Yaralanma

40 5 5
                                    

Arabayı durdurunca hemen torpidonun gözünden silahı aldım. Ne olur ne olmaz diye oraya koymuştuk. Aldıktan sonra telefonumu da cebime koyup hemen arabadan çıkıp bir ağacın arkasına saklandım.

Biraz bekledikten sonra onlarında durduğuna dair lastik sesi duydum.
Kapıyı açıp indiler. Yavaş yavaş arabaya doğru gidiyorlardı.  Ellerinde de silah vardı. İki kisiydiler daha önce görmemiştim bu tipleri.

" Kızı alıp gidicez hadi ." Dedi diğerine göre daha sinirli bakan. Arabaya ulaşınca benim orda olmadığımı gördüler.

" Hassiktir nerde bu. Sikicem böyle işi. Patron bizi siker çabuk bulalım şunu. Burda bir yerde olmalılar." Dedi yine aynı kişi diğeri ona göre fazla pısırıktı.

Oğuz gil gelmeden bir çatışmaya girmek istemiyorum.  Ama beni hemen bulma olasılıkları da var.

" Hadi dağılalım fazla vakit yok. Bir an önce bulmalıyız." Dedi. Aman buda çok konuştu he sanki patron kendisi. Diğer herife üzüldüm.  Bundan ne çekiyordur kesin.

İkisi aramaya başlarken kendini patron sanan bana doğru gelmeye başladı. Diğeri de zıt yöne doğru gidiyordu. Bu salaklar niye iki kişi geldiler.  Beni mi kucumsuyorlar bunlar harbi salak.

Patroncuk elinde silahla ağaçların arkasına baka baka yürüyordu. Benim olduğum ağaca doğru gelince kollarını itip yüzüne  direk silahın arka tarafıyla geçirdim. Burnuna gelmişti. Kanı sildikten sonra bana doğru baktı ve siritti. İtiraf ediyorum gülümsemesi korkunctu.

" Demek buradasın.  Şimdi nolucak peki seni benim elimden kim alacak." Bu ne böyle kendini üstün görmeler . Bende onun gibi sirittim .

" Ne olucak ağzına sicicam sende bir halt yapamicaksin. Nasıl plan?" Diyerek güldüm. Birden üstüme bir yumruk savurdu.

" Hey ama oluyor mu böyle." Diyerek bende savurdum. Ama kaçtı yumruktan. Hemen ayağımla vurdum ve silahı yere dusurmesini sağladım. Oda benim üstüme saldırdı. Direk bende ona saldırdım. En son o çimenlerin üstünde uzanırken ben üstünde yumrukları savuruyordum.

O esnada diğeri sesimizi duymuş olucak ki gelmişti.  Ve direk silahla ateş etti.
Kolumda hissettiğim ağrıyla oraya denk geldiğini anladım. Benim dikkatim dagilmisken altimdaki herif beni yana itti. Kendi attığım silahın yanına düşmüştüm.

Silahı aldığım gibi karın boşluğundan vurmuştum . O karnını tutarken digeride yanımıza doğru kosmustu.
Bende hemen düştüğüm yerden kalktım. Ve ağacın arkasına geçtim.

" Abi iyi misin?" Diye bir soru yöneltti.

"İyiyim, şu karıyı daha fazla asabımı bozmasın." Ondan aldığı komutla bana doğru gelirken  o esnada bir araç sesi daha duydum. Umarım bizimkilerdir yoksa boku yerim.

Herkesin dikkati oraya kaymisti. Araçtan inenler Oğuz, Tuğrul, Şura ve Zeynep'i. Diğer başka bir arac daha gelince onlarda korumalar olduğunu gördüm.

Ben onlara doğru giderken gelen emir kulu olan herif beni boğazımdan tutup kafama silah dayadı.  Kızlar hemen çığlık attı görünce.

" Daha fazla yaklaşmayın kafasına sıkarım." Dedi onlara karşı.

" O zaman biz burda duralım. Görünüşe göre gelmemize gerekte yokmuş bir kız zaten sizi yerle bir etmiş." Dedi Tuğrul eglenircesine . Şura hemen " Susar mısın onlari costurmana gerek yok . Hem baksana Havin'in kolu  kanıyor." Dedi.

