Aklımda Bir Sen +18

Emir büyük yerden

Aynada gördüğüm aksime baktım. Bu yeni aldığım elbise üzerimde harika duruyordu. Etek boyu diz kapağımın bir tık üzerinde, tek kollu, diğer tarafta kol yerine basamak şeklinde üç zincir ile elbiseye askı sağlanmış, beyaz renkte harika bir parçaydı. Saçlarımı düzleştirip arkaya doğru taradım. Hafif, daha doğal duracak bir makyaj yaptım. Son olarak siyah ayakkabı çanta seçimimi yaptım. Hava sıcak olduğu için kaban kullanmayacaktım.

Bugünün önemi : Tamer amcanın bugün geliyor oluşuydu. Açıkcası onu gerçekten çok özlemiştim. Birlikte çalıştığımız zamanlar baba kız gibi sıkı fıkıydık. Bana hep kol kanat gerer, bir sıkıntım olduğunda ilk o yardımıma koşardı.

Bu heyecanla evden apar topar çıktım. Sitenin otoparkına inerek arabama ulaştım. Rang Rover kullanıyordum fakat Mercedes G serisi ile değiştirmeli miyim diye son zamanlarda düşünmüyor değildim. Bu konuyu daha sonra tekrar düşünecektim ama şimdi buna kafa yoramazdımmm.

Acaba giderken bir yere uğrayıp Tamer amcaya hediye mi alsam ?

Onun ev sevdiği tatlılardan hangisini alacağıma karar veremeyip biraz biraz hepsinden paketlettim. Çünkü tatlıya çok düşkün bir adamdı. Hatta ben bir zamanlar onun şeker hastası olduğunu düşünmüştüm ama turp gibiydi.

Şirkete geldiğimde yüzümde kocaman bir gülümseme ile asansöre bindim, oradakilere selam verdim. Kendi katıma geldiğimde, katta kimsenin olmayışını fırsat bilip odama kadar bale yapar gibi döne döne ilerledim.

"İdil Hanım..."

"Aa, günaydın Betül."

"Sizede günaydın efendim. Çok mutlu gözüküyorsunuz."

"Tamer amcam geliyo daha ne olsun yaa."

"Haklısınız, günlük rapor geçmem gerekirse, özellikle bu güne iş bırakmadığınızdan dolayı sadece bir tane katılımınızın zorunlu olduğu toplanız var."

"Ben toplantı falan ayarlamadım ki."

"Rıfat Bey özellikle belirtti efendim. Toplantıya katılmak size bir şeyler katacakmış."

"Stajyer miymişim ben ? Bu adamı bir kaşık suda boğmalı !"

Sesim biraz yüksek çıkmıştı..

"Kimi boğuyorsun yine deli kız ?"

Bu tanıdık ses kulağıma dolarken heyecanla arkamı döndüm. Tamer amcayı görünce koşarak yanına gidip sarıldım.

"Çok özlemişim. Niye haber vermedin, havaalanından almaya gelirdim ben seni."

"Bende özledim.Haber verecektim de benim oğlan Rıfat ille de ben alırım dedi."

Tam bu sırada Rıfat yanımıza geldi. İyi insan lafının üzerine gelirmiş diyeceğim de tutarsız kalacak söz.

" Olsun bakalım, sen geldin ya o da bana yeter. Gel odama geçelim de neler yaptın bana anlat."

Rıfat sahte bir öksürükle araya girdi.
"Baba, odamda konuşmamız gerekenler vardı ya hani.."

"Hım, evet. İdil kızım ben önce şu keretaya bakayım. Benim yokluğumda neler yapmış, batırmış mı çıkarmış mı ?"

"Tabi, sen nasıl istersen. Biz sonra konuşuruz."

Onlar yanımdan ayrılırken Rıfat adeta Tamer amcayı odasına almayı başardığı için zafer kazanmış gibiydi.

Aramızda bir de bunu yarışı mı olacaktı ? Başka işi yok muydu bu adamın ? Hep bana karşıt düşecek şeyler buluyor ve uyguluyordu.

Odama döndüm. Bugüne iş koymamıştım ama bu vakitte boş durmak istemedim. Yarın için ayarladığım işler arasında seçim yapmak üzereyken telefonum çaldı.
Arayan ise Giray'dı...