Çok mu hastasın?

23 3 0
                                    

Bir kaç gündür evdeydim ve hiç haraket edemiyordum. Onun yüzünden! Her neyse şu anda da evimde yatakta yorgana sarılmış halsiz yatıyordum ve telefonumun durmadan mesej gelmesine bakmadan saate baktım saat 04:03 olmuş bile. Geçen sefer dayanılacak gibiydi ama bu sefer bütün vücudum ağrıyor. İçim çürümüş gibi sanki. Birden otelde konuştuklarımız aklıma geldi "Hangi sebeple beni seçtiniz " demiştim ona "Siz en görülmeye değer olanıydınız çünkü" demişti. Özel bir sebepten ötürü beni seçmemişse ,yine önemsız sebeplerle bir başkasını yerime koyabilir. Bir dahaki sefere benden ne ister bilemem ama zor durumda kalsam da elimde bir şey gelmez. Her seferinde böyle yatağa uzanıp kalmam mümkün değil....

Beni gerçek hayatta getiren kardeşimin sesiydi. "Abi çok mu hastasın? Büyükannem ateşin çıktığını söyleyince okuldan gelirken ilaç alayım dedim. Hâlâ ateşin var mı? Lapa da aldım ısıtayım ıster misin? Kaç gecedir sabahlıyorsun. Vücudun yorgun düştü sanırım." Bitmek bilmeyen lafları yüzünden ona bakış attım soyleyecekleri bitti mi diye "Çok kötü değilim endişelenme ." Gerçekten endişelenmiş görünüyordu. Sonra yine lafa girdi ama benim kulağıma uğultudan başkası duyulmuyordu. Bu şeye hemen alışmam gerek . Borcu kapatana kadar dayanmam gerek. Geçen sefer .... Çok ta kötü değildi hem.

Yazardan devam edecektir!

Bu gün de daha fazla yatakta kalamam diyerek Jimin dizi çekimi olacak oklan yere gelmişti ama şu an ortalıkta görünmüyordu. Çalışnlar ve menejeri Hoseok hyungu bile onu arıyordu. Çalışanların birisi akıl edip tualete bakmaya gitmişti. O sırada tualette ne olduğunu bilmeden.

Jackson Jimini sert bir şekilde kabin kapısına itti ve dibine kadar gelip " Senin gibi yüzsüz utanmaz piçler yüzünden ,bu sektör batıyor farkında mısın?." Dedi ve baş parmağıyla goğüsünün ortasına bastırmaya başladı ve. " Neden susuyorsun? Mereak ediyorum, kime verdin de beni zor durumda bırakıp bu rolü kapabildin? Ah yok ya da olan olmuş . Bana da ver. Aynen ,güzel fikir. Ben de öğreniyim sonra lazım olur." Diyerek gömleğını alttan tutup yukarı çekiyordu Jiminde " Sunbae ,..." Derken çalışanlardan birinşn sesi duyuldu. "Aktris Park Jimin oradamısınız?" . İkisi de aynı anda o tarafa döndü " Ah berebermişsiniz. Çekşme başlamak üzeriyiz . İşinizi görüp gelin hemen" dedi ve oradan uzaklaştı. Jacksonda ona bakıp sırıttı ve "İyi düşün " diyerek oradan uzaklaştı.

3 saat sonra.

Cekim bir okulda oluyordu ve yönetmen sürekli aynı şeyi tekrarlayıp duruyordu. Bu vaziyet herkesi sıkmıştı açıkçası. "Sahne 12. Tekrar! tekrar alalım. Çekim 5! Oyun! " Diye bağırıp duruyordu. "Kestik kestik Park Jimin bir gelsene". Sonunda yönetmen çağırmıştı. Sorun ne kimse anlamıyordu. Gayet güzel rol yaratıyordu oysaki Park Jimin. Çok da basitti aslında.
Öbür taraftaki Jackson dışında oyuncular Jimin'in rolünü begeniyorlardı her şey kusursuzdu.

