla bahçeye yöneldi. Kapıyı açıp dışarıya adımını attığında kendini bir ormanda buldu. İçeri girmek için arkasını döndüğünde ise evin olduğu yerde ağaçlar vardı. Tek bildiği şey nerede olduğunu bilmediğiydi. Aniden bir ses duydu. Bu ses Olivia'nın sesiydi ve kendisini çağırıyordu. Sesin ne taraftan geldiği belli değildi. Bir süre durdu ve sesin nereden geldiğini anlamak için dikkatle dinledi. Sonunda sesin geldiği yeri bulduğunu düşünüp bir yöne doğru ilerlemişti ama o nereye giderse ses zıt yönden gelmeye başlıyordu. Olivia'yı bulma ümidiyle oradan oraya koştururken omzunda bir el hissetti. Kafasını çevirip omzundaki ele baktığında elin sahibinin Olivia olduğunu gördü. Etrafına baktığında salonda olduğunu anladı. Başı çok ağrıyordu ama gördüklerinin rüya olması içine su serpmişti.

-İki saattir sana sesleniyorum geç kalacağız. Ayakta olduğun için uyanıksın sanmıştım, dedi Olivia.

Jessie rüyasında Olivia'nın sesini duymasının ve sesin sürekli yer değiştirmesinin sebebini anlamıştı.

-Uyur gezerim ya sabaha yakın kalkıp gelmiş olmalıyım, dedi Jessie.

Diğerleri hâlâ uyuyordu, vakit kaybetmeden onları da uyandırıp kahvaltılarını yaptılar. Herkes hazırlandıktan sonra fakülteye giden otobüse binip fakültenin önünde indiler.

Fakültenin yerini öğrenmek için daha önceden gelmiş olmaları onlara büyük bir avantaj sağlamıştı. Ne yazık ki aynı durum fakültenin içi için geçerli değildi. Binanın dışı ne kadar sıradansa içi de bir o kadar sıradışıydı. Akıl hastanesini anımsatan görünümüyle genel rengi beyazdı. Binaya girdiklerinde sağ taraftaki güvenliği gören Jessie güvenliğe doğru yöneldi.

-Afedersiniz bayım, M8 derslik nerede acaba?

-Sağ taraftaki merdivenden çıktığınızda önünüzdeki koridordaki soldan 2.oda.

-Teşekkür ederiz.

Güvenliğin tarif ettiği gibi merdivene yöneldiler. O sırada arkadan gelen Louis ve Benjamin'in arasında ufak bir konuşma geçiyordu.

-Lan bir şey soracağım. Jessie ilk dersin M8 olduğunu nereden biliyor?

-Üniversitenin internet sitesinde yayınlandı ya Louis. Oradan bakmıştır.

-Ee ben de baktım. Yoktu öyle bir bilgi!

-Nasıl yoktu dur bir bakayım tekrar.
(Ekranı açar ve gösterir)

-Bak işte tüm ders programı yazıyor ya burada.

-Aa ben dikkatli bakmamışım demek ki.

Konuşmalarını bölen Olivia'ydı.

-Beyler sonra devam edersiniz, sınıfa giriyoruz.

Sınıfa girip ortalara doğru ilerlediler. Sınıfın yarısından fazlası doluydu ve buldukları boş bir yere oturdular. İlk ders tanışma faslıyla geçmişti ve diğer dersler de aynıydı. Gün boyu 5-6 hocayla tanıştılar. Hepsi normal üniversite hocası gibi görünüyorken aralarından yalnızca biri itici ve korkutucu görüntüsüyle tüyleri ürperten bir yapıya sahipti. Akıl hastanesinden kaçmış gibi görünen bu adam fizikokimya hocasıydı.

-Off ya bugün çok sıkıcıydı bütün üniversite hayatım böyle mi geçecek yaa!

-Mandy abartma sen de daha ilk günden ne bekliyordun ki?

-Bak Benjamin üniversite demek yeni arkadaşlar demek gezmek eğlenmek demek. Ben buraya bu kadar ders görmek için mi geldim? 8 saatte tamı tamına 6 ders gördük ya!