,

655 32 8
                                    

Uzun bir aradan sonra gelip kısa bir bölüm yazdığım için üzgünüm.ne yazacağımı bir türlü bulamadım.bu da kararsızlığım yüzünden berbat oldu zaten.neyse daha fazla uzatmayayım.

Yeni bölümle sizi baş başa bırakıyorum.

***

"inatçı keçi!"

"ne?inatçı keçi mi?canına mı susadın!" mi young  bağırdı.yaklaşık 1saattir sevdiği idolle hastane odasında tartışıyordu.yaşadığı olayın garipliği sınırlarını zorlamaya başlamıştı.

"yalvarmam hoşuna gidiyor değil mi?bu yüzden böylesin!" homurdandı kai volta atıp bir yandan da doktora laf yetiştirirken.ailesine onu sevgili olarak tanıttıktan sonra soluğu burada almışlardı ve hala çıkamamışlardı.ne söylediyse mi young'u bir türlü ikna edememişti.

"kai ben böyle bir şey yapamam." kai gözlerini devirdi.bu cümleyi duymaktan sıkılmıştı."ben de çok meraklıyım zaten yakınlarımı kandırmaya." kısa olana  dönüp karşısındaki koltuğa oturdu.çaresiz bakışlarının diğerini her saniye parçaladığından haberi yoktu.

"bak annemin durumunu benden iyi biliyorsun.tek isteği bir yuva kurmam.sadece onun değil bütün akrabalarımın gözü üzerimde.artık inat etmeyi bırak da yardım et bana."

Genç kız tam itiraz etmek için ağzını açtığı sırada uzun olan susturdu."yalvarırım.sana ihtiyacım var."

"tamam." oflayarak elleriyle saçlarını kavradı.sevdiği adamla tanışma şekli hayallerinde daha farklıydı ama buna da katlanabilirdi.isyan etmeyi bırakıp esmer olanla geçireceği vakitlere odaklanmaya karar vermişti.

"Gerçekten mi?"

"yalan söyleyecek olsam seni bu kadar uğraştırır mıydım?"

Kai yerinden kalkıp diğerinin yanına gitti.doktor olan vücudunu saran sıcaklıkla gözlerini aralamak zorunda kalmıştı.kai ona sıkıca sarılıyordu.gözleri kocaman olurken tepkisiz kaldı.içinden ellerini hareket ettirmesini isteyen arzulu sesler duysa da buz kesmişti bedeni.

"teşekkür ederim.çok teşekkür ederim.sen bir harikasın!" sarmalama işlemine devam etti.üzerinden büyük bir yük kalkmış gibi hissediyordu.sonunda rahat nefes alacağını düşünüyordu.kafasını yasladığı boyundan çıkarıp kısa olana baktı.

mi young  gözlerini kaçırdı."a-abartma." birkaç saniye önce teniyle temas halinde olan nefesin etkisinden çıkamamıştı.kai derince gülümsedi. "ciddiyim.hayatımı kurtardın."

Kollarını tamamen çekmeden sadece gevşetti. "hangi ülkeden geldin?"

"t-türkiye."

"gözlerinizin büyük olması işinize yarıyor mu bari?" elini mi young'un  göz çevresinde büyük bir ciddiyetle gezdirmeye odaklandı.genç kız nefes almayı bile unutmuştu.jong ın'in sarılması yetmiyormuş gibi yüzüne dokunması kalbinin ömrünün kısa olduğunun habercisiydi.

Kalp doktoru olması da ayrı bir ironiydi.

Soruya cevap vermemeyi seçip rahatsızlığını anlatabilme umuduyla kıpırdandı.aksine kai oturduğu sandalye kenarında çok rahattı.gitmeye pek niyetli değildi.

"k-kai oturacak yer mi kalmadı?"dedi esmer olan saçlarına yumuşak dokunuşlar yaparken.yeni tanıştığı birine hemen samimi olması aklının almadığı bir şeydi.herkese karşı böyle miydi yoksa?

Allahım hayır!!

"şu sandalyelerden bir tanede ben almalıyım." saçına dokunduğu her an biri girecek korkusuyla titrerken o bunu aklının en ücra köşesinden dahi geçirmiyordu.mi young  kendi isteğiyle kalkmayacağını anladığında gözlerini devirip uzun olanı ittirdi.

"yah!"kızdı hafif sendeleyip dengesini sağladığında.

"başkalarına nasıl davranıyorsun bilmiyorum ama benim yanımda her istediğini yapamazsın.lütfen davranışlarına dikkat et.küçük çocuk değilsin."doktor olan  cümleleri biraraya getirebilmesine hayret etti.kai ona şaşkın şaşkın bakarken derin bir nefes aldı.bunu yapması gerekmişti.kai'nin ileride pişman olmasını istemiyordu.yaptıkları sadece tanıdıkların yanında geçerli olacak,belli derecede yakınlaşmadan ibaret olan bir anlaşmaydı.bundan ötesine sebep olacak tavırlara engel olmalıydı.

Hayallerinde onunla birlikte mutlu olma fikrinin binlerce kez yer edinmiş olması asıl hayatı değiştirmiyordu.burası gerçekti ve esmer olanın ona ciddi anlamda bağlanmasını istemiyordu.korkuyordu.daha önce tatmadığı ilginç bir korku çeşidiydi bu ya da kendine güvenmiyordu.

"sandığın gibi biri değilim."sesinin kırık çıkmasına engel olamamıştı.doktorun onu terslemesi nedense içini sızlatmıştı.

"sen mi gidersin yoksa ben mi kendi odamdan çıkayım?"

"son bir şey söyleyip gideceğim merak etme." mi young  beklenti dolu bakışlarını ona yöneltti."akşam şirkete gel.seni üyelerle tanıştırmak istiyorum."

"gerek yok.hepsini tanıyorum."

"ama onlar havalı doktorumuzu tanımıyorlar."alayla mırıldandı.ellerini cebine atmış çıkacakken geri döndü."hem exo' yu nereden tanıyorsun?"

"bende kore vatandaşıyım."hayran olduğu kısmı şimdilik gizlemeyi tercih etmişti.zamanı geldiğinde söyleyecekti.bu arada kai bir şey söylemeden çıkmıştı.kapıyı sertçe çarptığında ikisi de aynı düşünceyi aklından geçiriyordu.

'tımarhanenin numarasını bulmalıyım.'

===

mi young  üstündeki elbiseyi düzeltip şirkete girdi.jong ın görevlilere doktor olanın geleceğini söylediği için sessiz sedasız asansöre ilerlemişti.şirkete ilk girişi değildi ama sanki ilkmiş gibi bir heyecana kapılmıştı.hatta cho hee ile buraya adımını attığı anda bile bu duyguları yaşamamıştı.

Sanırım kaiden kaynaklanıyordu.onunla daha doğrusu exo'yla buluşacağı için nefesi boğazında düğümleniyordu.

Asansörden inip koridorda yürümeye başladı.ortalıkta birkaç super junıor üyesi dışında kimseyi görmemişti.yalnız ortam olması gerekenden fazla gürültülüydü.nereden geldiğini çözemediği kahkahalar adımları boyunca dozajını arttırırken istifini bozmadı.nede olsa bir eğlence şirketinin koridorunda dolaşıyordu.birçok eğlencesine düşkün ünlü bulunuyordu odaların içinde.yadırganacak bir şey değildi.

Hedefi olan kapının aralık olduğunu görmüştü.en kötüsü de katı kasıp kavuran eğlenceli yüksek sesli müziğin ve son ses olmasına rağmen melodilere baskın gelen gülüşlerin kaynağı burasıydı.

Exo nun pratik odası...

Kötü düşüncelerin aklını karıştırmasına izin vermeden derin bir nefes aldı.ardından aralık kapıyı girebileceği sınırda açıp içeri adımını attı.

Yoğun içki kokusuna karşılık burnunu tıkayıp etrafa göz atabilmişti.gördükleri karşısında olduğu yerde kalırken gözlerini kırpıştırdı.

Üyeler kendi sayılarında kızlarla samimi bir şekilde içki içiyordu.arada söylenen saçma cümlelere haddinden fazla attıkları kahkahalar gözlerini doldurmuştu.bakışları korkuyla kaiyi aradı.kalbinin içinde küçük bir umut parçası vardı esmer olanla ilgili.

O bu tarz olaylara karışacak biri değildi.o masumdu,sevecendi.insanları kırmaktan korkan merhamet dolu bir yüreği vardı.fikirlerinde haklı olabilirdi belki ama ilk cümlesinin hatalı olduğunu yüzüne çarpan soğuk rüzgar gibi öğrenmesi kısa bir anını almıştı.

Biriken tuzlu damlalar titrek nefesinin arkasından teninde yolculuğuna başlarken kanının donduğunu düşünüyordu.nefes alıp almadığından haberi yoktu.

Kendisini fark etmemiş olan kai'ye bakarken çantası gücünü yitiren ellerinden kaydığında zeminde çıkan çatırtılar bazılarının odak noktası olmuştu.fakat kai hala aynı pozisyondaydı.

Kucağına oturttuğu kızı dudaklarıyla hapsetmeye devam ediyordu...

s k y → kai ♣Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin