Karanlığın Gölgesi

135 89 12
                                    

...Sabah şiddetli bir ağrıyla uyandım her yerim tutulmuştu akşamdan açık kalan müziği kapattım ve zorla yataktan kalktım banyoya doğru ilerledim elimi yüzümü yıkadım odama geri döndüm okula gitmek için hızlıca hazırlandım çanta mı aldım ve hızlıca çıktım servis daha gelmemişti yaklaşık 3 dakika sonra servis geldi yankının yanına oturdum okula gitmek için virajlı bir yoldan geçmemiz gerekiyordu o yola girdiğimizde servis biranda yolundan saptı herkes ne olduğunu anlamaya çalışırken şoför "sıkı tutunun" diye bağırdı serviste herkes çığlık çığlığaydı yankı beni sıkıca tutuyordu bir şey hissettim o an noluyordu böyle yuvarlanıyormuyduk evet yuvarlanıyorduk yankı hâlâ beni sıkıca tutuyordu kafamı koruyordu sonra...

...Karanlığın gölgesi olurmuydu hiç? Karanlığın gölgesi olurmuydu bilmem ama bizim gölgemizin karanlığı olmuştu o gün. Hayatımız kaymıştı, sanki yok olmuş gibiydik. Kendimizi denize atmış ve hiç çırpınmıyorduk sanki . Belki ölmüştük belki yaşıyorduk ama biz bunu hissetmiyorduk o an...

Uyandım neredeydin ben hastanedemiydim ne olmuştu bana gözlerimi zorla açtım yanımdaki yankıyı ve 8 kişiyi gördüm kafamı sağa çevirdiğimde o tanıdık yüzü gördüm tamayı, uyandığımı görünce hızla kalktı "iyi misin" dedi bilmiyordum ona iyi mi görünüyordum "sence" diyebildim "noldu bana" dedim "kaza yaptınız bacağın kırılmış ve vücudunda yaralar var" bunu demesiyle vücudum sızlamaya başladı yankıya döndüm "peki ya yankı o onun durumu ne" "vücudunda ciddi ezilmeler var ve seni korurken kolunu kırmış" "hayat" dedim "hayat nerde" "ağır darbeler almış durumun ciddi olduğunu söylediler hemen ameliyata aldılar" dedi bunu duyduğum an boğazımda bir düğüm oluştu yutkunamadım etrafımdaki sesler kesildi gözümden bir damla yaş aktı çok üzülmüştüm çünkü hayat benim en yakın arkadaşımdı tamayın beni dürttügünü hissediyordum ama kendime gelemiyordum etrafıma baktım o an tüm güzel anılarım aklımdan geçti beni bu düşüncelerden kurtaran Yankı oldu "neredeyim ben" "hastanedesin" "noldu bize" "kaza yaptınız" dedi hemşire Tamaya döndüm ona sorularım vardı elbette ama şuan bunun sırası değildi...

Biranda kapı açıldı gelenin kim olduğuna bakmak için kafamı çevirdiğimde abimi gördüm nefes nefese kalmıştı yanıma gelip elimi sıkıca tuttu "iyi misin eftalya" değildim, ama onu üzmemek için her zamanki yalanımı söyledim "iyiyim abi" dedim abim bir oh çekti. Aradan 3 saat kadar zaman geçti saat gece onikiyi geçmişti abim yanımda uyuyakalmış Tamay ise hâlâ başımda uyanık bekliyordu tamaya defalarca kez gitmesini söylememe rağmen reddetmişti son kez şansımı denedim ama bu sefer cevabı net ve sertti madem gitmiyordu ona sorularımı soracaktım
"O gün beni neden evime bıraktın"
"Uyuyordun çünkü"
"Beni uyandırmak gerekirdi senin yüzünden anneme çok saçma bir açıklama yapmak zorunda kaldım"
(Sessizlik)
"Peki evimi nerden buldun"
(Sessizlik)
"Neden biranda ortadan kayboldun"
Gene Sessizlik
Galiba hiç bir soruma cevap vermeyecekti bunu anlayınca vazgeçtim yan tarafımdaki yankıya ve abime baktım 2side uyuyordu abimi hafifçe dürttüm anında uyandı "noldu bir şey mi oldu" "hayır abi. Hadi sen eve git annem merak etmiştir seni" cidden annem neredeydi haberi yokmuydu acaba "sen taburcu olana kadar hiç bir yere gitmiyorum eftalya" "peki annem nerde abi haberi yok mu" "var gelmek istedi fakat ben bırakmadım" dedi ama bunu kısık sesle söylemişti tamam dedim ve uykuya daldım.

