Zorba6️⃣

22 4 8
                                    

Okul'un bitmesine çok sevinmiştim. Çünkü bütün gün Poyraz peşimi bırakmamıştı!

Sürekli etrafımda dolanıyordu. Ve ben onu görmezlikten geldiğimde sürekli kolumu dürtüklüyordu.

Gerçekten küçük bir çocuk gibiydi.

Ama neyseki okul sonunda sona ermişti. Ve bende rahat bir nefes alacak yere yani kütüphaneye ders çalışmaya gelmiştim.

Burda herkes sessiz olurdu.

En azından şu ana kadar öyle düşünüyordum...

"Ne demek kaykayla giyeremeyiz?!"

"Beyefendi kaykay ile kütüphaneye girmenizin mantıklı bir yeri var mı?! Burası ders çalışmak, araştırma yapmak ve kitap okumak için gelinen bir yer."

Kapının önünde kütüphane güvenliği ve güvenlikten kaynaklı görmediğim biri kavga ediyordu.

Önündeki kişinin sesi daha çok çıkıyordu ve dikkati baya üstüne çekiyordu. Çünkü şuan neredeyse kütüphanedeki herkes ona bakıyordu.

Bende dahil...

Kapının yanına doğru gittim amacım onun kim olduğunu görmekti.

"Madem ben giremiyorum o zaman izin verin birini buraya çağırayım!"

"Efendim çağırmanızda sorun yok. Ama telefonunuz falan yok mu? Onu arayın ve buraya gelsin."

Güvenliğin önündeki adam sertçe elindeki kuru kafatası sembolü olan siyah kaykayı yere fırlattı.

O sırada onun yüzünü gördüm.

"Ah ciddi misin?! Eziklerin ve ineklerin numarası olmaz bende!"

Göz devirdi. Tam o sırada arkamdan biri geçti ve Poyraz'a doğru hızla yürüdü. Arkasında siyah sırt çantası ve üstünde bir pantolon ile mavi bir tişört vardı. Tişörtün üstüne kareli turuncu ve sarı tonlarında olan bir gömlek vardı. Ama o gömleği daha çok ceket gibi kullanmıştı.

Poyraz onu görünce sinirle ona baktı.

Çocuk siyah kalın gözlüklerini düzeltti.

"Ne halt ediyrosun lan kaç saattir?!"

Onu yakasından tuttuğu gibi duvara yapıştırdı. Güvenlik tam onlara doğru davrandığında ondan hızlı ve bedenen küçük olduğum için farke edilmeden ondan önce davranıp yanlarına gittim.

Bu sırada Poyraz onun yakasını bırakmıştı ve aralarında biraz boşluk vardı. Bu boşluğa ben girdiğimde anda ise Poyraz ona yumruk atıyordu.

Ama arada ben olduğum için yumruğu o çocuğa değil bana doğru geldi ve tam yüzüne çarpacakken bir anda durdu.

Bense gözlerimi sıkıca kapatmış kollarımı iki yana açmış ve arkamdaki kişiyi görmesem de koruyordum.

"S-sen? Alisa... Senin burda... Ne işin var?"

Gözlerimi araladığında yumruğunun tam yanağımın yanında olduğunu gördüm.

Eline baktığımı fark ettiğinde ise hızla elini benden çekti.

Elini ensesine koydu ve yüzünde tarif edilemez bir ifade vardı.

Hem dehşete düşmüş gibi, hem mutlu, hemde mahçup. Bu duyguların hepsine nasıl büründüğü hakkında en ufak bir fikrim yoktu.

"Ben... Özür dilerim."

Başını benim olmadığım yere çevirdi.

"Ama sen neden araya giriyorsun?! Ya sana vursaydım?!"

Bir anda sinirle bana dönmüş ve omuzlarımı tutup beni sarsmıştı.

KULLANICI ADI:Aşk kedisi😻/TexingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin