1.Bölüm

46 5 33
                                    

"Anne bakkk asker abiler." Dedi küçük kız. Annesinin kucağında babasının yolunu gözlüyorlardı. "Evet annecim, asker abiler. Şimdi baban da o asker abilerin arasındadır gidip birazdan onu bulacağız." Dedi annesi, aynı kızı gibi sevinçliydi oda. Eşi gelecekti görecekti onu, birbirlerine sarılacaklardı özlemlerini gidereceklerdi. "Annee beni abimin yanına indir." Dedi minik kız mızmızlanarak. En çok abisini ve babasını seviyor eğer abisi ve babası yanında yoksa ise annesine nazlanıyordu.

"Abi baak ben prenses oldum." Abisine fırfırlı pembe elbisesini ve turuncu dalgalı saçlarının üzerindeki tacı gösteriyordu. Gülümseyerek parmaklarını açtı. "Ben bu kadar yaşa girdimm" Dedi. Abisi kardeşinin yanına eğildi. "6 yaşına girmiş benim prensesimm ne de güzel olmuş turunç kafam" Abisi kardeşinden 6 yaş büyüktü, henüz orta okula gidiyordu ve tek bir hayali vardı babası gibi asker olmak ve vatanı uğruna şehit olmak.

Derin bir nefes alıp verdi abisi, kardeşinin hafif dalgalı turunç saçlarına dokundu, ardından dokunduğu tutam saçın üstüne öpücük kondurdu. Küçük kız abisine büyük bir hayranlık besliyordu ve bazen buna annesi bile şaşırıyordu. Abisi eğildiği yerden kalkıp kardeşinin elini tuttu. Küçük kız az ötede ona bakan bir çift kara gözle karşılaştı, abisi ile hemen hemen yaşıt olan çocuk direkt olarak kıza bakıyor bir saniye bile gözlerini ayırmadan izliyordu onu.

Küçük kız abisinin tutmuş olduğu elini biraz daha sıkarak abisinin arkasına saklanmaya çalıştı. Abisi arkasına saklanmaya çalışan küçük kız kardeşine doğru döndü, rüzgardan yüzüne gelen saçlarını kulağının arkasına itti ve ona sıcak bir tebessümle baktı. "Balca'm, niye arkama saklanmaya çalışıyorsun? Noldu?" Diye sordu abisi. Balca elini abisinin yüzüne koyarak gülümsedi ve yanağına minik bir öpücük kondurdu.

"Hiiiç. Gözüme güneş giriyordu ond- ABI bana pamuk şeker alır mısınnn?" Balca'nın gözü arkadaki arabada pamuk şeker satan yere çevrilince cümlesi yarım kaldı. Abisi onun bu hallerine çok gülüyordu, bu hayatta en değer verdiği kişi olan kardeşini üzmek istemedi. Eğildiği yerden kalkıp Annesine baktı, çocuk gözüne giren ışıktan dolayı kısık gözlerle bakıyordu. "Annecim, Balca'ya pamuk şeker alacağım da bana biraz para verir misin?" Annesinin adı gibi ceylan olan gözlerine baktı, annesinden aldığı en güzel şey onunla aynı gözlere sahip olmaktı. Kendinde de annesinden de en sevdiği şey gözleriydi.

Ceylan da oğlunu kırmayarak cüzdanından bir ellilik çıkararak oğluna verdi. "Al bakalım paşam, kardeşinin elini bırakma, kaybolur o cimcime." Diyerek oğlunu uyardı. Oğlu kafasını sallayarak kardeşinin elini tuttu ve pamuk şeker almak için sıraya girdiler. Balca sıranın fazla olmasından sıkıldığı için sürekli olarak ofluyordu. Abisinin parmaklarını ileri geri hareket ettirerek sıkıntısını gidermeye çalışıyordu ancak başarısızdı, önlerinde çok fazla kişi vardı. "Abiii, ben annemin yanına gidicem senn pamuk şekeri al gel olur mu?" Diye sordu tatlı tatlı. Abisi kafasını sallayarak kardeşine gitmesi için onay verdi.

Küçük kız, abisi ile geldikleri yöne doğru ilerdi ancak annesini orda göremedi. Sağına soluna baktı ama annesi yoktu. "Anneee" diye seslendi ancak annesinin onu duyup yanına geleceğini sanmıyordu.  Turuncu saçlarında ki çilek desenli tokasını çıkarıp yere koydu, eğer annesi onu ararsa tokasını bulacak ve buralarda olduğunu anlayacaktı.

Balca tokayı yere koyduktan sonra gölge gören bir yere geçip beklemeye başladı. Aslında abisinin yanından ayrılalı sadece 7 dakika olmuştu ama ona bu 7 dakika çok uzun gelmişti. Kafasını kaldırıp gözleri ile bahçeyi süzdü, çok fazla kişi vardı annesinin onu bulması turuncu saçlı kıza imkansız gelmeye başlayınca gözleri doldu. Kimsenin onu ağlarken görmesini istemediği için kafasını dizlerine koydu ve öyle ağlamaya devam etti.

Bal KüpüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin