EGOİST

Biraz fazla içtim galiba..

Arabada son ses müzik dinleyerek bara gelmiştik. Henüz barın kapısındayken ağır bir sigara kokusu ve kulaklarımı kapam
ama neden olacak kadar yüksek müzik sesi geliyordu. O anda vazgeçmiştim. Tam arkamı dönüp gidecekken kas yığınıyla çarpıştım. Gözlerimi hafifçe yukarı kaldırdığımda Buğra bana şaşırmış bir şekilde bakıyordu.
" Bu kadar çabuk mu vazgeçiyorsun sevgilim?"
Diyerek elini uzatmıştı. Haklı olduğunu farkettiğimde gülümseyerek elini tuttum.
İçeri girdiğimizde sigara kokusu hafiflemiş, müzik sesi azalmıştı.
Yada hayır ya ben ortama alışmıştım galiba.
İçeri girdiğimde yanılmak istediğim konu karşımda öylece duruyordu. İki kişilik koltukta Emre ve fahişeleri oturuyordu. Daha doğrusu biri Emrenin yanında diğeri ise kucağında oturuyordu.
Tabiki sadece sohbet ediyorlardı.

""Saçmalama yazar herkes ne yaptıklarını biliyor.. Muck Eylül.""

Tamam itiraf ediyorum kız Emrenin ağzının içinde sohbet ediyordu. Diğer kızı söylemiyorum bile.
Bizde Buğrayla onların tam gören barmenin önündeki tekli oturacaklara oturduk.
Bir süre oraya bakmamak için kendime komut verdim. Bu süre o iğrenç şeyden sayısını bile hatırlamadığım kadar içtim. Buğra her defasında elimden almaya çalışsada plânı bozmakla tehdit ettim onu. Oda sonunda pes edip içtiklerime karışmamaya başladı.
Gözlerim Emrenin oturduğu koltuğa kaydı.
Ne! Emre orda yoktu.
"E-emre nereye gitti?"
Diye sordum Buğra ya
" Buranın üst katları boş odalarla dolu. Fahişeleriyle o odalardan birindedir"
Dediğinde gözlerim dolmaya başlamıştı. Neden ağlıyordum bilmiyorum ama ağlıyordum işte.
Koşarak gösterdiği kapıdan yukarı katlara çıktım. Ne yaptığımı bilmeden tek tek bütün kapılardan giriyordum. Hayatımda görmediğim iğrenç sahnelere şahit olsamda Emreyi bulmaya kararlıydım. Sonunda Emreyi bulmuştum ama bu sefer yanılıyordum. Emre tek başına yatağında uzanıyordu. Gözlerini diktiği tavandan yavaşca bana doğru çevirdi.
" Bende seni bekliyordum. "
Diyerek ayağa kalktı ve yavaşca bana doğru gelmeye başladı. Bende geri geri giderken sonunda kendi ellerimle kapattığım kapıya çarptım. Emre bana daha da yaklaştı ve dudaklarımı önce yavaşca sonra daha da yoğunlaşarak öpmeye başladı.
Sonra elini belime daha sonra daha da altlara inerek beni tek hamlede kucagına aldı. Sonra öpmesini devam ettirerek beni yatağa yatırdı.
Hayır Eylül bu kadar basit bir kız olmamalısın dedi iç sesim. Dudaklarımdan
" Emre lütfen yapma ,"
Cümlesi çıkmıştı. Ben bile zor duymuştum. Emrenin duymuş olmasını umuyordum.
Emre beni öpmeyi bırakmış gözlerime öylece bakıyordu. Yakından gözlerinin daha güzel olduğunu farkettim. Ama hatırladığım son şey bu olmuştu. O anda etrafım kararmaya başlamıştı. Daha önce hiç içmeyen bir kız bu kadar içerse böyle olur işte. Evet orda öylece uyuyakalmıştım.

******

Sabah uyandığımda başım çatlamak üzereydi. Allahım bu ne biçim ağrı ya.
Ama gözlerimi açtığımda Cansunun odasındaki yataktaydım. Nasıl buraya geldiğim hakkında hiçbir fikrim yok.
Koşarak aşagıya indim.
" Beni kim buraya getirdi çabuk söyle Cansu!"
" Buğrayla Emre getirdi seni .. Kızım ne yaptın nasıl yaptın bilmiyorum ama onlar aynı sokakta bile yürümezken aynı arabaya nasıl bindirdin. Sen neymişsin be! " dedi pis pis sırıtarak. Ben ne yapmıştım ya. Sapığın tekiyle aynı odada uyuyakalmıştım. Ya bana birşey yapsaydı. Bunları düşünmek bile midemin bulanmasına neden oluyordu. Koşarak Cansunun odasındaki banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Aynaya baktığımda gözlerim dudaklarıma kaydı. Sanki herzamanki dudaklarımdan farklı görünüyorlardı bana. Ellerimi yavaşça dudaklarımda gezdirdim. İlk defa beni biri öpmüştü.
Dizilerde izlediğimde midemin bulanmasına neden olan o sahne şimdi bana garip bir mutluluk veriyordu.

Vote ve yorumlarınızı bekliyorum.
Size söz veriyorum diğer tüm bölümler yirmi sayfadan az olmayacak bu seferlik affedin..
Birde küçük bir şey isteyebilirmiyim.
Ben telefondan yazdığım için uygun bir kapam yapamadım sizden rica etsem bana kapak yapıp mesajdan atabilirmisiniz sizi çok seviyorum.. Muck muck :* :*