Ben Melisa Işık. Ailemin talihsiz şansı yüzünden artık doğduğum büyüdüğüm İstanbul'dan ayrılarak İzmir'e taşındım. Ailem iş yüzünden sorunları ve iflasa kadar gelmesi ile bu da kaçınılmaz bir gerçek oldu. Bugün de yaz tatilinin sona ermesi ile birlikte yeni okuluma başladım. Yeni okul yeni bir hayat demekle aynıydı. Yani en azından liseli biri için. Okula girdiğim anda tüm dikkat üzerimde gibi hissettim. Sanki tek yeni benmişim ve herkes birbirini zaten tanıyormuş gibi hissediyordum. Ben okula ilk girişimi heyecanlı bir şekilde yaşarken abim Ömer çoktan sabahın köründe okula gelmişti üstelik beni bile beklememişti, yanımda birinin olmaması beni çok geriyordu. Kendi sınıfım olan 10/A'ya geçtim ve rastgele bir sıraya oturdum. Kimseyi tanımadığımdan ve ders henüz başlamayınca abim Ömer'in sınıfı olan 12/E'ye doğru ilerlemek üzere çantamı sırama koyup tam sınıfımdan çıkacakken üçlü bir kız grubunun bana doğru baktığını gördüm. Bakışları pek iyi niyetli değildi ama henüz yeni olduğumdan altı üstü önyargıdır diyerek geçiştirdim ve 12/E sınıfını bulmak üzere yola koyuldum. Okul o kadar büyüktü ki A'dan Z'ye kadar şube vardı tabii bu şartlarda bir sınıfı bulmak fazla zordu. En sonunda utangaçlığımı yenip bir kıza sordum. Biraz sohbet ettik ve isminin Alya olduğunu öğrendim. Bizim sınıfta değildi, 10/K'daydı ama kanım çok ısınmıştı. O da kolay kolay sohbet eden biri değilmiş dediğine göre ama yeni biri olduğumdan dikkatini çekmişim. Daha sonra Alya'nın tarifine göre abim Ömer'in sınıfını bulduğum sırada bir kalabalık fark ettim. Okul girişinde uzun boylu, sarışın bir çocuk vardı ve sanki bir şirkette CEO'ymuş gibi bir arabadan inmişti ve en az bir CEO'ya gösterilen ilgiye sahipti. Kalabalığı boş verip abimin sınıfına sonunda vardım fakat birde ne olsun? O kadar sınıfı bulma ugraşımıma rağmen ilk günden arkadaş bulmuş okul gezintisine çıkmış, daha ders başlamadan! Sinirli bir şekilde sınıfıma dönmeye karar verdim bu okula erken gelmenin kötü yanından biriydi. Ben bu sinirimin yüzünden içimden söylenip yere bakarak yürürken birden birine çarptığımı farkettim. Bu o uzun boylu, sarışın ve havalı gözükmeye çalışan o çocuktu! Umursamamaya karar verdim ama ben tam çekip gidecekken beni yakamdan tutup geri çekti ve:
(?):
-Kim olduğumun farkında mısın?Dedi. Bu kimdi ve neden böyle konuşuyordu. Benzetimim gibi CEO olacak değildi! Tam o sırada zil çaldı ve:
Melisa:
-Duydun mu? Bu zil sesiydi. Sende sınıfına gitmelisin. İlk günden azar işitme de sınıfına yürü.
