"Merlin aşkına! Neden ben?" Sirius'un yakınmaları tüm ortak salonu doldurdu.
"Okuldan mezun olunca Çatlak Kazan'da garson olma diye," Remus ona kıs kıs güldü.
"Notlarım kötü değil ki," Sirius kucağına bir yastık aldı ve ona sarıldı. "McGonagall sadece benimle uğraşmayı seviyor."
"Senin onunla uğraşmayı sevdiğin kadar değil," James sırıttı. Okuldaki herkes McGonagall ve Sirius arasında farklı bir iletişim olduğunu bilirdi. Sirius aklına gelen her saniye kedi esprisi yapardı. McGonagall ise Çapulcular ceza aldıkları zaman en çetrefilli cezaları Sirius'a verirdi.
Şimdiyse ona ek kredi için okulda biraz hayır işi yapması gerektiğini söylemiş ve birinci sınıflara rehberlik yapıp okulu gezdirmesi gerektiğini söylemişti.
Dersleri Sirius'tan kötü olan çok fazla insan vardı. Aslına bakılırsa Sirius'um dersleri iyi bile sayılırdı. Ama bu kesinlikle Minerva McGonagall'ın umursadığı bir konu değildi.
"Kimle yapacaksın bari?" Diye sordu Peter. Sirius somurttu. "Alix ve Lydia. Lydia'ya çok okeyim ama Alix beni biraz ürkütüyor."
"Beni de," diye itiraf etti James, "o Lily'nin yanındayken onlara yaklaşmak için kendimi psikolojik olarak hazırlamak çok zor oluyor."
"Kızın kimseye bir şey yaptığı falan yok," Remus da ondan bazen ürküyordu ama bunu itiraf edecek hali de yoktu. "Siz abartıyorsunuz."
"Her neyse, Lydia ile eğlenebiliriz," dedi Sirius.
O sırada kızlar yatakhanesinde de aynı konu vardı.
"Tüm günü Black ile geçirmek... Korkunç," Lily yüzünü buruşturdu.
"Hadi ama," Marlene yatağından seslendi. "Black o kadar da kötü değil. Aksine eğlenceli biri."
"Bence de," Lydia saçını tararken onu onayladı. "Otuz saniye içinde Black'ten hoşlanan on kişi sayabilirim. Bence de fena sayılmaz. Eğer Marlene ondan hoşlanmıyor olsaydı onunla bir hafta falan çıkardım. Eğer fazla iyi giderse belki bir ay."
Marlene ona bir yastık fırlattı. "Sirius'tan hoşlanmıyorum, biz sadece iki yakın arkadaşız."
Lydia dudaklarını büzdü. "Evet tatlım, aynen. Zaten Lily de Potter'dan hoşlanmıyor."
"Hoşlanmıyorum ben ondan!" Lily de savunmaya geçti. "Ondan hoşlansam yaptığı bir kaç yüz çıkma teklifinden birini kabul ederdim değil mi?"
"Onu süründürmek hoşuna gidiyor?" Saçlarını şekillendirmesi bitmiş makyajına başlamıştı.
"Öyle bir şey yok." Lily diretti.
"Peki." Lydia kirpiklerini güzel gösteren bir maskara sürdü. Hem Lily'i hem de Marlene'i sinir ettiğinin farkındaydı ama onların gerçekleri asla görememesi de kendi suçu değild ya.
Yatakta yatan ve baygın gözlerle onları izleyen Alix'in tepesinde dikildi. "Bebeğim gitme zamanımız geldi."
Alix homurdandı ve yatağından kalktı. Üstüne bol bir hırka aldı. Beraber ortak salona indiler. Tüm Çapulcular da oradaydı. Sirius onları görünce derin bir nefes aldı kalkıp yanlarına gitti. "Selam kızlar! Yerden bitme veletlerle uğraşmaya hazır mısınız?"
"Sen hep böyle konuşacak mısın?" Alix ona dik dik baktı. Sirius'un yüzündeki gülümseme yok olmamak için can çekişiyordu.
"Hazırım ve bunun için sabırsızlanıyorum demek istedi," diye bir çeviri yaptı Lydia. Sirius sırıtarak onları izleyen arkadaşlarını görmezden gelerek gülümsemeye çalıştı. "Evet, evet eminim ki."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Marauders Version of Friends
FanficKötülük, entrika, yalan, ihanet, intikam... İçeride hiçbiri yok. İçeride sadece ve sadece gerçek dostluk ve sıcacık bir aile var. Marauders Version of Friends'e hoşgeldiniz! Gryffindor'78 Sunar!