Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Üstümdeki siyah şişme monta sarılarak ,seri ama kendinden emin adımlarla yürüyordum.Çevremde sıkıca birbirine sarılan çiftler ,ne yaptığı belli olmayan sarhoşlar ve işi biraz daha ileri götürmüş sevgilerle dolu sokaklardan geçip ıssız olan o sokağa adımlarımı yavaşlatarak ilerliyordum.Ve gelmem gereken yere gelmiştim burası bir barın arka ve pek bilinmeyen bir tarafıydı genel de personeller yani ben de buradan girerdim.Evet burada çalışıyordum yani en azından iki aydır bu lanet ötesi yere katlanıyordum.En azından bir kaç kişiyi darp edip karakola düşmemi saymazsak sorunzuz bir görev ilerletiyordum .Evet birgörevilerletiyordum.
—Yine geç kaldın.
Ihhh evet bar şefi Deniz yine bütün huysuzluğuyla karşımda dikiliyordu.
—Noldu yani ben iki dakika gecikince herkes zikre geçip camiye mi gitti.Soru olarak sormamıştım ama onda bunu anlayacak beyin var mı ondan bile şüpheliydim. Ney seki beni yanıltarak...
—Hahaha çok komik. Çarpılıp kalacaksın şimdi geç şu barın arkasına işim var erken çıkıcam ben bugün.Yüzünde her zamanki gibi yine dalga geçer bir ifade vardı.
Cevap vermeye tenezzül dahi etmeyip sadece göz devirerek barın arkasına geçtim oda çok gecmeden çeketini alıp gitti zaten . Her ne kadar sevmesem de inkar edilemeyek kadar yakışıklı bir çocuktu.Beyaz teni ve ona zıt olarak simsiyah göz ve saçlarıyla bakanı kendine bir daha baktırıcak cinstendi anlayacağınız üzere yani.Pe ki ben mi kimdim?
Ben İz,İZ KORKMAZ kimsenin bulamadığı ,bütün teşkilatın,suç çetelerinin, polislerin dahi bulamadığı bir seri katilim.Peki burada ne işim mi var?Cevap basit ...ÖLMESİ GEREKENİNSANLAR VAR.