Kız: sorun ne anlamıyorum. Çok basit bir sahne halbuki. Beklemek bile çok sıkıcı.

Jackson: yönetmen Kang Hyeong Gyu ile ilk iş calışman mı? Bu yönetmen rekabetçi ruhuyla ünlüdür. Ayrıca kendisinin en sevmediği tipler Park Jimin gibilerdir. Yüzü güzel diye sponsor bulup hiç emek olmadan güzel roller kapan oyunculardan bahsediyorum. Yönetmen sahneyi kesmeye devam ederse hata yapmaya devam edecek. Sonra kusur bulup bütün ekibin önünde azarlayacaktır.

z: ah çok yazık

Jackson: çeksin cezasını... Ben gidiyorum bu bitmeyecek gibi.

Diye kalkıp gitmişti.

Tefecilerden: (Sang Ho) tefecilerin başkanı. 

Masamda oturdukça düşünüyorum düşündükçe de sinirlerim bozuluyordu. Benden borç alan bu orospusun çocuklarından da  bir haber alamıyorum. Bu Park Jimin'in babası da ortalıkta gözükmüyor. Burcunun fayizini mi arttırsam? Bir anda gürül ile kapım açıldı içeriye yanımda  işe yaramaz çalışanlardan birisi geldi ve telefonun gözüme soka soka bir şeyler söylüyordu.
"Sang Ho ağabey, Sang Ho ağabey.... Bu! Bu o çocuk değil mi? Geçen sefer biri buna sponsor olmuştu. Dizi falan çekiyor  sanırım. " Dedi "Ver bakayım " Diye elinden aldım telefonu.  Haaa " Bizim Aktris Park  beni küçük gördü herhalde" Dedim  telefonu masaya koyup ağzımdaki izmirti izmirt dolu kaseye bastırarak söndürdüm. "Bu gidişle star falan olmasın? Ünlenmeden tadına falan baksaydık.  Haksız miyim ağabey " Diye yanımda kıkırdayıp duruyordu. " Saçmalamayı kes  ve babası buraya teşrif ettığınde şutlaşmak yerine cebini doldur adamın" Dedim " Emredersiniz efendim" Diye odadan çıktı. "Oğlunun hayrını görsün" Dedim

Onunla daha çok işimiz vardı anlaşılan. Demek ünlü oluyormuş bizim Park Jimin. O salak tatına bakamdık demişti onun da tadına yakın zamanda bakarız. Çok yakın zamanda  hemde.
.
.
.
      

Min Yoongi den
  Her zamanki masamda oturmuş dosyalarla uğraşıyordum ve karşımda yardımcım sekreter Bay Kim Namjoon bir şeyler anlatıyor bir taraftan imza atılacak dosyaları uzatıyordu. ".... geçen seferkinden bir farkı yok. Şimdiye kadar teyit edilenlere göre kalan tek kişi o gibi görünüyor." Dedi bu da bir toplantı sonrası bir şeylerdi. İşimi seviyordum yani aksatmadan yapıyordum boş yere izin falan istemiyordum. "Demek öyle " Diye dosyalardan gözümü almadan cevap verdim " Ayrıca..... Aktris Park Jimin için bu kadarının yapmanızın sebebi ona acıdığınz içinse eğer... " Diye başladığında " İşime karışmayın. Sizden istediklerimi yapmanız yeterli sekreter Kim. Bu çok mu zor sizin için? " Dedim. "Hayır. Özür dilerim." Diyerek eğildi. "Önümüzdeki hafta için bir randevu ayarlayın Aktris Park Jimin ile "  Dedim " Peki efendim" Dedi ve odadan çıktı.

Gerçekten ona acıdığım için mi yapıyordum bunları? Aslında başka bir sebebi vardı bunları yapmanın ama bunu kendisine söylemem lazım.Bir az daha sonra  tabii.

AKTRİS   yoonmin*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin