2

232 56 23
                                    

Taehyun, Soobin, Yeonjun ve Kai'nin odasının kapısı tıklatıldıktan sonra açılmış ve eğitmenleri içeri girmişti. Eğitmenlerinin içeri girdiğini gören dörtlü hızla ayağa kalkmış selam vermişti. Kendi aralarında oynadıkları oyuna ara verdikleri için gözleri sürekli yerdeki oyun kutusuna kayıyordu.

Dikkatleri oyunda olduğu için eğitmenin arkasından elinde çantasıyla gelen Beomgyu'yu hiç kimse fark etmemişti. "çocuklar, bu arkadaşınızın ismi Beomgyu. Diğer oda arkadaşları ile yaşadığı sorunlardan dolayı onu bu odaya alma kararı verdik."

Eğitmen Lee durmuş ve hepsinin tepkisini ölçmek için yüzlerine bakmıştı. Beomgyu'yu götürdüğü diğer odadaki gibi itiraz edecek gibi durmuyorlardı. Hatta sanki Taehyun ile Yeonjun mutlu bile olmuştu. Kai nötr iken Soobin'in pek de umurunda değildi.

Eğitmen Lee, Beomgyu'yu omuzlarından diğer dörtlüye doğru ittirip "Artık oda arkadaşlarınızla eğitim alacağınız ve kendinize ait eğitmenleriniz olacağı için iyi anlaşmaya oldukça dikkat edin olur mu?" Demişti. Diğer odadaki çocuklar gibi, Beomgyu'yu istemedikleri için sorun çıkarmadıklarından dolayı o da memnun olmuştu çünkü hiç bir öğrencisinin dışlanmasını istemiyordu.

Dördü bir ağızdan "peki Bayan Lee." Demiş ve eğitmen Lee'nin odadan çıkışını izlemişti.

Beomgyu elindeki çantaya daha çok asılıp bakışlarını önündeki dörtlünün yüzlerinde dolaştırmaya başlamıştı. Her an birisi onu zorbalamaya başlayacakmış gibi hissediyordu. Ama tam tersine Kai "ah çok üzgünüm." Demiş ve hızla renkli peluşlarla dolu yatağa ilerlemişti. "Bu yatak boş olduğu için peluşlarımı üzerine koymuştum ama artık senin."

Huening Kai yatağın üzerindeki peluşları teker teker bir başka yatağa taşımış, bittikten sonra da Beomgyu'ya ilerleyip elindeki çantayı nazikçe alıp yatağın üzerine koymuştu. "Üst katında Taehyun yatıyor, şu hemen karşıdaki ranzanın alt katında ise ben yatıyorum, benim üstümdeki yatakta da Yeonjun. Soobin hazretlerimiz ise bize katlanamayacağını söyleyip hemen şuradaki bazayı sahiplendi. Eğer bazayı istiyorsan Soobin ile taş, kağıt, makas oynamalısın. Ama şimdiden vazgeçsen iyi olur çünkü Soobin bu oyunda çok iyi."

Yeonjun, Huening Kai'ye kıkırdayıp"nefes al." Diye uyarmıştı. "baza Soobin'in olabilir." Diye fısıldamıştı Beomgyu da.

Etrafta tekrar bir sessizlik olmuştu. Beomgyu bu sefer başını kaldıramıyordu çünkü hepsinin aklından neler geçtiğini biliyordu. Soobin zaten en sonunda "odandakiler ile neden sorun yaşadın?" Demişti. Soobin her zaman en dobra, en açık sözlü kişileri olmuştu. Bir lafı karşısındaki kim olursa olsun çekinmeden söylerdi.

"Soobin, bunu öylece sormamalısın." Diye durumu üstelemeye ve kurtarmaya çalışmıştı en büyükleri olan Yeonjun. "nasıl sormalıyım o zaman?"

"İstediği zaman anlatır, onu zorlama."

"Onu zorlamadım bile!"

Beomgyu, Yeonjun ile Soobin'in birbirlerine gireceğini anlayınca hemen "sürekli ağladığım için." Demişti. Sesi sandığından yüksek çıkmıştı. İkilinin kavga etmemesi için söylemişti ama bilmiyordu ki Yeonjun ile Soobin kedi-köpek gibi havadan sudan sebeplerden bile kavga çıkarabilirdi. Kai'nin yüzü şefkatle bezenip "Ne için ağlıyorsun ki?" Diye sormaktan kendini alamamıştı.

"Eve gitmek istiyorum. Ne birinin canını yakmak istiyorum ne de dövüş sanatlarını öğrenmek istiyorum. En iyisi olmak için sizinle yarışmak istemiyorum." Demiş ve biraz bekledikten sonra utana sıkıla "sadece çizgi filmi izlemek istiyorum." Diye lafını bitirmişti.

Daisy / taegyuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin