(Yazardan)
Dolabının kapağını açtı jisung. İçi kıpır kıpırdı hayatının aşkıyla tekrar konuşucaktı. Korkuyordu aynı zamanda. Her şeyin tekrar mahvolmasından deli gibi korkuyordu. Ama yapamıyordu kendini minhodan uzak tutamıyordu.
Eline aldığı siyah şortu giydi üstü içinse toz pembe tatlı geniş bir tshirt tercih etmişti. Aynanın karşısına geçip yanağındaki beni kapattı. Dudaklarına nemlendirici sürdü birkaç takı taktıktan sonra artık hazırdı. Aynanın karşısına geçip son kez kendini kontrol etti. Annesinin yanına inip ona haber verdi ceketinide alıp evden çıktı ve piknik yapacakları alana doğru yürümeye başladı.
8 Gezegencik
Felix
Amk nerdesiniz kaç saattir bekliyorumChangbin
Çok haklısın bebeğim nerde kaldınız gelinFelix
Gerizekalı sen nerdesin insanlara diyeceğine kendin gelChangbin
Aşkım annem evi temizlettiFelix
Ay jihyo annem iyi yapmışJeongin
Hyung benle hyunjin geldik nerdesinizFelix
Karşındayız bebeğim seungla bak el sallıyoruzJeongin
TamammChan
Lan seungmin ben tek gidicem diye ekip felixle mi gittinSeungmin
Evet aşkım bir sorun mu varChan
Yok bebeğim ya istediğim gibi git hahaChangbin
Hanımcı puahahahahhaFelix
Anlamadım?Changbin
Güzelim yani aferin dinle sevgilini demek istemiştimFelix
GüzelMinho
Changbin puahahhahaChangbin
Görücem seni pislikChan
Bende geldim nerdesiniz amkJisung
Ya ben kayboldumSeungmin
NeHyunjin
Ciddi misin lanJisung
Baya baya kayboldum ben market nerde meselaFelix
Aşkım o marketi yıktılarMinho
Konumunu at almaya geliyim seniHyunjin
OooooooChangbin
OooooooChan
OoooooJeongin
Hyun kes sesiniFelix
Changbin kafamı attırmaSeungmin
Chan görüşücez senleJisung
Puahahahhah
Neyse
📌konumMinho
Tamamdır beş dakikaya ordayım★
Uzaktan motorla ona doğru yaklaşan birini gördü jisung. Yanınada durdu motor ve büyük olan inip küçüğüne yaklaştı kaskını çıkartıp konuştu.
"Nasıl kayboldun sen"
"Ya kayboldum işte hadi götür beni"
"Yok götürmeyeceğim"Kaşlarını çattı küçük olan. Minho gülmeye başladı çok tatlı gözüküyordu jisung.
"Nedenmiş o"
"Konuşucağız"
"Şimdi mi"
"Evet şimdi ben seni dinledim sıra sende"
"Peki"Hemen yanlarındaki banka oturdular ve konuşmaya başladı jisung.
"O mesajı görünce canım çok yandı minho bana ölmelisin dediğinde bile canım bu kadar çok yanmamıştı çünkü o zaman zaten sevmiyordun beni ama ben nişanlandığını öğrendiğimde başımdan aşağı kaynar sular döküldü birbirimize karşı çok iyiyken bunu yapman çok koymuştu bana çok ani bir kararla teyzemin yanına gitmek istedim amacım bir hafta falan kalmaktı ama teyzem eğitimini burda tamamla deyince onun dediği gibi yaptım"
Dikkatlice dinliyordu büyük olan. Devam etti jisung.
"Seni unutmaya çalıştım ama asla olmadı minho. Birileriyle konuşmayı denedim belki unuturdum seni ama olmadı saçmaydı zaten böyle düşünmem kalbim senin için atıyorken seni unutmaya çalışıyordum kendimi öldürmeye çalışıyordum. Seni kapıda gördüğümde karnım kasıldı kalbim deli gibi kan pompalamaya başladı o kadar korktumki senle yüz yüze gelicek gücüm yoktu kaçtım hemen ordan."
Sarıldı minho küçüğüne jisungta karşılık verdi büyüğüne. Konuştu minho.
"Tekrar güven bana jisungum söz seni bir daha yarı yolda bırakmayacağım."
Elini tuttu küçüğünün ve gözlerine bakmaya başladı.
"Tutucam elini bu şekilde ve kimsenin bizi ayırmasına izin vermicem. Seninde elimi bırakmana izin vermicem. Güven bana son bir hak daha ver sana dünyaları veriyim jisung."
Minhonun yanağına elini yerleştirdi jisung ve dudaklarını birleştirdi. Sakin ve yavaş bir şekilde öpüştüler biraz sonra ayrıldı jisung minhonun dudaklarından.
"O zaman tekrar parlatalım yıldızımı"
İkiside birbirlerine gülümsedi ayağı kalkıp motorun yanına gittiler. Minho jisunga başaka bir kask giydirdi kendide kaskını giydi ve piknik yapacakları yere doğru yola çıktı kalpleri yeniden hayat bulmuş iki çocuk.
Bu bölüm hiç içime sinmedi ya. Kontrol etmeden atıyorum yazım yanlışı varsa özür dilerim.
Oy 100
Yorum 150
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Star / minsung
Fanfiction"Sevgilime bakıp durma han jisung rahatsız ediyorsun" "Ama ben sana bakıyorum lee minho..." Minsung