Aldığın kadarını vereceksin!

26 6 0
                                    

Arkadaşlar bu yönetmene bir isim bulamadım o yüzden yönetmen olarak kalacak. JK ve Tae ficden ayrıldı. RM ve J hope ficin sonuna kadar tutmayı düşünüyorum ve Jine gelirsek avukat olduğu için bir kere balki ismi geçecek.  İyi okumalar..... 💜💜💜💜💜💜💜

Yazardan devam ediyoruz...

Yönetmen oturmuş bilgisayar karşısına bir elinde telefon diğer elinde kahve.
Telefonda muhabir beyle konuşuyordu.

Yönetmen ⤵️

" Evet, benim muhabir Song. 
Önemli bir şey yok. Hakkımızda amma iyi makale yazmışsınız da ondan aradım.
Geçtimi bari eline bir şeyler. "

Muhabir ⤵️

Üzüyorsunuz ama beni başkanım.
Bir tek sizin için  mi yaptım sanki? Benim de çıkarım oldu sonuçta. Hem öncesinden size de borçluyum, ödemiş oldum.

Yönetmen⤵️
Öyle mi?  Bir ara yemek yiyelim o zaman?
Tamam tamam görüşürüz. Kapatmam lazım. İyi günler.

Telefonu kapattı ve masasına koydu. Önünde dikilen Jimin'e bakmaya başladı.
Jimin " Neden çağırmıştınız " Diye sordu.

"Benden bir şey gizlemiyorsun değil mi. "

" Anlamadım? "

"Bir sonraki projen. Oku. "  Diyerek önüne  iki üç liste koydu. Ve ellerini masaya koydu gözlerini de Jimin'e dikti. Şüpheci bi tavırla. Jimin elindekilere bakarken yönetmen:   " Dizinin ilk bölümleri güzel tepkiler aldı evet ama..... Hemen ardından böyle bir teklif gelmesi, çok tuhaf değil mi sence de?  Benden gizli gizli sponsorluk falan almıyorsun di mi? " Dediğinde Jimin şok içinde adama baktı. Ne diyordu böyle ne gizlisi ben bunu yeni görüyordum dedi içinden ve 

"Sponsorluk mu? "  Diye sordu Jimin ifadesiz suratla.

" Evet. Diziye girdiğin bu yana şüpheleniyordum zeten "

"Ben kimim ki? Sponsorum olsun? " Diyip yan bi gülüş attı. Yönetmen de kafasın kağıtlara çevirirken " Olur da teklif falan gelirse haber et mutlaka. Anlaşıldı mı? Açgözlülük edip bu işlere kendi basınla kalkışırsan büyük olay  çıkar.  Öyle kafana göre karar veremezsin. Anlaşıldı mı? " Dedi bir kaşın kaldırarak. " Anladım, sponsorluk almak dibi bir düşüncem yok zeren endişeniz olmasın. " Dedi Jimin de.

2 gün sonra...

Jiminden...

Yönetmenden aldığım kağıtları orda bakmıştım zeten 'Reklam modelliği'
Hakkında bir şeylerdi işte. Depozito 1.3 milyar won yazıyordu. Tesadüf falan olamazdı  bu kadarı.  Min Yoongi ne kadar biliyordu hakkımda? Geçen otelde söyleyememiştim. Ve mesajlaştığımızda da sölememişti.

" Yarın buluşalım sana bir şey vermem gerek. "   Diye mesaj atmıştı. Tamam diyip gittiğimde ağzım açık kalmıştı. Bu manyak bana ev almıştı dublex ev. Alt katta her şey vardı. Mutfak,  büyük salon, yemek masası, balkon, kış bahçesi, tuvalet banyo. Üst katta da bir banyo bir yatak odası vardı o da benim yatak odammış onun dediğine göre. Tabiki de kabul etmemiştim. Neyse... Bugün onu bir yere konuşmak için çağırmıştım o da beni o evde bekleyeceğini soylemişti. Aslınla çağırmak değil de uğramak istemiştim.

O evin kapısındaydım. O gelmişti içeride beni bekliyordu. Anahtarı bay Namjoondan almıştım bugün sabah. Kapıyı açtım girdim içeri doğru salona attım adımımı. Ordaydı koltukta oturmuş bir şeylerle ilgileniyordu sanırım elinde siyah tableti vardı çünkü. Bana bakmadan  söze girdi bende karşısında dikiliyordum.

" Ne oldu  bir sorun mu var? Görüşmek istedin. Güzel ev seçmeye çalıştım ama sevmedin galiba?  Sekreterimin dediğine göre kısa süreliğine uğramışsın"

" Ondan değil. Endişeleniyorum....... "

" Ben sana söylediğimi saniyordum. Sen kendini düşün "

Yine aynı lafları ediyordu. Kendini düşün kendine iyi bak  falan filan.

" Reklam projesine beni sen soktun değil mi? Bana ilk ulaştığın  gün anlamıştım zaten beni bir yere kadar araştırdığını."

Dedim ve iç geçirdim sonra devam ettim.

" Babamın borcunun çoğaldığını ben bile yeni öğrendim. Senin her şeyden haberin var herhalde? İlk defa sponsorluk alıyorum. Bunun böyle olması normal mi  bilmiyorum.  Belki sana gülünç gelecek ama  bugün buluşunca sana bu kadar düşünceli olmana gerek olmadığını söylemeyi planlıyordum. Teşekkür ederim ama bu kadarı fazla. " Dedim.

Elindeki tableti koltuğa bıraktı ve kalkıp dibimde bitti. Ve...

" Hani nazlanmayı bırakacaktın?
Sen yanlış anlamışsın. Ben senin maddi durumuna göre hareket etmedim hiç. Yatağıma girerken benden istediğin şey bu değil miydi en başında? "

Doğru söylüyordu. O kadar imkansizliğa rağmen bir de mızmızlanıyorum. Ne yapıyorum ben? Kendi ağzımla bile söylemedim ama hallolacak işte.  Gurur mu yapıyorum acaba? 


Bir anda çenemden tutup başımı kaldırdı. " İhtiyar takımı, sana döktüğüm paralara bakarak sözlerimde ciddi olup olmadığımı test edecek, sen görevini yap. Senin için yaptıklarımı olduğu gibi kabul et. Ne yaptıysam sen istiyorsun diye yaptım. "  Kafasını boynuma eğip kokumu içine çekti  ben de tutunacak yer aradım ve arkamdaki masaya tutundum. Üzerime eğildi ve kafasını kaldırdı. Göz göze geldiğimizde kıyafetimin içinden belimi okşuyordu. Ben ise kızarıyordum git gide. Sonra da " Vücudun hiç fena değil.  Bu yüzden yetersiz hissetmek gibi bir yanılgıya kapılma sakın. Ve ayrıca sıralaman yanlış. Ne kadar aldıysan o kadar vereceksin, verdiğin kadarını almayacaksın."

AKTRİS   yoonmin*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin