Kündün kollarını göğsünün önünde birleştirerek ve acıyarak baktı Saldıray'a "Bana hiçbir zaman sahip olamayacaksın Saldıray, kalbime- varlığımın sebebi hiçbir zaman sen olmayacaksın."
"Kalbinin umurumda olduğunu mu sanıyorsun Biçura?"
"Defol buradan." Bir başkası olsa bu konuşma tarzından ötürü Saldıray'ın gazabına uğrardı ama Kündün bu saraya geldiğinde kralın biricik kızı olmuştu ve Saldıray'dan daha değerliydi krallığı için.
"Eğer seni Gir-"
"Defol dedim." Kündün ellerini Saldıray'ın göğsüne götürerek kendisine yaklaşmasını engellemeye çabaladı faydasızca.
Saldıray hain mavi gözlerini Kündün'ün parmağındaki yüzüğe çevirdi ve birkaç saniye boyunca ona baktı. Sonra elini sertçe tutarak dudağına götürdü ve ukala bir tavırla öptü nişanlısının soğuk elini "Beni seveceğini, bana aşık olacağını biliyorsun."
Kündün parmaklarını onun elinden kurtardı "Bu ancak rüyanda olur Saldıray- hatta bu rüyayı sana kabus ederim. Yemin ederim bunu yaparım."
"Öyle zannetmeye devam et." Saldıray kapıya yöneldi ama bir anlığına dönerek Kündün'e baktı ve gülümsedi "Kalbin, hislerin umurumda değil. Ben bir şeyi istiyorsam, istediğim şey bir biçura olsa da alırım."
Kündün onu iterek kütüphaneden çıkardığında kapıyı arkasından kilitledi ve derin bir nefes aldı. Bir insandan ne kadar nefret edilebilirse o kadar nefret ediyordu Saldıray'dan, annesinden ve belki babasından da- evet, ona da bulaşıyordu yavaş yavaş nefreti. Ve böyle devam ederse nefretinin tenine değmediği tek bir insan bile kalmayacaktı bu sarayda.
Kütüphanede kendisini bekleyen gizli bölmeye ilerledi ve Giray'ı orada bulamadığında şaşkınlıkla dudakları aralandı.
Geride bıraktığı kağıda baktı "Seni aşkımla zor duruma sokmak istemiyorum, bir kraliçe olabilecekken benimle gelmeyeceksin elbette. Fakat yine de bu gece seni bekleyeceğim, sonsuza dek burayı terk etmeden önce..."
&
Kündün gecenin karanlığında burayı sonsuza dek terk edecek olan çocukluk aşkını ve genç kızlığında da rüyalarını, hayallerini süsleyen sevgilisi Giray'ı düşünüyordu.
Onun yokluğunda bile onun varlığıyla yaşamıştı ama şimdi sonsuza dek gideceğini söylüyordu ve kendisini terk edeceğini bildiriyordu üstü kapalı olarak.
Kündün de onunla beraber burayı terk etmek istediğini biliyordu, bu aptal ülkede onu bağlayan hiçbir şey yoktu. Ama parmağındaki şu yüzük... boynuna dolanan bir urgandan farksız olan nişan yüzüğü... Evet, en çok da bunu terk etmek istiyordu.
Kapı hafifçe aralandığında yatağında oturur pozisyon aldı ve gelen kişiyi bekledi.
Dora'nın belki de en kıymet verdiği hizmetkardı gelen kadın, bakışlarıyla insanın içine işler ve sonsuza dek orada kalacak sözleriyle bilinirdi. Kraliçe Dora'nın bu saraya ilk kez adımını attığı o andan beri buradaydı ve ölene dek de kader ağları bu saraya sarılmıştı.
Kadın gri gözlerini Kündün'ün üzerine çevirdi "Kraliçe Dora ve sevgili Kralımız, veliaht Saldıray'la beraber yemeğe geçtiler."
Kündün omuzlarını silkti ama kadın gitmek için hareketlenmediğinde "Derhal odamdan çık ve sana 'Girebilirsin' denmeden de sakın eşikten içeriye adımını atma."
"Sizi yemeğe beklediklerini söyledim Prensesim."
"Duydum sağır değilim." Kündün cenin pozisyonu aldı ve "Kendimi iyi hissetmiyorum, çıkabilirsin." dedi.
"Sizi götürmeden çıkmayacağım, lütfen benim için işleri zorlaştırmayın Prenses."
"Çık dışarıya." Fakat kadın Kündün'ü dinlemektense gelip yatağın ucuna oturmuştu, Kündün başını kaldırarak kadının gözlerine baktı.
"Kabullenmeniz gerekiyor." dedi sakin bir sesle kadın "Kader sizin için ağlarını örmeye başladı, doğrusunu isterseniz zaten bir bebek olarak bu saraya ilk adımınızı attığınızda örülmeye başlamıştı. Ya Giray sizin eşiniz olacaktı ya da Saldıray, farklı bir kader beklemiyordunuz, değil mi?"
"Saldıray'dan nefret ediyorum." dedi bir anda Kündün, karşısındaki kadının kim olduğunu unutmuştu belki de yahut yalnızca biriyle duygularını paylaşmak istiyordu.
"O da size karşı aynı duygular içinde."
"O zaman neden evlenmeye çabalıyor?" Derin bir nefes alırken yatakta oturur pozisyona geçti "Komşu Krallıklarda hali hazırda gerçek Prensesler var, benim bir Biçura olduğumu söyleyerek-"
"Lütfen kendinize böyle hitap etmeyin." diyerek onun sözünü kesti kadın "Siz bile kendinize böyle söylerseniz, karşınızdaki insan neler demez? Artık kim olduğunuzu hatırlayın ve ona göre davranın, saygı beklemeye devam ederseniz daha çok beklersiniz, söküp alacaksınız saygıyı."
"Kimseden saygı görmek istemiyorum."
"O halde ezilmeye mahkum olacaksınız. Kraliçe tarafından Saldıray tarafından ve bir köle tarafından bile."
"Beni yalnız bırak."
"Beni dinleyeceksiniz." dedi eline uzanırken Kündün'ün "Ben sizi korumaya çabalıyorum, bir Kraliçe olacaksanız eğer buna uygun davranmanız gerekiyor. Bir veliaht dünyaya getirirsiniz ve sonra Krallığı yalnızca siz yönetirsiniz." Ses tonu git gide daha da düşüyordu herhangi birinin kendilerini dinlemesi ihtimaline karşın "Saldıray iyi bir asker ve iyi bir kral olacağından da eminim fakat çok fazla yaşamayacağı kesin-"
"Nereden biliyorsun?" diye sordu umutla Kündün.
"Ben hiçbir şey bilmiyorum Prenses." Kadının dudaklarında acımasız bir tebessüm belirdi "Buna karar verecek olan sizsiniz, sizin için her şeyi yapabilecek biri var zaten hali hazırda. Her adımınızda arkanızı kollayan ve kendi canını düşünmeden verebilecek biri, tabii Prensin eşi olduktan sonra yalnızca bir değil bin kişi olacak sizin dudaklarınızdan dökülecek her bir kelimeyi emir bilecek. Sabredin ve gücünüzle herkese hükmedeceğiniz o anı bekleyin. Hayal edin ve o hayalleri gerçeğe dökün. Bu güce siz sahip olacaksınız, bir başkası değil."
Kündün kadının gözlerine bakarken ihanetin tadını aldı, Dora'ya ihanet ediyordu çünkü geleceğin Kraliçesi karşısında duruyordu ve şimdiden kendisini zehirleyebilirse düşünceleri ile, onun için de her kapı açılmaya devam edecekti. Kraliçenin bir numaralı hizmetkarı olma ünvanını koruyacaktı. Kündün kapıyı gösterdi bakışları ile ve kadın gülümseyerek kalktı yataktan, kapıyı kapatırken derin bir sessizlik sardı odayı.
Giray'la gidecekti.
Saray, Saldıray, Kraliçe yahut Kral hiçbiri umurunda değildi. Kendisini oturmaya zorladıkları tahtı da, tacı da bu sarayı da yakardı Giray için.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kraliçenin Yasak Elması
RomanceAcımasızlığı ile nam salan Kral Saldıray'ın eşiydim fakat bir asker olan Giray'ın aşkını yüreğimde saklıyordum.