Büyük baba takipte

26 4 0
                                    

JİMİNDEN.....

  Arabadan indikten sonra  onların gitmesini beklemiştim....       Beni neden çağırdığını şimde anlıyordum. öğlen yemegine çağırmıştı  anlaşılan. Ve oflayarak mırıldandım "Öğle yemegi olduğunu bilseydim gitmezdim!"    Sonra aklıma gelen şeyle telefomunu cebimden çıkarttım.         " Ahh tabi yaa.   Biliyordum böyle olacağını " dıye mırıldandım. Zar zor izin isteyerek gelmiştim o da sağ olsun elli kere adamıştı.tam telefonu kapatıp cebime koyacağım sırada yine yonetmen arıyordu. İç geçirip cevapladım.  

"Alo"

"Neden açmıyorsun telefonu?  Ne işin vardı?" 

"Ah, şey ...... Telefonum kapandı sanırım."      İyi bir bahaneydi gerçekten.....

"Neyse o önemli değil.  çabuk şirkete gel. Gelebilirsin degıl mı?"      Dıyerek beni şaşırtmıştı gerçekten.

"Ne"     demekle yetinmiştim ki telefon suratıma  kapad. Ben de hızlı olarak yönetmeninin şirketıne vardım .      

YÖNETMENİNİ ŞİRKETİNDE

 Yömetmenin odasına girdiğim anda elime altın rengindeki dosyayı tutturmuştu  "Once bunu oku " dedi.        'Minidizi'     Adı da    'YAZ GÜNÜ HATIRASI'  yazıyordu.  Yönetmenim de benden gurur  duyarcasına iki elini iki omuzuma koyarak benı sarsmaya başladı ve bışeyler söylemeye başladı.  "Dedim sana. Ben insanı gözlerinden anlarım.  gayret gösrerirsen fark edilirsin demiştim sana!"  ben de "Peki"   dıyerek dosyayı incelemeye başlamıştım yönetmen de masaya yaslanarak bana gururla bakıyordu . Ha ha çok komik geliyordu şu an yönetmenım ilk kez bana gülümsüyordu. Hah cidden .    Sonra konuşmaya başlad.      " Yönetmen Kang hyeong gyu'yu tanıyorsun. 'DERIN SESSİZLİK' dizisinin yönetmeni. Bu seferki dizi için seni düşünmüş. Bizzat kendisi söyledi. Senden nasıl haberi oldu da teklif etti bilmiyorum ama, senaryoya şöyle bir göz attım, mutiş bir iş. Şimdiden söz ediliyor..........."     Demek bu kadar kolaymış..... Bir yıldır figüranlık için bir yerlerimi yırtıyordum.Diyerek düşündüm.    

 MİN YOONGİ'DEN ........

Akşam saat 9 civarında Aktör Park Jimini bir otelin yanına çağırıp beni beklemesini söylemiştim.Şu an ise Büyük babamın çağırmasıyla aylecek akşam yemeğine gelmiştim.  Masada 4 kişi vardı. Annem,   Babam,  Büyük babam ve ben.   Hizmetliler tabaklara servis yaptıktan sonra geri çekildiler ve büyük babam sessızliği bozarak lafa girdi.     

"Seni neden tekrar Kore'ye çağırdığımı biliyorsun, haksız mıyım?"   dedi.    ben de "Haklısınız "dedim kısaca.    Ağzıma bir lokma aldım o sırada, yine konuştu  annamle babam sesszizdi.                "Evlilik görüşmesine kadar oturup kalkmana dikkat et. laf söz getirme bana ." ben de "Laf söz derken" diyerek sırıtmıştım.  İki eliyle masaya sertçe vurup annemlerin irkilmesini sağlamıştı ve bana bağırmaya başladı.......       "Bir de bilmezlikten geliyorsun!  " dediğinde annem     "Şakanın sırasımı yahu....   başkanın sözünü iyi dinlemen gerek"   dedi ben de şaraptan yudumlarken   " Yemeğin başında şakalaşacak samimi ayle miydik ki biz?"      dediğim anda  büyük babam bağırmıştı   "MİN YOONGİ...... SENİ ......!!!!"     lafını bitirmesine izin vermeden   "Ne zaman desem diye düşünüyordum ben de.  Her şeyden haberdarsınız sanırım, dememe gerek yok öyleyse."    dedim.  pes etmeyen büyük babam yine söylenmeye başladı.....       "BÜYÜĞÜNE BAŞ MI KALDIRACAKSIN?      Yetti.     kısa sureli bir takılmaca senin gibi birisi ıçin kusura sayılmaz.   Aklını başına al ve bitir" direk son şu 'Bitir' kelimesini dışierini sıkarak söylemişti. Hemen ayağa kalkıp büyük babama döndüm ve     " Dikkate alırım tabi. Sayenızde afiyetle yedim. Ben kalkayım önden. Size  afıyet olsun." Diyerek evi terk etmiştim.  

AKTRİS   yoonmin*Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin