TANITIM. "BAŞARMAK"
"Ben başardım.Evet ben başardım ve bu kadar şeye rağmen ayaktayım.En önemliside buradayım...
Neredeyse bütün acıları yaşadım ve tattım.Daha fazla acı çektiren olmamıştı , onun dışında.
O kadar değişik bir his ki bu.Çok karışığım.Bir yanım olabildiğince huzursuz,diğer yanım mucizelere ve hayallerin gerçek olabileceğine hala inanıyor ve bu beni oldukça korkutuyor.Bu iki düşünceyi düşünürken ben aralarında ezilip kalıyorum.Mesela ona seni seviyorum diyemem.Ama kalabalık bir ortamda herkes gülerken ilk ona bakarım.İşte en acısıda budur.Ben sana baktım.Ama baktığımda seninde başka bir kadına baktığını gördüm..en acısıda bu işte.Belkide oda platoniktir?Kim bilir içindeki hissi.Ama tek birşeyi biliyorum son 1 aydır.Ben platoniğim ve onu çok seviyorum.Kimsenin bilmediği kadar."
🤍🤍🤍
GİRİŞ..
"Ben Asel.Çok dırdırı sevmem.Böyle insanlar mümkünse bana bulaşmasınlar. 19 yaşındayım ve Ankarada yaşıyorum.Normal bir insanım işte ne bekliyordunuz ki?" Son cümlemide tamamladıktan sonra defteri kapattım ve yastığımın altına koydum.O kadar sıkılmıştım ki sıkıntıdan defteri falan yiyebilirdim.Sonra kapının çaldığını duydum ve odamdan çıkıp kapıya doğru yöneldim.
Kapıyı açtığımda,kuryeyi gördüm.Neydi şimdi bu?Hiç bir şey sipariş etmemiştim?Kimden gelmiş olabilirdi?
Bana hediye gönderebilecek kişileri düşündüm ancak neredeyse ailemden ve akrabalarımdan bana hediye gönderebilecek biri olduğunu düşünmüyordum.Kurye elindeki çiçeği bana uzatarak "Ödemeniz yapıldı" diyince resmen küçük çaplı bir şok yaşamıştım.Aslında şaşırmam çok anormaldi çünkü zaten bana hediye gönderen birisi hediyeyi kendi öderdi değil mi?Çiçeği aldım ve kuryeye bakarak "Kimden" dedim sanki kuryede kimden geldiğini biliyormuşcasına.
"Bize bilgi verilmedi.Bilemiyorum hanımefendi" dedi.Aslında sorduğum soruda çok saçmaydı ama ben yinede sormuştum.
"Tamam teşekkürler."
"İyi günler"
Kapıyı kapattıktan sonra salona geçip bir koltuğa oturdum.Çiçek gerçekten mükemmel kokuyordu.Bir not olduğunu fark ettim.Hemen notu açıp okumaya başladım.
Bana ne yaptığını bilmiyorum.Seni nasıl bu denli içimde hissedip,özleminle canım neden
yanıyor onuda bilmiyorum...Seni daha ne kadar çok sevebilirim diye düşünüyorum ve seni her
düşündüğümde sana daha çok aşık oluyorum.Ama bir gün beni sevmeme ihtimalinden korkuyorum...Bu kadar seni severken,
herşey bu kadar senken..Beni sevmemenden ve beni sensizlikle sınamandan deli gibi korkuyorum.O hiç
Dukunamadığım ellerin var ya,onları tutup hiç bırakmamak istiyorum..o dolgun dudaklarından öpmek,
Her günümü,o kokusuna aşina olduğum saçlarının arasında geçirmek istiyorum.Beni en az bir kere gördüğünden eminim.Ancak şu an karşına çıkacak gücü kendimde bulamıyorum.Gelecekte birlikte olmak dileyiyle...-Anonim- (okuldan birisi)
Ne?
Hayatım boyunca sevilmek ne bilmedim.Hep sevdim.
Ama sevilmedim.Sevilmek nedir bilmiyorum ama ilk defa kalbim bu kadar hızlı atıyordu ama bu sefer bir farklılık vardı.Bu sefer korkudan veya kaybetme korkusundan değil,bu sefer..anonim denen daha gerçek ismini bile bilmediğim kişiden dolayı kalbim bu kadar hızlı atıyordu...
Ellerimi başımın arasına aldım.Ne yaşıyordum ben böyle.Hem kalbim çok hızlı atıyordu hem bir yandan heyecanlıydım hemde bir yandan başım dönüyor karnımda kelebekler uçuşuyordu..kimdi bu?Beni ne kadardır tanıyorduda bu kadar sevmişti?
🤍🤍🤍
Sabah uyandığımda.Başım ağrıyordu.Elimi başıma götürerek başımı ovuşturduğum sırada,bugünün pazartesi olduğunu hatırladım.Ayrıca bugün sözlü vardı ve ben çalışmayı unutmuştum!
"Kahretsin" diye bir söz savurdum ağzımdan sessizce.Baş ucumdaki saate baktığımda saatin 10:26 olduğunu gördüm.Hızlıca o sıcacık olan yatağımdan kalkıp tuvalete koştum.Tuvaletten çıktıktan sonra üstümü giydim ve evden çıktım.Koluma taktığım saate baktım saat 10:30'du.
Asansörün gelmesini bile beklemeden merdivenlere doğru yöneldim.***
Okulun giriş kapısından girdim ve koşarak sınıfın olduğu kata yöneldim.
Sınıfın kapısını yavaşça çaldım."Gel"
Kapıyı açtım ve içeri girdim.
Hocaya geç kaldığım için özür dilerim diyecektim ki lafı ağzıma tıktı ve konuşmaya başladı.
"Kızım, sen neredesin? tam 3 derstir yoksun.Ha bu arada sözlüden sıfır aldın.Geçmiş olsun.Oturabilirsin.""Ne? Gerçekten bu kadar mı?
Konuşmama bile izin vermeden söyleyeceklerini söyledi ve "Oturabilirsin" mi demişti aptal!"Hayır,
hayır..
Bunların hepsini ben dışımdan söylemiş olamam..
İçimden söylemiştim, değil mi..?
Korktuğum şey olmuştu.Herkes bana sanki ilk defa insan görmüş
gibi bakınca,ağzımı tek elimle kapattım.-APTAL ŞEY!
SENİ GERİZEKALI!- ( iç ses)Ben nasıl bir durumun içindeyim böyle.Bir yandan okula geç kalıyorum bir yandan içimden söylemem gereken şeyleri dışımdan söylüyor ve bütün sınıfa rezil oluyorum! Tam bir aptalım!
Arkamı dönüp hocaya baktığımda,bana bakmadığını görünce rahatlamıştım.Neyse ki sadece öğrenciler duymuştu.Çünkü hoca duysa büyük bir ihtimalle buradan diri çıkamazdım.
YOU ARE READING
İMKANSIZ ZAMAN
RomanceAslında görünmez bir mezarlıktır zaman..akıp geçer.Ve sende onun içinde kaybolursun. "Zaman sadece bir öncelik meselesidir.İnsan istediğinde müsait olur." Kendime hep şunu dedim; "Ya şuanda yaşadığın şeyler,seni gelecekte yaşayacağın şeye hazırlıyor...