Dedim ve gülümsedim, uzaklaşmaya başladım arkamdan o kişinin:
(?):
-Bana azar işiteceğimi söylemesine mi gülsem? Ya da bunu senin demene mi?İlk günden sorun çıkarmamak için duymazdan geldim sınıfıma doğru ilerledim. Ders başlayalı yaklaşık 10 dakika geçtiğinden dolayı öğretmenimiz çoktan gelmişti özür dileyerek yerime oturdum ama yeni bir öğrencinin bunu yapmasını öğretmenimiz fazla kusurlu bulduğundan 10 dakikanın acısını 20 dakika bu konu hakkında konuşarak çıkardı. Sonunda bu çile bitti ve derste kendimi tanıttım. Öğretmenimiz bir daha geç kalınmasını istemediğini söyledi ve tanıtmam bitince yerime oturtturdu. Ders öyle yada böyle geçti ama bu sınıfımı asla benimseyemeyeceğimin farkına bir tanecik dersten bile varmıştım. Zil çaldı ve sınıftakiler hızla sınıftan ayrıldı belli ki bu öğretmenin tek sevmediği öğrencisi yalnızca ben değildim diğerleri de ondan uzak durmaya çalışıyordu bir de sınıf öğretmenimiz özellikle ismi Fitnat! Bu Selena da ki ile bir tesadüf olamazdı! Her neyse o sabah bana bakan üçlü kız grubu yanıma geldi ve sınıfımdan memnun olup olmadığımı sordu. Muhtemelen daha isimlerini bile bilmediğimi hatırlamış olmalılar ki aralarından grubun sözde "lideri" gibi olan o sarışın, orta boylu ve her ne kadar gülümsese de içinden bir kötü enerji çıkacağına inandığım o kız:
İlayda:
+Bu arada ben İlayda, tanıştığıma memnun oldum.
Dedi ve gülümsedi. Pek içimi ısıtmasa bile henüz kimse ile konuşmadığımdan ben de gülümseyerek karşılık verdim. Aramı herkes ile iyi tutmak istiyordum. Ardından yanında ki diğer iki kızda isimlerinin Buse ve Selen olduğunu söylediler. Siyah uzun saçlı olan Buse, kumral olan ise Selen'di. İlk teneffüs olduğunda yemek için kantine indim. Sabah birşey yemediğimden fazla açtım. Orda Alya ile karşılaştım sohbet ederek yemeğimizi yedik. Zil çalınca sınıfa döndüm hoca hemen önümden içeri girdi ve ne olsun dersiniz? O sarışın, uzun boylu boyu kadar da egolu olan o çocuk sınıfa girdi ve öğretmenimiz birden sanki CEO birinden bahsediyormuşcasına konuşmaya başladı, muhtemelen sınıf öğretmenimizin matematik öğretmeni olmasından kaynaklı bu konuşması:
Fitnat Hoca:
+Okulumuzun eski basketbol takımından ve müdürümüzün oğlu olarak tanınan değerli öğrencimiz DORUK KESKİN artık bizim sınıfımız da olacak!
Bunu derken öğretmenimiz öyle gururlandı ki bi an bahsettiği bu çocuk ile çarpıştığım o çocuğun aynı kişi olduğuna şaşırmıştım. İsmi Doruk olan bu şahıs ben uykulu uykulu öğretmenimize bakarken öğretmenimize gülümsedi, ardından ilerledi ve yanıma gelip sırama vurdu:
Doruk:
-Buraya oturmak istiyorum.Bu söz üzerine öğretmenimize baktım o da onaylarmışcasına bana bakınca kalkarak duvar kenarındaki sıramdan cam kenarındakine geçtim. Doruk bunu görünce şöyle dedi:
Doruk:
-Arkamda ki sıra boştu ama benden uzak kalarak iyi bir seçim yaptın, sevdim seni.
Delirmemek için zor duruyordum ama aklıma müdürün oğlu olduğu gerçeği gelince dayandım ve teneffüs zili çaldı. Sınıf bir anda dedikoduya büründü. Sınıftakilerden duyduğuma göre sabah ki kalabalığın sebebi aslında yurt dışında okuyormuş ama birden Türkiye'ye babasının okuluna çıka gelmiş! Ne tatlı tesadüf ama! Her neyse biraz sınıfta kendi kendime düşündükten sonra kitabımı alıp bahçeye inmeye karar verdim. Etrafıma baktığımda sınıfta kimse kalmamıştı. Merdivenlerden indim ve bahçeye geldim. Bahçeye inince tanıdık olan ne gördüm peki? Gene sabah ki kalabalık! Hem de bu sefer tekme yumruk kavga yüzünden di bu kalabalık! Karışmamak için beni ilgilendirmeyeceğini düşünerek kitabım ile oturacağım banka ilerliyordum ki tanıdık bir ses geldi hem de çok tanıdık ve bu ses kavga edenlerden biriydi ?!
-1. BÖLÜM SONU-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGE'NİN IŞIĞI
Teen FictionDoruk: +Asıl konumuza gelelim. Şartım benimle takıl! Melisa: +Ha? Ne? Ne diyosun ya? (💌)