🌟
Chanyeol, Baekhyun'u gördükten sonra morali bozuk bir şekilde eve gitmiş, yürüyüş yapma amacını bile unutmuştu. Eve geldiğinde karnının gurultusu ona yemek yemesi gerektiğini hatırlatan uyarıcı olmuştu. Pek iştahlı olmasa da bu sıralar çok yediği rameni yapmaya koyuldu. Babasını kaybettiğinden beri bozulan yemek düzeni son olaylar yüzünden iyice yoldan çıkmıştı, kendine de pek dikkat ettiği söylenemezdi. Düzenli gittiği spor salonunu bırakmış, eski arkadaşlarıyla arasına mesafe koymuştu. Kendi hür iradeleriyle onun yanında olmak isteyen herkesi uzaklaştırıp kabuğuna çekildiğinin farkındaydı fakat ne konuşacak ne de tanıdık insan yüzü görecek bir sabrı ve psikolojisi vardı. Chanyeol normalde sosyal hayatında yalnız kalmazdı, neşe saçan ve sevgi dolu bir insan olarak büyümüştü bu zamana kadar, fakat ilk defa tattığı kuvvetli acı onun içindekileri çürümeye yüz tutmuş bir zehir haline getirmişti, ya da o acısından dolayı böyle hissediyordu. Ne eski hayatı ne de eski ondan eser kalmıştı.
Ramenini yaparken aklından geçen düşünce silsilesi yüzünden az daha ramenini yakıyordu, son anda ocaktan alarak biraz hamurlaşmış ramenini geniş bir tabağa alarak yemeye koyuldu. Bu aralar oldukça yorulmuş hissediyordu ve hiçbir şey yapası yoktu ama yeterince kendine zaman vermişti, bu şekilde nereye kadar devam edeceğim, diye düşündü kendi kendine. Fazla pişmiş ramenini yedikten sonra mutfağını toplayıp kendini koltuğa attı.
Buraya yeni taşınmış sayılırdı, evinde ne televizyon ne de doğru düzgün bir eşya bulunuyordu. Zaten evi bir artı birdi ve buraya kendini çok ait hissetmediği için ev ortamına dönüştürme çabası içerisinde bile değildi. Yattığı koltukta telefonunda vakit öldürürken yarın işe gideceğini hatırladı, içinde amansız bir heyecan belirdi. İlk defa bu tarz bir işte çalışacaktı, öğleden sonra dörtte orda olmalıydı. Ondan önce tekrardan Baekhyun'un oturduğu yere uğrasam iyi olur, diye geçirdi içinden. Bu işi halletmediği sürece rahat edemeyeceğini biliyordu ve içten içe sapık gibi hissediyordu.
Düşüncelerine engel olmaya çalışarak vicdanını rahatlama çabası içine girdi fakat Baekhyun onun bu hareketini fark ederse hemen polise gideceğinden neredeyse emindi. Onu sadece birkaç kez görmesine rağmen sağlam ve sert bir duruşu olduğu fark etmişti. Genç gözüküyordu, hatta kendinden küçük bile diyebilirdi çünkü yüzü öyle gösteriyordu fakat onun böylesine kazanç getiren bir işte çalıştığını öğrendikten sonra ondan büyük olabileceği hissine bile kapılmıştı Chanyeol. İşinin ne dolduğunu bilmese bile Baekhyun'un üstündeki aura her alanda başarılı olduğunu belli eden cinstendi.
Bay Choi'nin verdiği kağıtta sadece ev adresi yazıyordu, o belgelerde daha fazlası yazdığını biliyordu ama onları isteyemezdi, ayrıca telefon numarası ve benzeri gibi bilgileri alıp ne yapacağım, diye düşündü. Bu takip etme işini bir an fazla abarttığını düşünecek gibi oldu fakat hemen bu konuyu aklından savuşturmaya çalıştı. Gittikçe garip şeyler düşündüğünü fark etti, bir an kendini sorgulayacak ve ben ne yapıyorum diyecek gibi oldu, aslında aklının kıyısından köşesinden bu sorular sürekli geçiyordu ama görmezden gelmeyi tercih ediyordu. Şu an yaptığı şeyin asıl kişiliğine uymadığının farkındaydı fakat bunları ayrıntılı düşünmekten korkuyordu. Sadece ne düşünürse onu yapacak ve planına bağlı kalacaktı. Etik değerlere uyup uymadığını düşünmek istemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhun Sarışın / Chanbaek
FanfictionBaekhyun, gece yarısı hem acıktığı hem de evdeki eksikleri almak için marketin yolunu tuttu, alışverişini tamamlayıp sarı klasik Camaro'suna giderken arabasının içinden inen yabancıyla göz göze geldiğinde elindeki ağır torbaları şaşkınlıkla yere düş...