KULLANICI ADI:Aşk kedisi😻/Texing

Seni Seviyorum3️⃣

Yaklaşık 1 haftadır @yanlızlık benim
Kullanıcı adına sahip kişiye sevdiği kızı elde etmesi için yeni fikirler üretip yazıyordum.

Şuana kadar anladığım kadarıyla hedefimiz olan kız sarı saçlı, mavi gözlü ve sempatik biriydi. Üstelik zevkliydi.

Fakat kız istemediğinden mi yoksa bizim oğlan beceriksizin teki olduğu için bilmiyorum ama bu 1 hafta boyunca ne yapsak işe yaramadı. Her seferinde reddedilmişti.

Ama bana en tuhaf hissettiren şeyse bahsettiği kızın bana benzemesiydi. Yani dış görünüşü haricinde. Çünkü benim kızıl dalgalı saçlarım ve açık kahve gözlerim vardı.

Şuan ne yaptığıma gelecek olursak biyoloji dersi işliyordum. Tabi zil çalana kadar öyleydi...

Zilin çalması ile hocamız dışarı çıkmıştı. Defne ise koluma yapışmıştı.

"KANTİNEEEE GİDELİMMM."

Canavar gibi beni sarsarak söylediği cümlenin ardından oflayarak ayağa kalktım.

Defne nihayet kolumu bırakma kararı verip beni azad etmişti.

"Hadi çok yavaşsınnn."

Sondaki "n" harfini uzatmış ve üzerine basa basa söylemişti.

Defne benim yavaş hareketlerime daha fazla dayanamamış ve "Ben gidiyorum. Fikrini değiştirip gel diye de bekliyorum."

Diyerek sınıftan çıkmıştı. Onun ardından yavaş adımlarla ben çıkmıştım.

Ve bizim sınıfımızın hizasında duvara yakın şekilde yürümeye başladım. Taki 11/F kapısının suratıma pat diye açılmasına kadar...

Suratıma yediğim sert kapı üzerine kalçamın üstüne düştüm. Başım feci acıyordu.

Acı içinde inleyerek düştükten sonra kapıyı açan çocuk beni fark etti.

Ben elimin birini başıma bastırıp gözlerimi yummuştum. O ise benim yanıma gelmişti.

"İyi misi?!"

Kapıyı açan kişi koşarak yanıma geldi ve benim yanıma çöktü.

Gözlerimi açıp ona baktım. Açık kahve hafif dalgalı saçları ve ela gözleri vardı. Badem gözlüydü.

Elini benim basimdaki elime uzattı.

"Çok üzgünüm görmedim."

İçten duyduğu pişmanlık dolu gözlerle bana baktı. Sonrada başımdaki elimi çekip şiştiğine yemin edebileceğim başıma baktı.

Karşımdaki çocuk dudaklarını bibirine bastırarak bana baktı.

Ardından yerden doğruldu ve elini bana uzattı.

"Hadi gel başına buz kolaylım yoksa durumu kötüleşir."

Başımı sallayıp elini tuttum ve tam kalkacağım sırada sınıftan çıkan kişiyi görmem ile kaşlarımı çatmam bir olmuştu.

O da beni görünce bana dönmüş ve büyük bir kahkaha atmıştı.

Elimi tutan çocuk hem kahkaha sesinden hemde benim bakışlarımdan dolayı elim elinde ona dönmüştü.

Poyraz ise bana bakarak gülmeye devam ederken.

"Kör müsün?! Koca kapıyı göremedin mi?"

Dedi ve ardından bana doğru eğildi.

Elimi tutan kişinin yardımı ile yerden doğruldum ve kapının etkisi ile gözümden uçan gözlüğümü aldım.

Poyraz ise beni dikkatle izledikten sonra yanıma geldi ve boyunun benden uzun olmasını kullanrak bana doğru eğildi.