【 16. Bölüm 】

135 12 53
                                    

Özet...
L.M

Melez genç Çilli'nin uzun zaman sonra tebessüm ettiğini görünce şaşırmış ve mutlu olmuştu. Hep gülmesini istiyordu, ağlamasını ve acı çekmesini değil... ve bu yüzden bunca zaman ona çektirdiği bütün bu acı için kendine karşı öfke doluydu.

Ne yapıp edip bu yaptıklarını telafi edecek ve Izuku'ya mutluluğunu geri verecekti... Ne olursa olsun...

_____________________________________

Shoto, Izuku'ya yaptıklarını aklında tartıp tartıp modunu gittikçe düşürürken dalgınlığından Izuku ve köpeği Alex'in tatlı anlarına çok şahit olamıyordu. Düşüncelerinin arasında sıkışıp kalmışken Izuku'nun ona feryat etmesiyle sıkıştığı yerden kurtulmuştu. 

"Shoto yardım et, al şu köpeği! Harbi yemeyi düşünüyor bu beni!"

Shoto kendine geldiğinde köpeği Alex'in Izuku'nun kucağına çıkmış yüzünü salya ile doldurduğunu görünce gülmeden edememişti. 

"Seni çok sevdi... Alex, in ordan!"

Alex sahibinin sözünü dinleyerek kuyruğunu sallaya sallaya Izuku'nun kucağından atlamış ve Shoto'nun yanına gelmişti. Shoto'ya tüylerini biraz sevdirdikten sonra onlardan uzaklaşmış, bahçenin bir köşesine fırlattığı oyuncak kemiği ile oynamaya başlamıştı.

O sırada ise Izuku, Shoto'nun güldüğünü duyunca kalakalmıştı. Çok şaşırmıştı, psikopat haline o kadar alışmıştı ki bu içten gülüşün ondan çıktığına inanamamıştı.

"Izuku? Sorun ne?"

"Ah.. hiç, hiçbir şey. Sadece, daha sık gülmelisin. Sana çok yakışıyor..."

Izuku'nun bu beklenmedik iltifatına karşılık olarak Shoto utanmış ve ne diyeceğini bilememişti. Bakışlarını kaçırarak;

"Aslında... Sen beni güldüren ilk ve tek kişisin. Ben senden önce gülemiyordum. Ağlayamıyordum bile. Duygularımı kaybetmiştim..."

Izuku yüzündeki salyaları masadaki kutudan aldığı ıslak mendille temizlerken Shoto'dan duyduğu bu sözler karşısında neler yaşadığını daha çok merak etmişti.

Neden bu koca evde tek başına yaşadığını ve ailesine ne olduğunu çok merak ediyordu. Onu tetiklemekten korkuyordu fakat yine de sormadan edememişti.

"Shoto... Ailene ne oldu? Sakıncası yoksa..."

Shoto'nun gözlerindeki ışık bu soruyu duyunca sönmüştü. Anıları bir bir gözlerinin önüne gelmişti. 

"Ailem... abim..."

Diye konuşmaya çalışmıştı ama sanki boğazında bir yumru varmış gibi sesini çıkaramamıştı. Zihninin her bir zerresini param parça eden tımarhaneyi -o ev ortamını- hatırlamak ona hiç ama hiç iyi gelmiyordu. Yavaştan geçmişi ve konuşamamanın verdiği çaresizlik ile titremeye başladığı an çilli genç hemen onu sakinleştirmek için atılmıştı.

"Tamam, tamam sakin ol. Ben hiçbir şey sormadım, tamam mı? Bunları konuşmayalım."

"Konuşmayalım... Çok kötüler..."

"Tamam, sorun yok. Bak, hava karardı. Artık içeri geçelim mi?"

Shoto başını kaldırıp gökyüzüne bakmıştı. Gerçekten de hava kararmıştı. Bulutlar vardı, yağmur yağacak gibiydi ve hava soğumuştu.

"Hasta olacaksın..."

Yavaşça içine girdiği karanlık duygulardan sıyrılmış ve ayağa kalkıp Izuku'yu kucağına almıştı. Ardından onunla beraber içeri geçmiş, kapıyı da arkasından kapatmıştı. 

'Seni Sevdiğim İçin' │ TodoDekuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin