"Otobüsü kalkmamıştır değil mi?"
Esmer olan kız tedirginlikle sorusunu sorduğunda Jisoo kafasını 'bilmiyorum' anlamında sallayarak arabayı kullanmaya devam etmişti. Navigasyonda kayıtlı olan yerleşkeye yaklaşık dört dakika gibi kısa bir süre kalmıştı fakat Lalisa içten içe çoktan gittiğini bile düşünüyordu.
"Yağmur yağıyor kesinlikle kalkmadı otobüsü."
Kendini böyle rahatlatmaya çalışıyor, içi içine sığmıyordu resmen. Sol bacağını ne ara sallamaya başlamıştı o da fark etmemişti. "Jisoo ben direkt içeriye girip Chaeyoung'u alacağım ondan sonra..." cümlesini kesip konuşamadığında sonrasını bilmiyordu o da, ailesine rest çekeceği ve Chaeyoung'un evinin konumu da belli olduğu için duraksamıştı. "Chaeyoung'u alıp bize gideceğiz Lalisa."
Jisoo gerçekten çok iyi bir dosttu Lalisa'nın gözünde, onu şu güne kadar en iyi anlayan ve onu sorgusuz sualsiz destekleyen tek dostuydu. Büyük ihtimal Sooyoung ve Jennie de öyleydi ama hayatının en zor 5 yılını bu kız sayesinde atlatabildiği için büyük minnettarlık duyuyordu.
Terminal girişine yaklaştıklarında Lalisa direkt olarak emniyet kemerini çıkarmış ve hazırda beklemeye başlamıştı. Planları basitti, Jisoo çıkış kapısına yakın bir yerde arabayla bekleyecek, Lalisa ise aşkını alarak yeni bir hayata başlayacaktı.
"Ben şuraya park ediyorum aracı."
Jisoo'nun dediğini onaylar biçimde kafasını sallayarak duran arabadan inmiş ve terminalin içine girmişti. Terminal o kadar kalabalıktı ki, iğne düşse yere ulaşamayacak cinstendi.
Lalisa etrafa bakarken sefer saatlerini belirten tabloyu fark ettiğinde hızla oraya doğru insanları resmen 'eze eze' ilerlemek zorunda kalmıştı. Tabloda iki farklı firmanın aynı saat diliminde Daegu'ya gideceği yazıyordu.
Ve Lalisa hangi firmayla gideceğini Sooyoung'a sormamıştı. En kötüsü de otobüsler en az 15 dakika içerisinde kalkacaktı.
Lalisa'nın içindeki umut ne kadar kırılsa da pes etmeyerek en yakınında duran firma gişesine giderek şansını deneme kararı aldı. "İyi akşamlar 22:45 seferine bilet alan yolcu listesini öğrenebilir miyim?"
Sorusunu ne kadar nazik ve tatlı bir biçimde sorsa da gişedeki firma çalışanı ister istemez kaşlarını çatarak "Üzgünüm yolcularımızın güvenliğini sağlamak adına bu bilgileri paylaşmam söz konusu bile değil." diye sertçe cevap verdiğinde Lalisa bunun üstüne kadar ısrar etse de bilgilere ulaşamamıştı.
Tek seçeneği otobüslere girmekti.
Hızla otobüs garına ulaşılan kapıya ilerleyerek firma adlarını takip etmişti. O kadar fazla araç vardı ki, araçların üzerinde nereye gidileceğini gösteren Elektirikli tabelaları okumaya fırsatı dahi yoktu.
"Daegu 22:45 seferi!"
Lalisa'nın sağ tarafında kalan adam tüm garın duyacağı şekilde bağırdığında adımlarını oraya doğru ilerleyerek ilk firmanın otobüsüne binebilmişti. "Biletinizi görebilir miyim?"
Muavin görevini yerine getirmek istercesine sorusunu belirttiğinde Lalisa duymazdan gelerek otobüsün içerisine girmiş "Arkadaşıma bakıp çıkacağım." diye de mırıldanmıştı. Tabii ki bunun getirisi zorla dışarıya çıkartmaktı fakat Lalisa'nın Chaeyoung'u bulmadan inme gibi bir niyeti yoktu.
"Hanımefendi araçtan aşağı iner misiniz?"
Lalisa her koltuğu yoklarken muavin zorla onu çıkarmaya çalışsa da nafileydi, ki Chaeyoung bu otobüste bile değildi. Lalisa da bunu anladığında sinirli bir nefes vererek arkasına dönmüş ve muavin resmen onu dışarıya 'atmıştı'.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
west coast
Fanfiction"kulağıma 'west coast' mırıldanıp kolların arasında uyandığım günleri, avuç içlerimi yumuşak dudaklarınla öpmeni, sıcak nefesini hissetmeyi özledim." & chaelisa -wildmikasa • 2023