Merhaba güzelim, yıllar sonra tekrar açtım defterini.
Üniversiteden mezun oldum, savcı oldum ve babanın hapse girmesini sağladım. Hakkını senin yokluğunda savundum güzelim. Sana yaşattıklarının yanında az kalsa bile bunu senin için yapabildiğime mutluyum.
Mezarını hiç yalnız bırakmıyorum, zaten bunun farkındasındır her hafta gelip saatlerce seninle konuşurken çiçeklerinle ilgilenmemden.
Üç tane kedi sahiplendim, isimlerini Soonie, Doongie ve Dori koydum.
Hep söz ediyorum onlara senden, babanız böyleydi, şöyle yapardı diye.Resmimizi bitirdim, o gün saatlerce ağladım biliyor musun, tutamadım kendimi. Yere çöktüm resmimize karşı, çığlık atarcasına ağladım sesim kaybolana kadar.
Fakat o resimden sonra bırakmadım çizimleri, yaşadığım evimde ayrı bir atölyem var. Bizim resimlerimizle dolu her köşesi, özellikle senle, yaşatan sensin o atölyeyi, tıpkı beni yaşatanın sen olduğu gibi.Başkalarını sev demiştin, yapamadım. Kalbimde senin sevginden başka bir şey yok benim, alamam başkasını senin evine.
Senin istediğin gibi hiç unutmadım, yaşattım hatta. İkimiz adına izler bırakıyorum yürüdüğüm sokaklarda, gittiğim yerlerde. Bir parçamsın ve böylece asla ölmeyeceksin ben hayatta olduğum sürece.
Seni çok seviyorum, sevmeye de devam edeceğim güzelim. Umarım olduğun yerde huzurlusundur, bu dünyada sahip olamadığın huzura orada kavuşmuşsundur.
Seni son nefesine kadar sevecek olan biricik sevgilin, Han Jisung.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Başarabilir miydik? |Minsung
FanfictionBir resim çizmeye başladım, içerisinde sen ve ben varız, birbirimizi sarmışız kollarımızla bu acımasız dünyada benliğimizi kaybetmemek için. Bir resme başladım, sonunu tamamlayabileceğimden emin olamadığım. Var mıydı o kadar zamanım? Biz gibi başlam...