Eftalya:
Sabah saat 9 gibi uyandım sağ tarafımda abim sol tarafımda Tamay vardı hâlâ, etrafıma baktım ve bazı yatakların boş olduğunu gördüm galiba taburcu olmuşlardı odada sadece ben,yankı ve 3 kişi kalmıştık. Kolumun ağrıdığını farkettim serumuma baktım, bitmişti kolumun ağrısı arttığı için abimi dürttüm hızla uyandı ona hemşireyi çağırmasını söyledim kısa bir süre sonra abim ve hemşire döndüler hemşire hemen serumumu çıkardı ve pamuk koydu , kontrollerimide yaptıktan sonra gitti abim "istediğin bir şey var mı?" Dedi yok dedim ve yankıya baktım uyuyordu ona büyük bir teşekkür borçluyum sonuçta beni korumuş ve kendi kolunu kırmıştı. Biranda aklıma Hayat geldi neredeydi durumu iyi miydi (yaşıyor muydu) abime Hayatın durumunu öğrenmesi için gönderdim yankıda yeni uyanmıştım. O sırada Tamay uyandı "nasılsın" "iyiyim" yalan, değilim Tamay tam konuşacağı sırada içeri abim girdi "öğrendin mi" dedim "iç kanaması zorda olsa durmuş ama..." ah şu amalar "ama" "ama bacaklarını kullanamayacakmış" "bacaklarındaki sinirler ciddi bir hasar almış"
Sessizlik...

2 saat sonra

Yankıyla ben hâlâ neye uğradığını şaşırmış bir şekildeydik ne yapacağımızı bilmiyorduk Hayatı görmek için hemşirelere sormaya karar vermiştik fakat izin alamamıştık yankıyla hâlâ birbirimize bakıyor bunu Hayata nasıl söyleyeceğimizi düşünüyorduk. Yaklaşık yarım saat sonra doktor geldi ve "ikinizin de durumu iyiye gidiyor" bana bakarak "senin bacağın" yankıya bakarak "seninde kolun kırılmış" dedi ve devam etti "2 güne kadar alçılarınız yenilenir sizi taburcu ederiz" dedi hiç bir şey hissetmemiştik sonuçta en yakın arkadaşımızın yürüyemeyeceğini öğrenmiştik

Akşam üzeri Hayatı görebileceğimiz söylendi 2mizide tekerlekli sandalyeyle Hayatın yanına götürdüler ona ne diyecektik bilmiyorduk odaya girdik Hayat bizi acı bir gülümsemeyle karşıladı ağlamaktan gözleri şişmişti galiba öğrenmişti ona zar zor gülümsedim "merak etmeyin öğrendim" dedi ve gözünden yaşlar akmaya başladı ne ben nede yankı bir şey diyemedik annesi yonca ablanında gözleri şişmişti yarım saat sonra Hayata bir kez daha sarılıp odamıza geçtik saat 8 i geçmişti önümüzde yemek vardı fakat birimiz bile elimizi sürmemiştik Tamay ortalarda yoktu abimi zorla göndermiştim ama geri geleceğini söylemişti yemeği masaya koydum ve müzik eşliğinde uykuya daldım..
...
Kırmışım güvenini
Farkında deģildin
Beni sen değiştirdin

Ah neden bana güvenmedin?
Hep bir umutsuzluk sardı seni
İstenmeden bizi hapsettin
...

Hayatımın GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin