3. Bölüm - Ineffable

26 3 1
                                    

Doruk'un bu mesajı üzerine numaramı nerden bulduğunu düşünürken okulun varlığını hatırlayınca düşüncelerimi bir kenara bırakıp yüzümü yıkamak için banyoya girecektim ki abim hazırlanmış bir halde odama girdi.


Ömer:
-Ne uykucu çıktın sen de hızlı ol hadi babam arabayla bırakacak bugün.

Melisa:
-Haa tamam çok iyiymiş!! Hemen hazır olurum!!

Abim tepkim üzerine dalgacı bir gülüşle dolabımı açıp benim sweatlarımdan birini alıp formasının üstüne giydi ve koşarak odamdan çıktı. Sweatlarımı paylaşmayı sevmesem de abim artık alıştırdığından direk yüzümü yıkayıp üstümü giyindim hazırlanıp aşağı kata indim. Abim aşağı inmemi bekliyormuş gibi bir poz da beni bekliyordu.

Ömer:
-Ee gelinimiz hazır mı?

Melisa:

-Çok konuşma da yürü hadi dışarı!

Babam:
-Çocuklar hadi kavga etmeyin çıkın evden de binin arabaya montumu giyip geliyorum.

Abimle birlikte evden çıkıp arabaya binip kemerlerimiz bağladık.

Ömer:
-Doruk'la aranızda bir şey olabilir mi ehe^^

Saçmalama diyip koluna vurdum.

Melisa:
-Daha dün kavgalıydın ne bu arkadaşlık?

Ömer:
-Senden önce tanışıyorduk biz kızım onunla sevgili bile olsan bizim arkadaşlığımızı geçemezsin! *💅*

Nedensizce gülümsedim. Daha sonra babam arabaya bindi ve okula vardık. Çantamı sınıfa bırakıp Doruk'un yanına gitmeyi planlıyordum ki okula tam girdiğimde biri beni kenara çekti, bu kişi Doruk'tu.

Melisa:
-Hiç şaşırtmıyorsun bir kere de çekeleme beni ya!

Doruk:
-Konumuza gelelim. Abinle kavga nedenini söylemek için çağırdım tâbii bir şartla.

Melisa:
-Aslında aklımdan çıkmıştı bile ama söyle bakalım şartını ha bu arada abimle eski arkadaş olduğunuzu biliyorum ordan şantaj yapmaya çalışma derim.

Doruk:
*Gülümseyip*
-Tâbii hanımefendi siz nasıl isterseniz. Ayrıca sandığınızdan daha akıllıyımdır.

Diyip saçlarını düzeltti ve konuşmaya devam etti.

Doruk:
-Asıl konumuza gelelim. Şartım benimle takıl!

Melisa:
-Ha? Ne? Ne diyosun ya?

Doruk:
-Sadece akıllı değilmişim sana kıyasla da akıllıymışım tek de anlamadığına göre.

Dedi ve yanımdan ayrıldı. Bu neydi şimdi? Daha cevabını bile alamadan yanımdan gitti. Acaba vazgeçti mi? Dur bunu düşünmemem lazım vazgeçerse geçsin banane ya!? Ben bunları düşünürken derse giriş zili çaldı ve sınıfa çıktım. İlk dersimiz sınıf hocamız Fitnat hocayla olduğunu hatırlayınca derse yetişmek koridorlarda koşuşturmaya başladım. O sırada şu sınıfımızın üçlüsü ile çarpıştım ve elimdeki kitaplar yere düştü. Kitapları toplamaya çalışırken bana yardım etmelerini bekledim ama tâbii beklediğim gibi olmadı. Derin bir nefes alıp toparlandım ve kalkıp elimle sınıfı gösterip:

GÖLGE'NİN IŞIĞI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin