3:Evlilik

49 6 87
                                    

Gözlerimi araladığımda, prens yine beni izliyordu. Ama bu sefer yanımda değil, üstümde izliyordu.

Gözlerimi iyice aralayıp "Prensim, üstümde ne arıyorsunuz? " dedim. O ise "Akşam karım olacaksın. Ne sıkıntısı var üstünde olmamım? " diye karşılık verdi. "Biliyorum prensim. Sadece-" sözüm yarıda bölündü çünki o "Sadece ne? Sen şu siktiğim nazını bırak artık. Akşam karım olacaksın. Hala naz içerisindesin. Bana karşı saygını bozuyorsun ve ben saygısızlığı sevmem." dedi

Artık gerçekten ona itaat etmem gerekiyor. Bu benim kaderim bunu yaşamak zorundayım ve yaşayacağım. Ona bir çocuk verecek onu tatmin edeceğim. Çünki tek şansım bu. Bu zamanda kadınlara acımak yok. Bana da acınmıyor.

Bazen prenses olmamak için dua ediyorum. Ama elimden gelen bu sadece. Gerçi prenses olmasam da başka yerlere sırf kadın olduğum için haraç olarak gönderilecek, bu seferde istemediğim birinin zevcesi olacaktım. Her türlü biri ile sevişmeli olacaktım. Kadın olmak çok zor bu yüzden.

Prensin ensesini elimi dolayarak "Size saygısızlık ettiğim için üzgünüm prensim. Ben sadece bir an şaşırdım ve korktum. Size bu kadar yakın olmak benim kalbimi hızlandırıyor. " dedim. Yalan yalan hepsi yalan.

Onun sırıtmasını gördüm ve yavaşça bana yaklaşmaya başladı. Dua ettim şuan birinin içeri girmesi için çok dua ettim. Tam beni öpecekken kral içeri daldı.

"Bu ne hatsizlik? Evlenmeden böyle şeyler yapmak ne haddinize? Jennie seni iyi ve terbiyeli biri sanmıştım. Ama sen daha evlenmeden oğlumdan hamile kala bilecek kadar terbiyesizmişsin." dedi sinirle.

Ben şok olmuştum. Ne hamile kalması? Neden bahs ediyordu bu? Hemen prensi itip ayağa kalkarak, krala yaklaşıp "Kralım ne diyorsunuz? Ben hamile falan değilim. Biz daha önce tanışmıyorduk ki. Bu saçmalığı da nerden çıkardınız? " dedim.

O ise bana yakınlaşıp "Onu sen değil, saray hekimi söyleyecek. Hemen burdalar. İçeri girin" diye dışarı bağırmasıyla, içeri hekimler girdi.

Beni yatağa uzandırıp, bileğimi kontrol etmeye başladı aralarından biri. Daha sonra krala yaklaşarak, "Efendim, olası bir gebelik durumu yok. Prensesin nabzı normal. Asla ikinci minik bir nabız yok. " dedi.

Hamile olmadığımı biliyordum ama yine de rahatladım. Hemen yataktan kalkarak kralın önünde diz çöküp, "Efendim, noldu niye böyle bir anda böyle düşündünüz bilmiyorum ama size karşı ufak bir terbiyesizliğim, saygısızlığım olduysa çok özür dilerim. Lütfen beni affedin. Hayatımı bağışlayın. " dediğimde prens'te benimle birlikte diz çöküp, "Babacığım, az önceki uygunsuz görüntümüz ve saçma hamilelik dedikodusu yüzünden özür dilerim. Az önce Jennie'nin bir suçu yoktu onu buna ben zorladım" dedi.

Bense sadece daha fazla eğildim. Kral bizi affettiğini söyleyip, odadan çıktı. Çıkar-çıkmaz prens bana yakınlaşıp "Prensesim,özür dilerim. Sabab-sabah sana bağırdığım için. " diyerek öptü beni yanağımdan.

Bense ona "Prensim, hiç bir önemi yok. Bazen ola bilir. Bence gidip artık kahvaltı ede biliriz? " dedim.


Kahvaltımızı etmiş, şimdi ise benim gelinliğime bakıyorduk. Çok abartıydı ama kral seçmişti.

(Geçmişte böyle şeyler yoktu ama bulamadığım için bunu koydum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

(Geçmişte böyle şeyler yoktu ama bulamadığım için bunu koydum. Siz daha güzelini düşünün.)

Gdlinliğimi giydiktden sonra dışarıda beni bekleyen prensin yanına gitdim ve bana uzattığı elini tutdum. Yavaşça,onunla beraber bahçedeki evlilik töreninin yapıldığı yere geldik.

İkimizde ayrılıp yerlerimizi aldık. Bize dedikleri her bir şeyi tek-tek yerine getirdik. En sonunda biz artık evliydik. Tüm herkese baş eğip, saygımızı gösterdikten sonra yavaşça yukarı çıkmaya başladık..

3-cü bölümün sonu

Dünyanın en saçma bölümü ve bennn. Sınır dolduuuu. Umarım beğenirsiniz. Bundan sonraki bölüm yarı smuttt. Umarım onu da seversinizzz. ❤

This is my destinyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin