Oy vermeyi ve yorum yapmayı
Sakın unutmayın.keyifli
Okumalar.🍁
...
Hayal;çocukken mucize,gençken imkansızlık,yaşlıyken ise gereksizliktir.Fakat bazı çocuklar vardır ki çocukluk ne demek onu bile bilmezler.İşte onlar daha ufacıkken gelecek kaygısına düşmüş küçük insanlardı.Sadece hayata tutunmak istemişlerdi;güzel bir ailede büyümek,güzel bir okula gitmek ve güzel bir işte çalışmak onların masum hayalleriydi her çocuk gibi...Sadece güzel şeyleri düşünürlerdi çünkü onlar daha kötülüğün kapısını çalmadığı kişilerdi.karanlığa ittilmedikçe masumlardı.Bilmiyorlardı ki onların aldıkları nefes bile yangının kara dumanıydı .Bilmiyorlardı hayallerinin ezileceklerini.Hayat bu;sen hayal edersin seni gerçeklerle vurur,sen koşmak istersin önüne dikenli yollar çıkarır,sen nefes almak istersin aldığın nefeste Okyonusun suyunu çalmış gibi boğulursun, gökyüzünde olmak istersin ama bir bakmışsın yerin yedi kat toprağın altındasın.Ama onlar,işte onlar...Kimisi doğmadan zehirlenir,kimisi büyüdükçe boğulur,kimisi kimsesizliği kabullenir ve ölümün ona uğramasını bekler.
Çocuklukları çalınmıştı,umutları yok edilmişti,enselerinde ölümün fısıltısı melodisini mırıldanıyordu.
Kimsesizler mahşerinde sonlarını bekliyorlardı.Beklerken karanlığı sahiplendiler.Karanlık ise onları reddetti.Kimsesizleri kimse istemez,kimsesi olmadığı için.Onlar daha doğmadan hayat onları reddettmişti.Onlar yürümeyi bilmeden koşmaya zorlanmıştı.Sadece özgür olmak istemişlerdi fakat geçmişin zincirleri onları bağlamış,yaşadıkları onları susturmuştu.Kimselerin içinde hem görünmeyen hem susturulan ruhların,karanlık mahşerde yanan son mumlarıda sönecekti .
O mum onların güneşiydi çünkü çocuklar karanlıkta yanan bir mumu güneş sana bilecek kadar ruhları karla süslenmişti.
Beyaz sis değildi yaşananlar,Kara sisti gerçekler.Gerçek kime göre neye göre kimse sorgulamadan herkes yapıyordu bu ihanet dansını.Sahnede ışıklar altında mı yoksa karanlığın içinde ışığı izleyen mi gerçek?Işık gerçek ise görür herkes berraklığını.Karanlık gerçek ise işte o zaman farketmez kimse bu aptallığı,kapatır yalanlarını.
Küçük kız ağlıyarak,yalvararak yanındaki adama sesini duyurmaya çalışıyordu.Adam küçük kızın sesinden o kadar çok sinirlenmiştiki kendisini zor tutuyordu.Küçük kızı öldürüp bir çöp konteynerına atmak çok cazip geliyordu.Küçük kız bir umut kendisine acır diye daha sesli ağlamaya ve daha çok yalvarmaya başladı.
Sürekli geçtiği karanlık büyük koridora bakıyordu birinin gelip kendisini kurtarmasını bekliyordu çünkü yanındaki adam hiçbir şey söylemeden küçük kızı kolundan tutuğu gibi bu soğuk ve karanlık yere getirmişti.Küçük kız ağlıyordu çünkü üşüyordu,yanındaki adam kolunu kıracak kadar sıkı tutuyordu.Kimse küçük kızın feryatlarını duymuyordu.Kimse cevap vermiyordu.Karanlık koridorda bir bilinmezliğe doğru zorla yürütülüyordu.
Adam en sonunda sinirlerine hakim olamıyarak, küçük kızın yaşlı yüzünü kendisine çevirerek öyle bir tokat attı ki küçük kızın küçük bedeni yere savruldu.Karanlık koridorda bir tokat sesinden sonra ölüm sessizliği ve küçük kızın kulağında sert bir çınlama oldu.Küçük kız bir an nefes almayı unuttu .Hangisi kötüydü? Tüm feryatlarının ,yardım çığlıklarının bir tokatla sessizliğe gömülmesi mi yoksa kulağında bir çınlama ile yerdeki çakılların dizlerine ve ellerine batcak şekilde yere düşmek mi?
Bir nefes,iki nefes...Küçük kız sonunda öyle derin bir nefes aldıki ciğerlerine sığdıramadı ve öksürmeye başladı.Dudağında kırmızının en acımasızı , tenine isyan ederek aşağı doğru damladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞA İTİLEN RUHLAR
General FictionBeyaz sis değildi yaşananlar,Kara sisti gerçekler.Gerçek kime göre neye göre kimse sorgulamadan herkes yapıyordu bu ihanet dansını.Sahnede ışıklar altında mı yoksa karanlığın içinde ışığı izleyen mi gerçek?Işık gerçek ise görür herkes berraklığını...