yaklaşık bir yıl aradan sonra merhaba ☠️
yks sürecim bitti ve sadece safe & sound'ı tamamlamak için buradayım, tabi eğer hâlâ siz buralardaysanız
lütfen bol bol yorum yapın ki devam edip etmeyeceğime karar verebileyim
iyi okumalar!
Pazartesi.
Biyoloji sınavı sisteme girilir girilmez koçun odasının önünde nöbete durmuş ve onu yakaladığım ilk an, notumu göstermiştim. Nihayet beni takıma geri almıştı, üstüne üstlük iki gün sonraki maçta oynatacağını da söylemişti. Keyfim yerindeydi anlayacağınız.Bir ay kadar ara verdiğim için diğerlerinden daha çok çalışmak zorundaydım. birkaç gündür okul çıkışı birkaç saat spor salonunda antrenman yapıyordum. Bugün de kalacaktım.
Soyunma odasında hızlıca üzerimi değiştirdikten sonra telefonumu cebime atıp spor salonuna girdim. Sevdiğim bir şarkıyı açıp hırkamı banka gelişigüzel fırlattım ve sesi fulleyip telefonu da üzerine bıraktım. Benden başka kimse yoktu nasıl olsa.
Ya da ben öyle sanıyordum.
Kafamı sol tarafa, topların olduğu sepete doğru çevirdiğimde Chaeyoung burada görmeyi beklediğim son kişi bile değildi. Şaşkınlıkla dudaklarım aralandı ve diyecek bir şey bulamadan öylece yüzüne baktım.
"Antrenmanlara dönmüşsün, sevindim." Kibarca gülümsediğinde aptal aptal bakmayı kesip başımla onayladım.
"Sınavdan geçtiğimi öğrenir öğrenmez buraya koştum. Sen neden buradasın?" Bir an sorduğum soru kulağıma çok kaba geldi ve düzeltme ihtiyacı hissettim. "Şaşırdım yani, ilk defa gördüm, beklemiyordum."
Sahanın tam ortasındaki duvarı, skor tablosunun altını işaret etti. "Şuradaki duvara okul logosunu çizmemi istediler. Okullar arası turnuvalardan önce yetişmesi gerekiyormuş."
"Neden öğrenciler uğraşıyor ki bununla?" Bir boyacı tutup halletmek varken okulun paradan kaçıp öğrencileri uğraştırmasını saçma buluyordum, her konuda böylelerdi.
"Yapabilecek olan var mı dediler, ben gönüllü oldum. Seviyorum böyle şeylerle uğraşmayı."
Anladığımı belirtircesine kafamı salladım ve topa dikkat edeceğimi söyledim. Zaten tek kişi olduğum için maç yapacak hâlim yoktu, hunileri dizip kendi kendime topu ayağımda gezdirecektim o kadar. Chaeyoung malzemelerini ayarlamaya başladığında ben de hunileri yere dizdim.
Bir süre top hakimiyeti üzerinde çalıştıktan sonra boyalara uzak olan kaleye şut atmaya geçtim. Birkaç saat boyunca birbirimizi rahatsız etmeden işimizi yaptık. Merdivene çıkıp yukarıları boyamaya başladığında o benden bunu istememiş olsa bile antrenmana ara verip merdiveni tuttum. Bir iki kez fırçayı elime verip bir yerleri boyamama izin verdi.
Akşama doğru iyice yorulduğumda üzerimi değiştirmeye gittim. Geri döndüğümde Chaeyoung son kısımları tamamlıyordu. Okulun sıkıcı logosunun etrafını kendi yorumuna göre süslemişti. Fenle ilgili şeyler, farklı spor dallarına ait eşyalar ve çiçeklerle süsleyip canlı renklere boyamıştı. Birkaç saat içerisinde nasıl hallettiğini anlayamamıştım bile.
Giyindiğimi gördüğünde, eşyalarını toplarken bana el salladı.
"Seni bekliyorum."
Tek kaşını kaldırdı. "Beni mi bekliyorsun? Gerek yok ki."
"Akşam oldu beraber yürürüz işte. Nasıl olsa aynı yere gidiyoruz."
"Gerçekten gerek yok, bekleme."
![](https://img.wattpad.com/cover/296170006-288-k297312.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
safe & sound, rosekook.
FanficTakımdan atılmamak uğruna kütüphanelerde sabahlayan Jeongguk, ona kayıp ajandasını teslim eden kızın neden bu kadar sessiz olduğunu merak eder.