Ailurophile | Taennie

11

Merhabalar efendim, his'iniz geldi. Başı sonu huzurlu bir bölüm oldu. Finale yaklaşıyoruz artık sonunda. Ailurophile'ı final yaptıktan sonra yazmak istediğim kurgunun konusu belli bu arada, sadece kelimelere dökmesi kaldı. Buradan sonra orada da görüşürüz umarım.

Bölüm şarkısı: Sezen Aksu- Kavaklar

Bu şarkı bana hep ölümü hatırlatır. Tüm ölmüşlerimizin ruhuna (:

İyi okumalar♡

.

Jennie'den

Choi'nin ölüm yıldönümünün üstünden 1 hafta geçmişti. Bir haftadır her şey çok monoton ilerlerken Taehyung diğer evindeki tüm eşyalarını getirmişti. Bugün şirkete gidip halletmem gereken işler vardı. Sonra da bizimkilerle buluşacaktık. Ella'yı okula bıraktıktan sonra yolda bir kahveciden 4 kahve alıp şirkete geçtim. Ella'nın okul beslenmesine koyduğum çöreklerden bizim için de almıştım. Okullarında öğle yemeği çıksa da Ella her yemeği yemediği için sevmediği yemek çıkarsa aç kalmasın diye çok sevdiği çöreklerden koyuyordum. Yediği zaten iki parça şeydi.

İştahsız bir çocuk olduğu için ve bana benzeyip kısa boylu da olduğu için ekstra minik duruyordu. Ellerim dibine kadar dolu olduğu için biraz zorlansam da uzun uğraşlar sonucu terasa çıkmıştım. Lalisa'nın olduğu masaya geçtim. Elimdekileri masaya bırakıp kollarımı Lalisa'ya sardım. "O maymunla barıştığından beri görüşmüyoruz bebeğim. Üstüme gül koklaman üzüyor bir tık."

"Senin yerin ayrı canım." Ayrılıp yanağından öptüğümde yanına oturdum. Elini omzuma atıp kendine çekmişti beni. (Jenlisa shipper olduğunu demeden anlat (: ) "Düzenimizi yeni yeni oturtuyoruz. Baştan başlamak o kadar iyi geldi ki Lali."

"İyi gelmesine sevindim. Ella kuşum nasıl?" Ella'dan bahsetmesiyle yüzümde istemsizce tebessüm oluşmuştu. Benimle olduğu gibi Ella'yla da özel bir bağı vardı Lalisa'nın. "İyi o da. En çok o mutlu yeniden beraber olmamıza. Ben Tae'nin eksikliğini hissettirmediğimi sanıyordum ama öyle değilmiş."

Koluyla omzumu sıvazladı. "En çok çocuklar hisseder yavrum. Emin ol içten içe kendisi bile farkında değildir kuzucuğun."

Daha fazla bu konu hakkında konuşmazken kısa süre sonra Jisoo unniem ve Chaeyoung da gelmişti. Biraz Chaeyoung'un bebeği ile ilgili gelecek planı kurduktan sonra klip izlemeye geçmiştik. 4 gün sonra albümümüz çıkıyordu fakat dünya turu bir süre yapılmayacaktı. Chaeyoung hamile olduğu için böyle bir karar almıştık. Bu YG'nin pek hoşuna gitmese de çoğu şey onun zaten hoşuna gitmiyordu.

.

Taehyung Ella'yı alacağını söylediği için ben direkt eve geçip bir şeyler hazırlamıştım. Kapı açıldığında başımı oraya çevirip saçı başı dağılmış, bana doğru koşan kızıma baktım. "Anne bugün öğretmenim benim yaptığım ödevi panoya astı biliyor musun? Sınıftakiler çok kıskandı." İkinci cümlesini yüzünü buruşturup söylediğinde gülüp yanağından öptüm. Çocuklar en çok anneleri tarafından takdir görmeyi bekliyordu.

"Tebrik ederim bir tanem. Öğretmenin senin emek verdiğini anlamış demek ki. Sen şimdi çıkıp üstünü değiştiriyorsun, sonra saçını düzeltiyoruz. Koş!" Arkadan kalçasına hafifçe vurduğumda kısa sürede gözden kayboldu. Kızımla konuşmaktan daha düzgünce yüzüne bakamadığım sevgilimin yanına gidip dudaklarımı dudaklarına bastırdım. Dağılmış saçlarıyla gözüme daha bir karizmatik geliyordu. Serseri sevmek benim problemim değil.

"Sen bugün ayrı bir karizmatiksin sanki. Dışardakiler böyle seksi seksi mi gördü seni?" Güzel gülümsemesi daha da büyürken içim huzurla dolmuştu.

Alnımı öpüp geri çekildi. "Sen kendine baktın mı da konuşuyorsun. Öptükçe öpesim geliyor, yetmiyor. Tanrıça gibi kadın ya."

Cümlenin devamını kendi kendine söyleniyor gibi kurması komiğime gitmişti. Taehyung mutfağa geçerken Ella yanıma elinde seçtiği tokalarıyla gelmişti. Düzgün bir atkuyruğu yapıp üstüne de kurdele takmıştım.

.

"Bebeğim yanındaki kutuyu annene verebilir misin?" Ella Taehyung'un dediğini yapıp pembe kutuyu bana uzatırken içinde ne olduğunu sorarcasına yüzüne baktığımda bir şey söylemeyip yola bakmasıyla ben de bir şey demeden kutuyu aldım.

Açtığım kutunun içinde siyah dantelli gecelik görmeyi beklemiyordum. Utançtan kıpkırmızı kesilirken kutunun kapağını kapatıp arka koltuğa koydum. "Ne varmış anne?"

"Pijama var kızım." Taehyung'un güldüğünü o tarafa bakmasam da sesinden anlayabiliyordum. "Beğendin mi Jen?" Yüzümde yapmacık gülümsemeyle ona döndüm. Söylemek istediğim şey farklı olsa da Ella olduğu için bir şey diyemiyordum.

"Çok güzel, çok."

.

Jisoo unniem, Lalisa ve ben sofrayı hazırlıyorken Chaeyoung gün içinde zaten fazlasıyla yorulduğu için bize yardım etmesine izin vermemiştik.

Erkekler de bu sırada sosisli için mangal ateşi yakıyordu. Daha doğrusu Jungkook yakıyor, Yoongi sosisleri sosluyor, Taehyung Ella'yla oynuyordu. Diğerleri ise ayakta durup iş yapıyor gibi gözükmeye çalışıyordu.

Bahçede yiyeceğimiz için tabaklara koyduğumuz mezelerden iki tane alıp masanın ortasina yerleştirdim. Arkamdan Jisoo unniem de iki tabak getirmişti. Son olarak Lalisa elinde tek bir tabakla görüş açıma girerken onu masaya yerleştirirken Jungkook'a lafını esirgememişti.

"Alt tarafı sosis kızartacaktınız. Tüm sofrayı hazırladık birkaç sosis kızarmadı Jungkook."

"Bebeğim sosis kızartmak önemli bir mesele. Sosisler yanacak mı, çiğ mi kalacak iyi ayarlamak lazım. Kocan kaslı kollarıyla onu hesaplıyor."

Lalisa daha fazla uğraşmak istememiş olacak ki göz devirip masaya oturdu. Jungkook pişen sosisleri masaya koyduğunda herkes yavaş yavaş oturmuştu. 

Kucağında kızımızla Tae yanıma geldiğinde Ella'yi kucağıma bırakması için kollarımı açtım. Hemen anlamış olacak ki itiraz etmeden Ella'yı bırakıp yanıma oturdu.

Bana dönük oturan bebeğimin tatlılığına dayanamayıp yüzünü ellerimin arasına alırken yanaklarına peşpeşe birkaç sert öpücük bıraktım.

"Ne güzel doğurmuşum seni değil mi Ella?" Omuz silkip omuzlarımdan önüme düşen saçlarıma ellerini dolamaya başladı. "Annen de seni çok güzel doğurmuş anneciğim." Bu kadar güzel kalpli olduğu için çok şanslıydım.

Omzuma bırakılan buseyle kafami Tae'nin olduğu tarafa çevirdim. Gözlerimin içine bakıyordu. "Anne-kız bu kadar güzel olmak zorunda mısınız?"

Ben çevremizdeki kalabalıktan utanıp bir şey söyleyemezken Ella minik ellerini ağzının üstüne kapatarak minik kıkırtısını durdurmuştu. Tae onun ağzına kapattığı elini alıp üstünü öptüğünde diğerlerine bakmıştım ki kendi hallerinde muhabbet ettiklerini görüp rahatladım.

Ne kadar zaman geçerse geçsin böyle şeyler beni çok geriyordu. Her şeye rağmen şu an bulunduğum durum için her şeyimi verebilirdim. Küçük kızım kucağımda, babası yanımızda ve huzurluyuz. Hayatımın gerçekten iyi ki bu birliktelik oldu ve iyi ki doğurdum dediğim evresindeydik.

Uzanıp Tae'nin yanağını öptüğümde güzel gülüşünü sunup diğerlerine döndü.

"En kısa zamanda biz yeniden evleniyoruz."

.

Umarım beğenmişsinizdir. Sizi seviyorum, sağlıkla kalın bebislerim ♡

instagram: bakbirvarmisbiyok (bölümleri oradan duyuruyorum.)