Bıçak kullanma eğitimi bittikten sonra direkt olarak yemekhaneye gittim.Orada Elina'yı göremediğim için kendim yemeye karar verdim.Tam yemeğimi almış masama oturuyordum ki arkamdan bir el bana dokununca irkilip yerimden sıçradım.Arkamı dönünce Diana gülerek "korkuttum mu?"dedi."Hayır sadece ani olunca irkildim.Birşey mi diyecektin?"dedim.Oda "Bizimle yemek ister misin?Daha deminki odadaki herkesle kaynaşmak için birlikte yiyelim dedik.Sen olmazsan olmaz.Hadi Laurel.Buarada ismin güzelmiş.Darell'den öğrendim.Çok iyi anlaşacağız"dedi ve göz kırptı."Darell'i tanıyor musun?"dedim.Diana
"Tanımayan var mı ki?"dedi.Onların olduğu masaya doğru yürürken "Peki sen" dedi sonra cümlesini tamamladı"Elina'yı tanıyor musun?"başımı evet anlamında aşağı yukarı salladım."Biz burdan önceden Darell,ben ve Elina yakın arkadaştık."dedi "Peki senin tanıdığın arkadaşın var mı burda?"diye sorunca kalbim sızladı.Benim ilk arkadaşım yirmi yaşımda olmuştu.Bu saraya gelmeseydim hâlâ bir arkadaşım olmayacaktı.Yutkundum.Sonrada "Benim ilk arkadaşım birkaç gün önce oldu."Dedim titrek bir sesle.Diana bana garip bir acıma duygusuyla baktı.Darell beni küçümsüyor,Diana bana acıyor bu ne böyle?Ama herkese kim olduğumu göstereceğim.
İçimdeki büyük şehir sarsılsada,sular içinde kalsada asla yıkılmadı ve yıkılmayacak.Hasar alınca onardım.Çökmüşse yeniden inşa ettim ve en önemlisi en güvenli bölgeye kendimi koyup üstüme duvar ördüm.Ama ördüğüm duvar o kadar kalın olmuştu ki beni mutlu edecek insanlar bile giremedi.Ama ben o duvarı ilk Elina'yla tanıştığım zaman yıkmıştım.O günü hiç unutmayacağım.
O gün.O gün Laurel ilk arkadaşıyla tanıştı.O gün Laurel ilk defa duvarını inceltti.
Diana ile birlikte onların masasına doğru ilerledik.Oturduğumda hepsi beni güler yüzle karşıladı.Tek bir kişi hariç...Bıçak eğitiminde duyduğum kadarıyla adının Kelvin olduğunu biliyordum.El sıkmayı bırak,tepkisini bile değiştirmemişti.
Diana sıra sıra beni,Katlyn,Nora,Kelvin,Keith,Cyrus ve Lucas'la tanıştırdı.Birlikte oturup konuştuk.Çok güldük.Daha önce hiç arkadaşım olmadığı için bu kadar gülmemiştim.Ama "Hayatına doğru insanları al ve merkeze hep kendini koy"derdi annem her zaman.Keşke şimdide diyebilseydi...
Kafamda kurarken annemi unutmaya başladığımı farkettim.Korku gözlerimi sardı.Ya unutursam?Bunu yapamam.Bir yandan düşüncelerle boğuşurken kalkıp tuvalete yöneldim.Arkamdan seslenselerde duymazlıktan geldim.Tuvalete ulaştığımda buz gibi suyu yüzüme çarptım.Başımı kaldırıp aynaya baktığımda sanki bir anlık annemi gördüm.Sonrada nedensizce gülmeye başladım.Delirdiğimi düşünmeye başlamıştım.Aynanın karşısında resmen bağırmakla karışık kahkaha atıyordum!Sonra avucuma aldığım suyu tekrardan yüzüme çarptım.Annemin ölümünü atlatmıştım ama neden düşününce delirmeye başlıyorum gerçekten bilmiyorum.
Bir süre daha kendime gelmek için bekledikten sonra çıkış kapısına yöneldim.Kapıdan çıkıp sağa yönelince gördüğüm yüzden korkup geri sendeledim.Hızlı bir hamleyle Kollarımdan çekip dengemi sağladı.Şimdide Kelvin'le bakışıyorduk.
"Burada ne işin var?"
Dedim."Korktun mu?"dedi dişlerini dudaklarına geçirerek.Sustum ve sadece birkaç saniye baktım.Bir süre sonra"Beni takip mi ediyorsun?"diye sordum gözlerimi gözlerine sabitleyerek."Nedenmiş o?Senden hoşlandığımı falan mı düşündün?"dedi tek kaşı havadayken.boğazımı temizleyerek ağız ucuyla güldüm ve başımla kadın tuvaleti yazısını gösterdim.Görünce gözleri açıldı ve afalladı.O kadar komik görünüyordu ki gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım.Ardından başımı sağa sola sallayarak yürüdüm.Masaya gidecektim ki önüme geçti."Çekil lütfen"dedim.O da"Neden zorluyorsun"dedi ve bana doğru yürümesiyle benim geri gitmem bir oldu.Duvara değene kadar bana doğru yürümeyi devam ettirdi.Sonunda duvarla aramızda bir karış mesafe kalmıştı.Eli boynuma gittiğinde hızlıca kolunu tuttum ve aşağıya doğru döndürdüm sonrada kolunu sırtına koyup ittirdim.Şok olmuş bir şekilde bana bakarken bende öfkeli gözlerle ona bakıyordum.
Sağ tarafımdan gelen sesle o yöne döndüğümde Diana'yı gördüm"Noluyor burada?"Dedi.Hemen ona doğru koşup kulağına"Herşeyi anlatacağım"diye fısıldadım ve aceleyle kolunu çekip koşarak onu boş bir yere götürdüm."Artık ne olduğunu anlatacak mısın?"
Dedi Diana heyecanla.Gözlerimi açarak"Ya beni takip etmiş dokunmaya çalışıncada engelledim işte!"deyince oda dirseğiyle dirseğime vurup göz kırptı ve"Bence senden hoşlanıyor.Ben anlarım."dedi.İyice delirmeye başladım sanırım.Çünkü elime geçirdiğim tırnaklarımın elimi kanattığını yeni farkediyordum!Farkedince acıyla kıvranmaya başladım.Diana hemen yandaki masadan peçete ve yara bandı alıp panikle elime pansuman yapmaya başladı."Kızım sen iyi misin ya?Kim kendi kendine zarar verir?kanatmışsın ve yeni farkediyorsun!"dedi kızarak.
Hiçbirşey olmamış gibi tekrar konuya girdim."Kelvin'in sevgilisi yok muydu?"diye sordum.Oda pansuman yapmaya devam ederken"Evet var."dedi.Bende gözlerimi kırpıştırarak birkaç saniye boyunca bakakalınca bana bakmadan konuşmaya devam etti:
"Nora'yla sevgili.Ama son zamanlarda araları biraz kötü."başını bana çevirdi."Pansumanın bitti.Sakın yara bandını çıkarmak gibi bir delilik yapma!"dedi.Gözlerimi devirerek derin bir nefes verdim."Merak etme yapmam.Ayrıca bu adam salak mı?Sevgilisi var ve gidip yeni tanıştığı bir kıza dokunmaya kalkışıyor olacak iş değil ya!"dedim ama sesimin yüksek çıktığını fark etmemiştim.Herkes bana bakıp birbirinin kulağına fısıldayınca kaşlarımı kaldırıp gözlerimi Diana'nın gözlerine diktim.Diana'da bıkkın bir şekilde"Laurel biz seninle ne yapacağız?Kızım gücünü koyup kendini kontrol etmen lazım.Yoksa burada çok zorlanırsın."Umursamazca"Beni ararsanız odamdayım."dedim.Sonrada odamın olduğu yere doğru yürümeye başladım.
Bugün silah eğitimi alacaktık.Odama girince hızlıca bir duş aldım.Saçlarımı taradım ve giysi dolabımdan lacivert kazağımı ve siyah kot pantolonumu çıkardım.Hızlıca üstümü giyindim.Ama çok yorgun olduğum için kendimi yatağa bıraktım.Zaten eğitime daha iki buçuk saat vardı.Uyusam sorun olmazdı.
--------------------------------------------------------------
Kapımın tıklanma sesine uyandım.Telefonuma uzanıp saate baktım.Eğitime bir saat geç kalmıştım!Hemen yataktan fırlayıp kapıyı açtım.Kapıda Diana ve Katlyn vardı.Diana"Laurel eğitime gelmedin merak ettik.Bay Edwin seni çağırmamızı istedi."dedi.Katlyn'de başıyla onayladı.Hemen kapıdan çıkıp koşar adımlarla eğitim odasına geldik.İçeriye girince Bay Edwin"Eğitimin başlama saatini hatırlatmamı ister misin Laurel?"dedi."özür dilerim uyuyakalmışım."dedim gözlerimi ovuştururken.Başıyla yerimi gösterdi.Yerime oturdum.Kahretsin ki Kelvin'in yanına oturmuştum.Çünkü bir tek boş yer orasıydı!Eğitmenimiz ne yapacağımızı bize gösterirken rahatsız edici bakışları üzerimdeydi.Eğitmen yerine beni izliyordu.Çocuğun boğazına yapışmamak için kendimi zor tutuyorum.Eğitmen anlattıktan sonra herkes teker teker çıkmaya başladı.
Şükürler olsun ki sıra bana geldiğinde tetiği çektim nişan aldım ve mermiyi; mankenin tam kalbine isabet ettirdim.Sonrada yerime oturdum.Annemin katilinide işte böyle vuracaktım.Annemin katilini bulacaktım ve bundan öyle emindimki...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZ İNTİKAM
Teen FictionAnnesinin katilini bulmak için gizli sırları olan bir sarayda eğitilmeyi göze alan Laurel,yaşam mücadelesinde aşk hayatının içine giriş yapar.Ama daha önce yaşamadığı bu duygunun ona neleri getireceğinden haberi yoktur.