Arkamdaki kişi daha fazla silahı daha çok bastırdı. Bende direk kafamı önce öne doğru eğip sonra birde silaha doğru kafamı vurunca zaten düzgün silahı tutamayan kişi silahı yere düşürünce onada bir yumruk savurdum.

Yere düşünce korumalar direk bize doğru koştu. Patroncuk taslayana bakınca çoktan kaçtığını gördüm. E bir kişide Bir kişi ama bunun bir şey bildiğini sanmiyorum . Ama konuşturacaz. Ne bilsek kâr.

Şura ve Zeynep direk yanıma doğru gelip sarıldı.

" Sizin burda ne işiniz var?" Dedim hemen.

" Tam mekana gelmiştik. İkisi hızlı hızlı çıkınca ne olduğunu sorduk. Senin peşinde birilerinin olduğunu söyleyince dayanamadık." Diyince daha fazla konuşmadan sarıldık.

" Bu sarılma anını bölüyorum ama kız kan kaybediyor. Salsaniz mi artık.Hm" Dedi Tuğrul.

" AA doğru unuttum gülüm özür dilerim hadi gidelim." Deyince sorun yok der gibi baktım.

" Kötüye bir şey olmaz korkmayın." Dedim eglenircesine. Korumalar diğer herifi kendi arabalarına götürdüler.

Arabanın yanına gelince Oğuz hemen bir havluyu koluma bastırdı. Canım aciyinca hafif bir inledim. Kolumu onun elinden kurtarıp ben bastırdım.  " Hadi gidelim. Kızlar merak etmesin." Deyip arabaya yöneldim.

" Lan salak hastaneye gidiyoruz önce çıldırtma beni yaralandın . Kurşun belki icerde ." Dedi Şura sinirli bir şekilde.

" Şura hakli." Dedi Zeynep te. " Bir şeyim yok sıyırmış sadece. Tuğrul halleder. " Dedim. Tugrulda bir centilmen gibi öne eğilerek selam verdi.

" Bu arada siz tanıştınız mı?" Diyerek kızlara sordum. " Evet tanıştık. Hadi daha çok konuşma bin şu arabaya" Diyerek içeri koydu beni Zeynep. Ogzuda yaraya bir daha bakıp şoför koltuğuna gitti.

Biz kızlar arkada Oğuz ve Tuğrul da önce yola çıktık. 1 saat sonra mekana gelmiştik. İçeriden yüksek müzik sesleri geliyordu. Akşamki oyunlar için hazırlık yapıyorlardı anlaşılan.

İçeri girince Asel ve Eftalyayi da masada otururken gördüm. Bizi görünce yanımıza geldiler .

" Siz nerde kaldınız? Sizi bekliyoruz." Dedi Eftalya . Sonra elimi koluma koydugumu görünce " Ne oldu sana , neden kolunu tutuyorsun." Dedi hemen .

" Cekilirsen yarasına bakicaz. Kapı önünde kalmasın." Dedi Oğuz.  Sakin olması için baktım ona oda omzunu indirip kaldırdı.

" Sanane be burda benim arkadaşım yaralanmış senle mi uğraşicam be." Diye ona cemkirdi Eftalya. Asel gözüme bakıyordu. Ona bakıp bir sıkıntının olmadığını göstermek için güldüm.

" Evet hanımlar tartışmayı sonraya saklayalım ne dersiniz? Şimdi şu yarayla ilgilenelim. " Diyerek beni onların elinden kurtardı Tuğrul.

" Oğuzun nesi var?" Dedim onların yanından ayrılırken.

" Seni tek bırakınca başını belaya soktuğunu biliyor. Niye tek bıraktım diye kafayı yiyor. Yani klasik Oğuz." Dedi. Oguzla, abi kardeş gibi olmuştuk bu kısa zaman diliminde.

İçeri geçip yarayı temizleyip sardi Tuğrul. " Dua et sıyırmış. Başına bu kadar nasıl bela alıyorsun anlamıyorum."

" Aman ne belasi ya . Ölmuyoruz korkma  benden kurtulamazsınız." Diyerek gülerek tekrar içeri döndük.

Kızların yanına giderken bir yere şok olmuş ve sinirli bir ifade ile bakiyorlardi. Oraya doğru bakınca Karan , Alaz ve Arası gördüm.

Buyurun cenaze namazına bir dert bitmeden nasıl diğeri geliyor.  Cidden bela çeken biriyim galiba.

Kumarhane Kızları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin