Sabah gün ışığının yüzüme vurmasıyla uyandım. Hafif bir gerinmeyle kendime gelmeye çalıştım. Yataktan çıkıp banyoya girdim. Elimi yüzümü soğuk bir suyla yıkayıp, dişlerimi fırçalayıp banyodan çıktım.
Dolaptan kendime bir siyah mini etek , üstüne beyaz bluz birde ceketini aldım eteğin takımı olan. Ayagimada siyah çizmelerimi geçirip odadan çıktım.
Aşağı doğru inerken annem ve Hatice ablanın mutfaktan sesleri geliyordu. Onların yanına doğru gittim. "Günaydınn" dedim enerjik çıkan sesimle.
" Günaydın kızım otur hadi." Diyince ikisini de öpüp sofraya oturdum. Onlarda oturunca yavaş yavaş kahvaltımızı etmeye başladık. Annem bir yandan Hatice abla bir yandan ağzıma bir şeyler tikistiryordu.
" Boğulucam göreceksiniz. Aa kilo mu alayım yahu . Hadi sizde beni doyuracaginiza kendi kahvaltınızi da yapın. " Dedim boş bir fırsatta .
" Görüyor musun Hatice ne çabuk unutmuş elimizden yediği günleri." Dedi annem alıngan bir tonda onun bu dediğine ikimizde güldük. Sonra güle eglene , hasret gidere gidere kahvaltımızı yaptık.
O sırada telefonum çaldı. Arayan Oğuz' du. " Müsaadenizle hanımlar açmam gerekiyor." Diyerek masadan kalkarak telefonu açtım.
" Efedim." Diyerek giriş yaptım.
" Havin Tuğrul ile konuştum. Eğer güzel para verecekse geleyim diyor. " Diyince güldüm.
" Ona ne kadar cimri olduğumdan bahsetmedin mi?" Dedim bende şakaya vurarak.
" Şuan haporlerde sesin duyuyor seni."
" Selam nasılsınız efendim. Duydum ki birilerinin yardıma ihtiyacı var." Tugrulun sesini duyunca kabul ettiğini anladım. İşi goy goya vuruyorlardi.
" Yardıma ihtiyacımız var evet ama birileride çok para istiyor ha sanki. Ben cimri bir insanım lütfen." Diyerek şakaya aldık işi.
" AA ama senin şey demen lazımdı evet Cook ihtiyacımız var tüm param senin . Sen yeter ki gel demen lazımdı." Hemen bunu demesi ardından bir vurma sesi geldi.
" Lan oğlum iki dakika ciddi ol ya . Sen buna bakma gelicek hatta para da verme buna." Anladım ki o vurma sesi Oğuzun Tugrula vurmasiydi.
Tuğrul hafif esprili biri her şeyi şakaya vurmayı seviyor . O zamanlar beni toplayan şeylerden biri de buydu . Hayatı goygoya almayı ondan öğrendim . Birazda.
" Tabiki yardımının karşılığını fazlasıyla alacak Oğuz kimse babasının hayrına gelmiyor yani. Şaka bir yana gel Tuğrul ya cidden ."
" Ya salak sey . Gördün mü lan pust patronum ne diyor.Canim güzeller güzeli patronum. Sana ihtiyacımız yok gidebilirsin." Tuğrul Oguzla uğraşınca " Tamam hadi kapatıyorum mekanda görüşürüz. " Diyince kapattim telefonu.
Daha sonra odama çıkıp Erdem Beyin kartvizitini buldum. Hemen telefona numarasını yazıp aradım. Biraz bekledim sonra acilma sesi geldi.
" Merhaba Erdem Bey , ben Havin." Diyip durdum." Aradığına sevindim. Bana güvenmeyi tercih ettiğin için de teşekkür ederim."
" Konuşmamız gerekmez mi o zaman . Nasıl bir yoldan gideceğimizi kararlaştırılmamiz lazım değil mi?" Amacım işin çabuk bitmesi madem güçlü madem isime yariyicak bu anı iyi kullanmam lazım.
" Tamam o zaman evdeyim konumu atıyorum gel." Diyince tamam diyip kapattiim. Bu işi en hızlı şekilde çözmem gerekiyor . Rahat etmem için .
Çantamı alıp aşağıya indim . Biraz daha annemle oturduktan sonra evden çıktım. Arabaya binip Erdem Beyin attığı konumu açtım . Ve evine doğru sürmeye başladım.
Yolda beni bir numara aradı açtım hemen . Sesi haporlore bağladım. " Efendim. Dedim hızlıca. O sırada kırmızı ışıkta durdum. " Merhabalar Havin Hanım. Ben sekreteriniz Sude Tekin" Diyince kaşlarımı çattım. " Sekreter mi ? Benim sekreterim yok hanfendi yanlış numara. "
" Hayir Canan Hanım artık işin başına sizin geçeceğini söyleyerek sizi aramamı söyledi." Diyince bir nefes verdim. Işıklar yeşil olunca yine gaza bastım.
" Tamam , anladım. Memnun oldum."
" Bende memnun oldum Efendim. Anneniz yarın geleceğinizi söyledi ama önceden telefon numaram sizde olması için aradım. Bir durum olunca ararsınız." Anne offf yarın olması zorunlu muydu yaa.
" Tamam canım iyi yapmışsın. Saol yarın gelirim. Kolay gelsin." Deyip kapattık telefonu.
Bir saat sonra Erdem Beyin evine gelmiştim. Kapıdaki güvenlik geleceğimi biliyor gibi Kapıyı açtı. Arabayı bahçeye park ettim.
Ev 3 katlı bir evdi. Bahçesi geniş ve bir sürü koruma vardı. Yavaş yavaş kapıya doğru gittim. Gerilmistim neden bilmiyorum.
Kapıyı çaldım. Biraz bekledim sonra kapı açıldı. Karşımda bana göre minyon bir yardımcı açtı. " Hosgeldiniz Erdem Bey de sizi bekliyordu. Burdan lütfen." Diyince onla birlikte içeri geçtim.
Duvarlar krem rengindeydi çok sakin ama huzurlu bir yapısı vardı evin . Salona doğru gittikten sonra Erdem Beyi ayakta gördüm. Beni görünce gülümseyip sarılmaya geldi. Aşırı şaşırmıştım. Böyle bir karşılama beklemiyordum. Sarılmayı bitirdikten sonra koltuklara yönlendirdi.
" Hosgeldin. Kusura bakma seni burda görünce heyecanlandım da . Uzun zamandır görmeyi bekliyordum. Annen anlatmıştır zaten. Her neyse ne içersin?" Dedi . Ben hala şok içindeydim.
" Önemli degil. Anlıyorum. Bir su alabilirim." Diyince Yardimciya bir baş hareketi yaptı. Yardimci çıkınca " Evet nasıl buldun evi?" Diye bir soru yöneltti sanki havadan sudan konuşuyor gibiydi.
" Güzel beğendim." Dedim. Yardimci suyu getirince tesekkur ettim.
" Evet asıl meseleye gelelim mi?" Diyip sudan bir yudum alırken o sırada biri " Dayı ben dosyaları aldım. Çıkıyorum şimdi." Deyip salona girdi. Sesi duyunca içtiğim su boğazımda kalacaktı. Önce yavaş yavaş suyu yuttum. Sonra sesin sahibine baktım.
Yıllar sonra karşımdaydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kumarhane Kızları
Action5 kız arkadaştan birinin kardeşinin yaşadığı öğrenilince kendilerini yer altı mafyalarin içinde bulan kızların hikayesi. Eğlencesine yazilmistir🫶