dix

92 15 59
                                    

|2019-Seul|

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

|2019-Seul|

/Üç ay sonra/
Koltukta doğrulup "Teşekkürler, Yejin teyze." dedi. Kadın yanına oturup sırtını patpatladı, "Ye, oğlum ye. Bir deri bir kemik kaldın cidden. Ne oldu anlatmıyorsun da." dedi. Minho yutkundu, Jae'yi vurduğu an gözlerine geldi. Eli titrediği için omzuna nişan aldığı mermi kalbinin hemen üstüne denk gelmişti. Bunu olayın şokunu atlattıktan sonra fark etmişti.

Eun geldi içeriden, "Anne, zorlama çocuğu. Kötü bir dönemden geçiyor." dedi ve sehpadaki meyve tabağından bir elma aldı.

Televizyona baktı kadın merakla, sesi yükseltti. "Sırada çok trajik bir olay var sayın seyirciler. Bir özel kuvvet askerimiz, çıktığı görevde gerektiği için kız arkadaşını öldürmüş. İşte bunlar da ona dair bazı görüntüler."

Minho korkuyla baktı görüntülere, hastanede ağladığı gözüküyordu. Doktora bağırdığı yer, sonra Hyunjin'in onu sakinleştirmeye çalışması. Eun'un annesi gördüğü kişiyle şaşkınlıkla ağzını kapadı. Minho sinirle kalktı, "Ben gideyim." dedi ve ceketini alarak hızla dışarı adımladı. Eun onu durdurmaya çalışsa da bir fayda etmedi.

Asansöre binip zemin kaya bastı, dizleri tutmuyordu. Yutkundu, gözlerinin dolmaması için uğraştı. Kendini yere bırakıp göz yaşlarının akmasına izin verdi. Aklından bir kez olsun çıkmıyordu onu vurduğu an. Sesi kulaklarında yankılandı, "Ölüyorum, galiba."

Yumruğunu sıkıp dizine vurdu birkaç defa. "Katilsin sen." dedi kendine. Asansörün kapısının açılmasıyla birkaç saniyeliğine donakaldı, ardından hızla ayağa kalkıp gözlerini sildi. Zemin kata varmamıştı hâlâ. Binen adam kendi yaşlarındaydı ve oldukça yakışıklıydı.

"Beyefendi, iyi misiniz?" diye sordu adam. Minho yutkundu, "İyiyim." dedi. Belindeki silahı alıp çekse, bir tane sıksa kafasına tüm bu eziyet biterdi. Jae'ye kavuşurdu hem. Minho'nun gözünden birkaç damla yaş daha süzüldü.

Adam güven verici gamzeli gülümsemesiyle ona döndü, "Beyefendi, iyi durmuyorsunu-" Minho sinirle yakasına yapıştı, "Ya bir kapa çeneni! İyilik perisi mi sanıyorsun kendini? O güven verici gülümsemeni takmışsın yüzüne, iyilik meleği misin sen? Geri getir o zaman Jae'yi! Geri getir onu!" sinirle bağırıyordu adama.

Geri çekildi, bıraktı yakasını. "Ya da dur," diyip belindeki silahı çıkarıp kilidini çekerek adamın eline tutuşturdu. "Vur beni, kavuşurum ona. Şu siktiğimin eziyetinden kurtulurum." dedi.

Adam korkulu gözleriyle silaha bakıyordu, "B-beyefendi-" Minho adamın elini tutup kaldırdı. Namluya yasladı alnını, "Bas tetiğe, zor değil. İyilik meleğisin ya, isteğimi gerçekleştir. Çek tetiği." dedi sıktığı dişleri arasından.

Bir anda aklı başına geldi, ne yaptığının farkına vardı. Bu sinir patlamaları çok fazla olmaya başlamıştı. Hemen adamın elinden aldı silahı, belindeki kılıfa yerleştirdi. "Beyefendi; ben affedersiniz, çok özür dilerim. isminiz nedir?" diye sordu. Onu sakinleştirecekti.

Chasseur  {Lee Minho} (Ara verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin