EGOİST

seni seviyorum pis sapık

Emrenin ağzından;

" Emre hadi laboratuvar odasından birkaç tüp ve masanın üzerindeki sıvıları getir"

O odaya gitmeyi hiç sevmiyorum. Ne zaman o odaya gitsem o gereksizi görmek zorunda kalıyorum. Onu gördüğüm yerde suratının ortasına geçirecem. Bu sefer kararlıyım. Böyle düşünerek iyice sinirlenmiştim. Elimi yumruk yaparak merdivenleri hızlıca çıktım.

Hayal görüyorum sanırım. Karşımda o p*ç Eylülün elini tutuyordu. Eylül ise ona gülümsüyordu. O benden başka kimsenin elini tutamazdı. Benden başka kimseye gülümseyemezdi.

Şuan o çocuğu öldürmemek için kendimi zor tutuyorum. Ama ne için dövecektim. Bana ' sen onun neyi oluyorsun ki ' dediğinde benim cevabım yoktu. O yüzden yanlarından öylece geçtim.

Gidip hocanın dediklerini alıp sınıfa geçtim. Ders o kadar sıkıcı geçmişti ki hocanın dediklerini grup arkadaşıma yaptırmıştım.
Ders bittiğinde herkes dışarı çıkmıştı. Ben hariç. Çünkü tam çıkacakken Kaan aradı. Kaanın telefonuni tam açmışken telefonum sinyal vermeye başladı. Bu sefer de Ozan arıyordu. Ozan alt sınıflardan bir çocuk. Benim gibi biri olmak istedigi icin bana yaranmaya çalışıyordu. Normalde telefonunu açmazdım ama bu sefer açtım.

" Alo Emre abi kapıda bir kız seni dinliyor. "

" Kız güzelmi "

" Abi pek senin tipin değil"

Dediğinde Eylül olduğunu anlamıştım. Şimdi sıra bendeydi. Bende telefon kapandığında hâla telefonla konuşuyormuş gibi yaptım.

' Evet kardeşim. Aynı barda ama bu sefer saat 11 de olsun. Hem bugün biraz yorgunum iki kız yeter bana '

Şuan bana küfürler savurduğunu tahmin edebiliyorum. Telefonu kapatıp kapıya doğru yavaşca yürüdüm. Şuan kapıdan uzaklaşması için zaman tanıyorum ona. Kapıdan çıktığımda koridordan çıkmak üzereydi. Arkasından bende koridordan çıkıp okulun arkasına geldim.

Kaanı arayıp neler yapması gerektiğini anlattım. O da beni anladığını söyleyip telefonu kapattı.

Son derse kadar Eylülü izledim. Bana her baktığında gözlerindeki tiksintiyi görebiliyordum. Bence bana her baktığında midesi bulanıyordu.

Son dersin zili çaldığında eve gittim. Babam çoğunlukla sevgilisiyle yurtdışında oluyor o yüzden evde kimse yoktu.

Bende bir duş alıp kıyafetlerimi giydim.
Daha sonra aklımda birkaç iş vardı o yüzden bara erken gittim.

Plânımın bir parçası olan odayı ayarladım. Eylülün beni aramak için odaları gezeceğini bildiğim için son odayı tercih ettim. Ben isteyene kadar bu odaya hiç kimse giremeyecekti.

Saat 11 e birkaç dakika vardı. Kaan da yanında iki kızla yanıma geldi. Biz odalara doğru gittiğimizde kızlar yanımdan ayrılıp beni yanlız bırakacaklardı.

Saat 11 olduğunda Eylülle o çocuk el ele bara girdiler. Eylül yüzünü asmıştı. Sanırım ilk defa bara geliyordu. İlk geldiğinde gözlerini benim üzerimde biraz gezdirdi. Ondan sonra oturaklara oturup benim bile ilk kadehte sarhoş olacagım ickiyi istedi. Ben şaşırmış gözlerle ona bakarken o bana hiç bakmamıştı. Birkaç dakikada onlarca kadehi bitirmişti bile.

Bende zamanı geldiğini anlayıp odalara doğru yürümeye başladım. Daha merdivenlere adımımı atmıştım ki kızlar yanağımdan sulu öpücük kondurup yanımdan gittiler. Tamam itiraf ediyorum. İlk defa kızların beni öpmesinden midem bulanmıştı.

Odaya çıkıp öylece yatağa uzandım. Aklımda olan tek şey agzımdan çıkan sözü tutmaktı. Çünkü ona bir daha Buğrayla görürsem kaldığım işi bitiririm demiştim. Ona asla unutamayacağı bir gece yaşatacaktım. Zaten fazlasıyla sarhoştu. Zaten sarhoş olmasa bile bana karşı koyabilecek güçte değildi.

Tavana bakarak öylece düşüncelere dalmıştım. Kapının açılma sesini duyunca onun geldiğini anladım. Tavana bakmayı bırakıp ona bir süre baktım. Gerçekten farklı görünüyordu. Bara girdiğinde hiç dikkat etmemiştim ama okulda laf attığım örgülü kızla arasında büyük fark vardı. Bir süre onu inceledikten sonra buraya gelme sebebimi hatırlayıp ona doğru yavaşça yürümeye başladım.

O da geri geri gitmeye başladı ama kapıya geldiğinde kaçacak yeri kalmamıştı.
Ona daha da yaklaşıp direk dudaklarını öpmeye başladım. Beni itip küfürler savurmasını bekliyordum ama öyle olmadı.
Bana acemice karsılık veriyordu. Kızların nasıl olduğunu bilmesem ilk defa öpüştüğünü sanacam.
Bana karsılık vermesinden güç alarak onu daha hızlı bir şekilde öpmeye başladım.
Bir süre sonra kalbimin teklediğini hissettim ama buna aldırmadım sonuçta ilk defa bir kızla beraber olmuyordum.
Hem o da kaç erkekle birlikte olmuştur sonuçta böyle giyindiğinde hiçbir erkek ona hayır diyemezdi.
Onu daha hızlı öperken bir yandan da kucağıma alıp yatağa götürmüştüm. Orda da öpmeye devam ediyordum. Ama ' Emre lütfen yapma' dedi ve öylece uyuyakalmıştı. O kadar masum duruyordu ki ona bunu yapınca kendimi suçlu hissedecektim.

O yüzden onu kucağıma alıp aşağıya indim. Evini bilmediğim için Buğrayı buldum. Bana  şaşkın gözlerle bakarken evinin adresini söylemesini istedim. O da bana söylemeyeceğini ve onun arabasıyla gidersek yolu tarif edeceğini söyledi.. Malesef kabul ettim. Arabayı ben sürdüm ve evlerinin önüne geldik. Kucağıma aldım ve kapıyı çaldım. Kapıyı Cansu açtı. Meraklı gözlerle bize bakıyordu. Ona yatağı göstermesini söyledim. Odaya yukarı çıkıp odayı gösterdi. Ben odayaya çıktığımda Cansu aşağıya inip Buğraya hesap soruyordu.

Odadaki yatağa yatırdım. Yanağına öpücük kondurdum. Sanırım uyanmaya başlaıyordu. Birkaç şey mırıldandı. Yanağından bir kere daha öpecekken bana doğru döndü ve dudaklarından öpmeme neden oldu tam arkamı dönüp çıkacakken fısıltıdan farksız bir ses duydum.
" Seni seviyorum pis sapık"
Ona doğru döndüğümde çoktan uykuya dalmıştı. Buna aldırmamaya çalıştım. Çünkü muhtemelen sabah bunu hatırlamayacaktı ve bence bunu o kadar içtiği için söylemişti.
Aşağıya inip kimsenin yüzüne bakmadan evi terk ettim.

Yorum atan arkadaşlar için teşekkürler.
Hepinizi çok seviyorum ama yorum atan arkadaşlar benim için bir başka :)