50.kattaydım ve şimdide 51.kata iniyordum asansör bir süre sonra durdu ve yine o etkileyici odaya geldim patronum bacak bacak üstüne atmış kahvesini yudumlarken beni izliyordu "geze bildinmi?" "Evet gezdim sevgili patronum" "birazdan çıkıcam seni evine bırakacağım " "tamam " "size bir şey sora bilirmiyim " "sor bakalım" "kaç yaşındasınız " "ben 25 yaşımdayım peki sen" "22 yaşımdayım " "güzel "
"Size bir şey sormak istiyorum "
"Sor bakalım"
"Beni tanımamanıza rağmen beni hemen işe aldınız neden?"
"Güzel kızsın"
O güzel gözleri üzerimde gezindi ve "ayrıca hoşsun" dedi o an yerin dibine girmek isterdim utancımdan bu patrona nasıl dayanacağımı çok merak ediyorum oturduğu yerden "sen utandımmı " dedi aşağılarcasına ayağı kalktı yanıma geldi belimi kavradı dudaklarımızın arasında çok az bir mesafe varken "burada senin güzelliğini konuşuyoruz bu kadar utanma sinsirella" dedi ve asansöre doğru yöneldi asansöre adım atmadan önce "eşyalarımı topla ve 0 a gel " hemen kendime çeki düzen verip eşyalarını topladım ve asan söre doğru yürüdüm asansörde onun telefonuna bir mesaj geldi mesaja bakmam gerektiğini biliyordum ama içimden bir ses bakmamı söylüyordu dayanamayıp baktım mesajı gönderen kişi Selin Yılmaz (nişanlım) yazıyordu Selin ismi bana tanıdık geliyordu aklım başıma gelince sertçe yutkundum ve asansör bir anda durdu evet otoparka gelmiştim kendime çeki düzen verip asansörden çıktım ve yiğiti aramaya başladım çok sinirliydim neden sinirli olduğumu bilmiyordum o adam benim hiç bir şeyimdi ama kıskanıyordum bunları bir kenara ayırdım ve etrafıma bakınmaya başladım ve onu gördüm arabaya yaslanmış beni izliyordu sinirli bir şekilde yanına gidip "telefonunuza mesaj geldi yiğit bey " dedim ve telefonu ona uzattım elimden hızla çekip aldı mesajın kimden geldiğini görünce suratının rengi değişti ani bir telaşla bana açıklamaya çalıştı