"Derin bir nefes alıyoruz.Al,ver,al ver"
Yoga matının üzerinden doğruldum.Vücudumu esneterek ayağa kalktım."Bugünlük bu kadar yeter arkadaşlar,saatimizin de sonuna gelmişiz zaten.Birdahaki haftada aynı saatte bekliyorum hepinizi.Hadi görüşürüz!"Çantamı da alarak odadan çıkan insanların arasına karıştım.
Burada herkes için ayrı ayrı bölümler,odalar var.Herkes kendine uygun sporu seçiyor ve kendini geliştiriyor.Şöyle bir etrafa bakıyorum:
Etrafta spor yapmaktan yanaklarından terler süzülen adamlar,box torbasında alıştırma yapan iri yarı adamlar,tekvandocular...Ve biz,
Yoga grubum.
Buradaki en masum ve sakin kişiler biz olduğumuz kesin,e bide platesciler var.Düşman grup.Bu sakin sporu -gercekten benim için bir spor-seçmemin amacı gerçekten ama gerçekten sessizliği,sadeliği ve huzuru sevmem.Bide neşeli,çılgın yanım var.İki kişiliğe ayrılmışım resmen.
Biraz daha yürüdükten sonra eğitimcilerin bulunduğu odaya giriyorum.Bazıları masada kahve içiyor,bazıları cam kenarında sohbet ediyor,bazıları ise...
Ah,o iki gündür kestiğim adam.Şu bedene,asalete bak!
Cam kenarında başka bir kızla flörtleşiyor.Ama o an ona bakmaktan bunu göremiyorum.Biraz sonra gözleri beni yakalıyor,hatta gülümsüyor,ve hatta göz kırpıyor.Utangaç bir şekilde gülümsüyorum.Hızla çantamı dolabıma bırakıp bir kupa çay almak için Yıldız'ın yanına gidiyorum.
Beni görünce gülümsüyor ve elindeki küçük çikolatalardan birini bana veriyor.
"Yıldız,gördün mü!"
Yıldız her zamanki umursamaz tavrıyla konuşmaya başlıyor.
"Neyi,şu kara oğlanın Nisa ile flört ettiğini mi?"
Şaşkınlıkla yüzüne bakıyorum.Ne dedi o?
Bir küp şeker alarak yüzüne bakıyorum ve,"Yoo,o sadece benimle konuşuyor."
Yıldız kahkaha atıyor ve bizim kara oğlan Semih hariç herkes bize bakıyor,-ve evet o Nisa da bakmadı.-Yıldız etrafa bakıyor ve onlara salak bir gülümsemeyle önünüze dönün anlamında bir işaret yapıyor.
Yüzüme bakarak sessiz ama komik bir sesle,"Ne, Esin aşkım salak mısın sen?
Adam senle gram ilgilenmiyor.Yakışıklı makışıklı ama baksana Nisa onun etrafında dört dönüyor."
Yüzüne salak bir bakış atarak söyleniyorum,"Üff!"
"Bu sıralar herkes şu yeni gelen tenisçi adamı konuşuyor,amma da yakışıklı!"
E bu adam göz göre göre beni aldatıyor,şuna bak kıza nasıl da sırnaşıyor!
"Hey! Buraya bakıyor musun sen?"
"Hı hı..."
"Aynen aynen,neyse sen adamı izlemeye devam et ben gidiyorum benimkinin yanına."***
Çantamı alarak binadan çıktım.Hava bugün çok soğuktu ve ben ne atkımı almıştım ne beremi...
Montumun ceplerine ellerimi sokarak beklemeye başladım.Neyi beklediğimi soracaksınız,araba;özel arabamızı...
Ailem fazlasıyla zengin ama ben hiçbir zaman kendimi bu zenginliğe kaptırarak burnu 10 karış havada o kızlara benzemedim.Kendi ayaklarımın üzerinde durmaya çalıştım,çabaladım.Ailemin 'sen okuma kızım bizim paramız sana yeter' sözlerine kulak asmadım.Özel ilkokul,özel ortaokul,özel lise derken üniversite çağım da yaklaşmıştı.Ben sporla veya yoga ile ilgilenmek istiyordum.İlk başta antrenör olmak istesemde sonradan fitness eğitmeni olmaya karar verdim.Öyle böyle derken yogayı keşfettim ve burdayım işte...
Ben bunları anlatırken beni çoktan şoförümüz eve getirmişti.
Evin kapısından içeri girdiğimde babam her zamanki gibi telefonda önemli bir görüşme yapıyordu. Beni görünce tebessüm etti ve başıyla selam verdi. Ben de gülümseyip yukarı,odama çıktım.
Camımı açıp banyoya girdim.Yaklaşık yarım saat sonra banyodan çıktığımda üstüme giyinme odamdan bir eşofman ve sweatshirt geçirdim.Telefonumu da alıp yatağa oturdum.Sonra her akşam yaptığım rutin işimi yapmak için Instagram'da girdim.Semih'in hesabına bakmak!
Her akşam düzenli bir şekilde yaptığım tek iş buydu sanırım.Hipnoz olmuş bir şekilde fotoğraflarına bakarken bir mesaj geldi.Farketmeden mesaja tıkladım.
Olamaz,Semih'in mesajına girmiştim!
Korkarak mesajı okudum.
"Selam"
Ne yazmalıydım?
"Merhaba,nasılsın" yazdım ve ardından sildim.
"Tünaydın." İyi geceler yazman daha mantıklı olurdu ya.
En sonunda aynı şekilde ben de 'selam' yazdım,yada yazamadım.
"Seljam"
"Seltam"
"Selam"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TENİS TOPU /YARI TEXTİNG
Teen Fiction"Bu sıralar herkes şu yeni gelen tenisçi adamı konuşuyor,amma da yakışıklı!"