3 bölüm

7 5 1
                                    

onun bu öfkesi beni ürkütmüştü bu cürreti nerden aldığımı sual eder gibi bakıyordu gözlerime ben ise bakışlarımı başka bi yöne çevirdim

 karşımda duran öfkeli sultan oldukça heybetli sertbakışlı biriydi lalear tiryerek bana baktı epey kötü görünüyordu titremesi giderek hızlandısoluk alamamaya başladığı sıra hızla yanına gittim yere düşen bedenini tutmaya çalıştım sultan murat hızl...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


karşımda duran öfkeli sultan oldukça heybetli sertbakışlı biriydi lalear tiryerek bana baktı epey kötü görünüyordu titremesi giderek hızlandı
soluk alamamaya başladığı sıra hızla yanına gittim yere düşen bedenini tutmaya çalıştım sultan murat hızla yanıma gelip lalezarın belinden tuttu
titrek bi ses tonuyla " kardeşim "onu o halde görünce kendimi çaresiz hissetim sultan murat gür sesle " hekim çağırın hemen "lalezarın minderin üzerine yatırdım o esnada içeri zülfikar ağa girdi neler olduğunu anlamaya çalıştı hekim başı hızla sultanın çadırına girdi göz pınarlarım doldu ağlamamak için kendimi çok zor tutuyordum ona birşey olmasından korkuyordum üzülünce ellerim titriyordu gine titremeye başladı belli etmemek için olduğum yerden doğruldum hekim başı lalezarı muane ettikten sonra sultan murata yönelerek
" hünkarım hatunun durumu iyi birazdan kendine gelir sultan murat başını hafifçe sallayarak
" ne gerekiyorsa yapın dedi nefretle bakıyordum ona hekim başı ve askerler sultanın önünde eğilerek dışarı çıktılar lalezar kendine gelene kadr bu çadırda olmam gerekiyordu lalezarın baş uçuna oturdum
sultan murat ise tahtında oturmuş pahitahtan gelen mektupları okuyordu ikimide sesizce oturuyorduk aklıma babam gelmişti sarayda olmadığımızı fark etmiştir şimdiye kadar daha fazla bu duruma katlanamıyordum beni akçe için esir aldığına emindim kim bilir babamdan ne isteyecek kısık bi ses tonuyla söze girdim" kaç sandık akçe istiyorsun sarayıma ulaklarını gönder babam istediğin meblayı verecektir dedim yapıcı bi tavırla
tahtında sukünetle oturan sultan murat başını hafifçe kaldırıp bana baktı sakin bi ses tonuyla
" biz hiçbir vakit esir aldığımız hatunu pazarlamayız ve ben esir aldıklarımı zinhar bırakmam dedi umursamaz bi tavırla bu işittiğim sözler beni öfkelendirmeye yetiyordu ülkeme bi daha dönemeyeceğimi düşününce nefesim kesiliyordu göz yaşlarım şakaklarımdan aktı yanağıma tek gayem babamdan ayrı kalmamamaktı annesiz büyüdüğüm için babama çok düşkündüm ne istiyordu bizden yıllar önce babası burnumuzdan getirmişti herşeyi şimdide oğlu mu cezalandıracaktı beni elimin tersiyle yanağımdan süzülen bir kaç damla yaşı sildim sultan murat o keskin bakışlarıyla gözlerime baktı o an bi kuş gibiydi dereye düşen bi kuş gibi çırpınıyordu bu çakır gözler çok şeyi ifade ediyordu
aslında bana olan bakışları nefret barındırıyordu
bir kaç dakika sonra minderin üzerindeki hatun ayılında çadırlarına çekildiler elime aldığım mektuplardan biri pahitahtan geliyordu validem yazmıştı mektubu bana müjdeli haberi vardı
gözdem afif hatunun gebe olduğu yazıyordu baba olacağımı öğrenince tebessüm ettim ilk defa baba olmanın heyecanını hissediyordum
bu yüce imparatorluğa yaraşır evlatlar yetirtimeyi arzu ediyordum pahitahta döner dönmez kurbanlar kestirecektim
ilk defa sarayımdan kilometreler uzakta bir gece geçirmiştim güneşin kızgın ışıkları çadırımın içine doğru süzüldü gözlerimi hafifçe araladım yattığım minderin üzerinden yavaşca doğruldum
gözüme dün sehpanın üzerinde olan ıslak kıyafetlerim ilişti elimle konturol ettim kurumuşlardı kıyafetler üzerimdeki yeniçeri kıyafetlerini çıkarıp kuruyan giysilerimi geçirdim
sabahın erken saatleriydi lalezar dünden beri aralıksız uyuyordu çadırın dışında olan bi asker elindeki tepsiyi eşiğe bıraktı lalezar ses uyanıp kapıya doğru baktı asker aş getirmişti bize
lalezar yavaşca yattığı yerden doğruldu dünden beri hiçbirşey yememiştik eşikteki aşı getirip minderin üzerine bıraktı iştahla karnını doyurmaya başladı
benim yemediğimi fark edince duraksadı neden yemediğimi sordu bense başımı iki yana sallayarak
" bunların aşını yiyeceğime ölürüm daha iyi
lalezar biraz daha ısrar etti fakat ben yememekte kararlıydım aradan yarım saat geçti artık yola revan olma vakti gelmişti askerler çadırları toparlayıp atlara bindiler sultan murat atının üzerinde büyük bi görkemlikle oturuyordu o an bir şey fark etmiştim ellerimi bağlamamışlardı
galiba dün ellerimin yaralandığını fark etmişti sultan murat derelerden ormanlardan geçtik saatlerdir at sırtındaydık pahitahta varmamıza az kalmıştı
göz uçuyla sağa sola baktım nasıl kaçabileceğimi düşünmeye çalıştım fakat imkan yoktu kaçabilmeme
o esnada atımın ayaklarına doğru bi ok geldi atım korkuyla şaha kalktı semerine sıkıca tutundum düşmemek için yüzleri kapalı on tane adam kervanımızın önünü kesti kimlerdi bunlar bizim askerlerimizin olmasına imkan yoktu zira osmanlı topraklarındaydım sultan murat attan inip kılıcını kınından çıkardı askerleri hünkarı korumak için siper oldu şaşkınlıkla ne olduğunu anlamaya çalıştım
sultan murat askerlerine " hatunları koruyun!!
karşısındaki yüzü kapalı adamlarla cenk etmeye başladı bi asker gibi ön safta savaşıyordu
o an yüzü kapalı bi adam bize doğru gelmeye başladı
kılıcını kaldırıp bizi koruyan askerlerden birini kılıçtan geçirdi attan hızla indim lalezarı ardıma aldım etraf bi anda kan gölüne dönmüştü
yüzü kapalı bi adamla gözgöze geldim o an kanlı kılıcıyla üzerimize doğru yürürdü ölen askerlerden birinin kılıcını aldım üzerime doğru gelen adamla cenk ettim kılıcımı adamın böğrüne sapladım tam ardımda olan bi adam kılını kaldırdı tam karnıma saplayacağı esnada bi hancer hızla havada süzüldü adamın boğazına saplandı adam kanlar içinde yere serildi şaşkınlıkla beni kurtan kişiye doğru döndüm

 karşımda duran öfkeli sultan oldukça heybetli sertbakışlı biriydi lalear tiryerek bana baktı epey kötü görünüyordu titremesi giderek hızlandısoluk alamamaya başladığı sıra hızla yanına gittim yere düşen bedenini tutmaya çalıştım sultan murat hızl...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bu sultan murattı

bu sultan murattı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kanlı iktidar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin