İki Yaşam Arasında

Bölüm 2

Yorumlarınızı bekliyorum 😘

Birbirimize bakıp öylece kalmıştık. Allah bilir şimdi aklından neler geçiyordur. Elinde olsa bir kaşık suda boğacağı kişi meğer öğrencisiymiş.

Ben susunca hoca konuşmuştu "Belli ki hâlâ alışamadın üniversitedesin ve kapı çalma falan lisede kaldı onun yerine arka kapıdan derse gel. Şimdi geç otur." Tüm bunları dişlerini sıkarak söylemişti nefretini derinden hissetmiştim. Bir tane yumruk atasım geldi suratına ama kendimi zor tuttum. Yerime geçmeden önce yüzündeki çiziği gördüm belli ki çok kötü çizmişim. Bittim ben! Asla bu dersi geçemeyeceğim.

"Bir daha olmaz."deyip boş bir yere oturdum. Tabi hoca laf ettiği için de sınıftaki bazı şahıslar dedikodumu yapmayı ihmal etmedi. Şimdi de hoca hakkında konuşuyorlardı istemsizce dinledim onları.

"Ali hoca aşırı sinirli değil mi ya?"

"Çok iyi eğitim almış ve en iyi profesörlerdenmiş."

"Of çok havalı ve yakışıklı bu kadar genç olması da ayrı olay."

Konuşulanları dinledikten sonra "Hıh bu mu yakışıklı? Yakışıklı görmesek inanacağız! Abartın biraz daha."diyerek kendi kendime Ali'yi gömmüştüm. Bir dakika ya bu ne samimiyet lan adam hocam çıktı hâlâ Ali diyorum.

Arka kapıdan biri derse gelince ister istemez oraya döndüm karşımda onu görünce öylece bakmıştım. Masmavi gözleri o keskin bakışları bu cidden Aras'tı. Bu nasıl mümkün olabiliyordu, onu önceden hiç görmedim bile ve şimdi önce rüyama giriyor ardından da aynı sınıfta ders alıyoruz.

Aras bakışımı fark edince sırıtmıştı ve bana doğru yürüdü "Ne oluyor lan?"diye düşünürken gelip yanıma oturdu. Al işte o kadar bakarsan fark eder tabii ki. Of Leyla!

Çocuk kulağıma eğilip "Bütün şansını bugün kullandın herhalde?"dediğinde ters bir bakış atıp "Ne şansı?"diye sordum o ise "Yanına gelmemi istemiyor muydun bak yanındayım."diyerek göz kırptı.
Şaşkınlıkla bakıp "Höst! Şans diye seni mi göreceğim bu özgüven de neyin nesi?"demiştim.

Çocuğun gözü seyirdi ve belli ki hoşuna gitmedi söylediklerim kendisini toparlayıp "O yüzden mi uzun uzun baktın bana?"diye sordu. Öhöm haklıydı şimdi ne diyim ben bu çocuğa?
Aklıma ilk gelen şeyi söyleyiverdim "Sana bakmıyordum sadece dalmıştım sana denk gelmiş oldu mu?"

Sinsice sırıtıp "Peki, öyle değil ama öyle olsun bakalım."deyip devam etti "Tanışmadık?" Elini uzatıp "Ben Aras."deyince sesli bir şekilde "Oha"demiştim. Sesli söylediğimi anlayınca hızla elimle ağzımı kapadım. Çocuk ilk şaşırmıştı ardından "İsmime bile hayran olmanı beklemiyordum."dedi. Göz devirip "Özgüvenini de al ve sıramdan uzaklaş."dediğimde Aras: " Ee senin adın ne söylemedin?"deyince tam cevap verecekken Ali Bey bize bakıp "Konuşacaksanız dışarı çıkabilirsiniz." demişti. İşte cidden iyice boku yemiştim Aras'ı ittirip "Öhöm hocam yok konuşmuyoruz. Ders hakkında sorusu vardı arkadaşın." demiştim.

Ali sertçe "Bir dahakine bana sorsun arkadaşın."deyince "Hıhı"deyip devam etmesini bekledim. Aras başka sıraya geçip beni izlemeye devam etti. Ben de Ali hocadan nasıl özür dilerim diye düşünüyordum. Ders bittiğinde çantamı alıp hızla hocanın peşinden koştum Aras arkamdan bağırıp durmuştu bense onu duymazlıktan gelip hocanın önünü kestim. Ali şaşkınlıkla bana bakıp "Sen ne?"deyip duraksadı ardından "Sana demedim mi bir daha karşıma çıkma diye?" dediğinde "Ama öğrencinim nasıl karşına çıkmayayım?"diye sordum.

Ali: "Evet öğrencimsin sessizce dersine gir ve çık bu kadar benimle muhatap olma!" deyip yanımdan geçip gitti fazla kimse yoktu o yüzden arkasından bağırıp "Çok zalimsin eğer taksimi çalmasan tüm bunlar yaşanmazdı ama sen hâlâ beni suçluyorsun!" dediğimden bana doğru yürüyüp sert sert suratıma baktı ve "Birinci olarak sen değil siz! İkinci olarak tüm bunlar bir şekilde yaşandı ve sen gözümde sıfır bile değilsin eksilerdesin bunu bil ona göre hareket et! Üçüncü ve sonuncusu gözüme batma, zorda kalsan bile iletişim kurma! Anladın mı?"dediğinde içim bir kötü olmuştu ağlayacakken kendimi zor tutup Ali'nin gözlerine baktım ben bir şey diyemeden hızla uzaklaşmıştı. Öylece arkasından izlemiştim.