"ben varım.olmaz mı?" sırtından göbeğinin üstüne sarılan bir çift kol ve kulağında hissettiği sıcak havayla neye uğradığını anlamlandıramadı genç doktor.o cidden burada olamazdı.daha zamanının olduğunu söylemişti son konuşmalarında.ikilemin eşiğinde sallanırken arkasındakinin tutuşundan ayrıldı ve yüzünü o tarafa çevirdi.
Bir aydır kurduğu hayallerden biri olma olsılığı yüksekti.daha önce de gerçek sanıp hayal kırıklığına uğramıştı.
Sanrı ve hakikate açılan bir yol ayrımındaydı...
Kainin sıcak gülüşünden erircesine gözlerinin odağı kaybolduğunda dengesini kaybeder oldu ve kai hemen onu kaslı kollarına hapsetti.youngun bu denli şaşıracağını düşünmemişti.açıkçası kızın yüzüne baktığında büyük bir solgunluk görüyordu ve zaten zayıf olan bedeni dinçliğin tanımını silip atmış gibi bitkindi.esmer endişelenmeye başlamıştı.
"hey sakin ol bakalım.bana canlı lazımsın." Kızı sakinleştirmeye çalışarak yüzünü boynuna gömüp tutşunu kuvvetlendirdi.young gözleri yumulu bir biçimde hala gerçekliğinden emin olamadığı bedene tutulu gülümsüyordu.suratında gidişinden beri ilk kez huzur hayat buluvermişti.
"kai,eğer hayalsen bu sefer dayanamayacağım.artık yeter." Titrekçe içindekileri döktüğünde yaşları süratle uzun olanın omzuna doluştu.genç idol hüzünle iç geçirdi.onu bu hale düşürdüğü için kendine ne kadar kızsa azdı ona göre.bunu sevdiği insana reva görmesinde adalet yoktu.
Basbaya meleğinin kalbini binlerce parçaya ayırmıştı,üstelik daha sevgilerini paylaşalı sayılı günler olmuşken vedasız kabaca çekip gitmesinin acısını şimdi daha iyi tadıyordu,her bir hücresi pişmanlıkla sızlıyordu.
Youngun narin omuzları baskıcı hıçkırıklara esir düşmüş tir tir titrerken kai pamuk saçları nefessiz kalana dek öptü,özenle sevdi.onunla beraber ağladı,gözyaşları birbirlerine akıp karıştı sessiz ortamda.ruhları iki parçaya bölünürcesine keskin gelen özlem hissinin yarattığı çaresizlik,kapılış duyumsamalarıyla harfsiz yakarışları yükselmişti bir süre.
"b-ben..."dedi küçük olan,sığındığı omuza doğru."h-hiç gelmeyeceksin sandım.bu...bu cidden zordu kai, ölecek gibiydim."sonlarda sesi fısıltıya dönüştüğünde tekrar hıçkırıklara teslim olmuştu.ciğerleri parçalanmak üzereydi.hissettiklerini dile dökmek sol tarafında garip kasılmalara neden olmuştu.
"şşhhh,buradayım ve yemin ederim ki değil şirket başkanı cumhurbaşkanı gelse konserlere beraber gideceğiz.sıkıyorsa ayırmaya kalkışsınlar." Gerilmiş sırtı sıvazlarken alayla karışık konuştu ve eğilip sevgilisinin yanağını öptü.kollarında küçücük kalmıştı.
Doktor kıkırdadı.bu ses tınısı aklına kazınmıştı ve hoşuna giden nadir şeylerdendi.elbetteki kainin her yönünü seviyordu ancak ses tonu onun açısından özel ve kıymetliydi.fazlaca değerliydi çünkü kelimelerden çok melodik tona hayrandı.kızsa dahi yanında olduğunu bilmek iyi hissettiriyordu.
"bunu bilmek güzel." Başını doğrulttu ve sonsuz bir gökyüzü olan kahvelerde güvenle dolaştı.mutluydu,kimse bozamazdı.bunun için çabalayacağına en başından yemin etmişti.
"sen daha güzelsin." Kai ağzı kulaklarında sırıtırken kızın belindeki elinin tekini çekip kahve kısa saçlarıyla oynadı.young un tüm yüzü tatlı bir kırmızılığa kapılmıştı.başını eğmeye çalışsa da kai hemen saçlarını bırakıp yanağını avuçlayarak engel oldu.genç kız irileştirdiği gözleriyle onu izliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
s k y → kai ♣
Fanfiction' Like a fullmoon ' for ▶ kore_seoul | Tamamlanmıştır. | ■ by ticpink 2015 ■