Kanlı Ay -TaeKook-

#3

Parti için hazırlanmıştık. Ben o kasabadan çaldığım kıyafetleri giymiştim. Tabiikide karakoldan sonra o kıyafetleri satın aldım!

J: Kombine bak, şahane!

T: Ucuz bir mağazadan çalmıştım ama bir süreliğine. Sonradan parasını ödedim ve artık benim oldu.

S: Güzel. Hadi gidelim.

H: Suga'nın mükemmel ruh hali beni kendime getiriyor.

Dedi dalga geçercesine. Suga Hobi'ye sinirlendiğini belli edecek bakışlar atıyordu.

S: Keşke sizde denek olarak kullanılmasaydınız ben ne güzel evimde yalnız başıma oturuyordum!

J: Suga, burası senin evin değil.

T: Bir dakika, sizde mi deneksiniz?

N: Evet. Şöyle, o doktor birkaç insanı bayıltıp hastanede testlerle vampir yaptı. Bir sürü sürüm var gibi düşün, bu yüzden herkesin farklı güçleri var. İlk denek Suga, sonra Hobi, sonra ben ve Jin en son ise sen.

T: Biz birini ısırmadığımız sürece başkası vampir olmayacak yani.

N: Evet. O yüzden bu eve kapatıldık.

T: Ne kadar güvenli, insanlarla dolu bir ev...

S: Düşünce yapısı tıpkı benimki gibi.

H: Tabii Suga mükemmelsin.

S: Çok kaşınıyorsun.

J: Kesin artık, yürüyün.

¤¤¤¤¤

S

onunda bahçeye inmiştik. Bahçe, apartmandan bile büyüktü.

Oturduğumuz apartmanda anlaşılan sadece bizim dairemiz küçüktü. Dikdörtgen bir binanın en üst katından küçük bir kare parçası alınmış gibi bir tasarımı vardı dışarıdan bakınca. En üst katta biz vardık, diğer daireler ve kapı dışındaki koridorlar büyüktü.

Ağaçlar, çiçekler, ışıklar ve insanlarla dolu bu bahçede dolaşıyorduk.

J: Bilerek bina arkasına geçtik. Burası ışık almıyor ve insan yok.

N: Of... karnım gurulduyor.

J: Namjoon, artık insan değilsin.

N: Banane!

Sesler bulanıklaşmıştı, onu gördüğümde. En az benimki kadar soluk bir teni, soğuktan pembeleşmiş yanakları burunu ve dudakları, kat kat olan kahverengi saçlarıyla adeta bir melek gibiydi. Kahverengi gözleri benim gözlerime baktığında içim ürpermişti. Şapkamı gözlerime doğru biraz eğdim.

H: TAEHYUNG!

İrkilip onlara baktım.

T: Ha, ne oldu?

H: Sakın. Isırmak yok!

T: Düşünce mi okuyorsun?

S: Aynen öyle. Ben ise hipnoz edebiliyorum.

H: İlk sürüm olduğu için anca gücü bu kadar.

S: Diyene bak, düşünce okuyor maksimum.

J: İki dakika kavga etmeyin!

N: Bu da annemiz gibi, sinir küpü. Her saniye bizi uyarıyo.

J: Benim kulaklarım bir insanın kapasitesinden fazlaca duyabiliyor. Mesela az önce baktığın adamın dediklerini duyabilirim.