Doğu ve Çilde'nin yayınlamadığım yazışmaları var. Onları gelecek bölümde yayınlayacağım. O yüzden geçecek şeyleri garipsemeyinn
🫶🏻💞
Kendini bir şey sanma. Fatih abimin sana minnetti olmasa ne beni senin kapına gönderirdi, ne de yaptığın sapıklığı unuturdu.
Yatakta öylece yatıyordum. Beni işe geri çağırmaya gelmişti ama kelimelerinin ne kadar kırıcı olduğundan haberi yoktu.
Biz profesyonel olduğumuz raddeyi geride bırakalı çok olmuştu.
Konu bağlanmak değildi. Alışmaktı. Onunla sadece bir kaç hafta yazmıştım ama alışmıştım.
Ve son gölü o atmıştı.
Hayatımda sadece "sapık" damgasıyla bir yere sahip değilsin.
Madem değildim neden beni gelip kovmuştu? Ya da kapıma gelip işe geri dönmemi istediğini söyledikten sonra öyle demişti?
Kendini bir şey sanma.
Kendimi bir şey sanmıyordum ama Doğu Rolas bana fazla anlam yüklüyordu.
Kimse anlam yüklemediği birinin cümlesine aşırı tepkiler vermezdi.
Doğu Rolas kendisiyle çelişiyordu.
Doğu'ya günaydın yazmaya alışmıştım.
Ya da onun bana ters davranmasına ve bir raddeden sonra gardını indirmesine.
Ben onunla arama mesafe koyunca neden başka numaradan yazıp gönlümü almaya çalışmıştı?
Neydim ben?
"Kal lan davar!" Odamın kapısı bir anda açıldığında içeri abim girmişti.
"Abi git, moralim bozuk." Çağın ayısı gelip kendini yatağıma attığında ters ters ona baktım.
"Hayırdır?"
"İş görüşmesine gittim. İşe alındım. Yarım saat sonra kovuldum. Aynı gün hastanenin sahiplerinden biri gelip beni işe geri çağırdı ama bana bok bir muamele yaptı." Kısaca özetledim işte.
"Ülkedeki doktorlar yurt dışına kaçıyor zaten, seni alan illa olur. Sıkma sen canını angutcuğum."
"Ya bir defol git!" Deyip abime tekme atınca yalancıktan bağırıp ayağa kalkmıştı.
"Hayvan! Sana hal hatır soranda kabahat." Deyip odadan çıktı.
Ben kimseye kapıma gel dememiştim. Böyle bir beklentim de yoktu. Sadece bir işim olsun istemiştim ama bunu başıma kakmışlardı. Sanki onların işine muhtaçmışım gibi.
Başka hastanelere de başvuru yapabilirdim ama Rolas Hastanesini isteme sebebim Fatih Bey'di çünkü kendisi Türkiye de görüp görebileceğim en başarılı cerrahlardan biriydi.
Bir anda odamın kapısı açıldı ve içeri annem girdi.
"Çilde, annecim birileri geldi seni soruyor. Ben de içeri buyur ettim."
Yine kimdi ya?
Üzerime bir hırka giyip odamdan çıkıp salona gittim.
Fatih Bey ve eşi Yağmur Hanım.
Ben şu iki günde ne yaşamıştım?
Maşallah watty kızlarında yoktu böyle şans.
"Hoş geldiniz?" diye mırıldandım şaşkınlıkla.
"Hoş bulduk." dedi Yağmur Hanım heyecanla.
"Biz teşekkür etmeye gelmiştik. Hem de Doğu adına özür dilemeye." Fatih Bey konuşunca bakışlarım onu bulmuştu.
"Özüre gerek yoktu aslında. Haklı sayılır."
"Doğu haklı veya değil, bu önemli değil. Önemli olan sana sergilediği tavır ve duruma profesyonel yaklaşmayıp seni kovması."
"Evet Çildeciğim. Aslında İnstagram'dan yazdığın yorumlarda amacını belli ediyordu. Fatih'in gündelik hayatta atığı gönderilere değil de işiyle alakalı olanlarla ilgilendiğin çok belliydi. Zaten gündelik hayatıyla alakalı yazdığın yorumlarda beni epey güldürüyordu." Yağmur Hanım konuşmaya dahil olunca utançla başımı eğdim. İnstagram yorumlarım...
"Ben sizden o konuda da özür dilerim. Amacım rahatsızlık vermek değildi." Fatih Bey kafasını salladığında daha da utandığımı hissettim. Utanıyorum işte n'apayım?!
"Seni aramızda görmekten mutluluk duyarız. Lütfen iyice düşün ve karar ver ve bu süreçte Doğu'nun dediklerini dışarıda tut."
Fatih Bey dediklerinden sonra ayağa kalkmıştı. Yağmur Hanım'la beraber çıktıklarında arkalarından bir süre baktım.
Kendini bir şey sanma. Fatih abimin sana minnetti olmasa ne beni senin kapına gönderirdi, ne de yaptığın sapıklığı unuturdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ABSANS AŞK | Yarı Texting
Humor0556***: Amacın ne birader? 0556***: Ne istiyosun Fatih abim'den? Çilde İpar: Nedense şu an kafam da boru sesli, kasıntı herifin teki gibi düşündüm seni. Çilde İpar: Hem de kaslı 😋😋 0556***: Fatih abim'den ne istiyorsun? Çilde İpar: Abim ne la? Çi...