Tessa hiçbir yaşam belirtisi göstermeden William'a bakıyordu. Hiç hareket etmemesi yüzünden endişelenmeye başlamıştı.
"Tessa? Sen iyimisin?"diye sordu ilgiyle. Tessa onun sesini duyunca girdiği transtan çıkıp bağırmaya başladı.
"Sen aklını mı kaçırdın!! Ne evlenmesinden bahsediyorsun? Sarhoşmusun yoksa?"diye sordu bir ümit. Ama William hiç olmadığı kadar ayıktı.
"Bak Tessa garip geliyor biliyorum ama önce dinle."dedi kibar bir şekilde. Ama Tessa sadece sert bir ifade ile yüzüne baktı. Will direk onun gözlerine bakıp çaresizce "Lütfen Tess." dedi sessizce mırıldanarak.
Tessa ise şaşkındı. Çünkü hem William ilk defa 'Lütfen' demişti hem de ilk defa ona 'Tess' diye hitap etmişti. Tessa bu şaşkınlıkla başını olumlu anlamda salladı. William ise gülümseyip onu kollarından tutup kalktığı yere geri oturttu.
Herşeyi başından itibaren anlattı. Anlaşmayı,evliliği,boşanmayı... Anlatmayı bitirdiğinde tepkisini ölçmek için Tessa'ya baktı. Tessa kararlı bir şekilde konuştu."Kesinlikle hayır. Yapacak daha önemli işlerim var."dedi.
"Bence tekrar düşünmelisin Tessa."diyerek konuşmaya dahil oldu Bayan Wesson. "Bize yardım edersen biz de sana yardım ederiz."dedi. Tessa onu anlamamıştı. "Annen."dedi ve sustu Bayan Wesson.
Tessa'nın gözleri istemsiz olarak büyüdü. "S-siz...nasıl?"diye sordu titrek sesiyle. Gerçekten anlamamıştı. Bunu nasıl bilebilirdiki? Bayan Wesson devam etti.
"İşe aldığım kişileri araştırırım. Sonuçta seni oğlumun evine işe aldım."dedi Bayan Wesson ve devam etti. "Annenin kalp hastası olduğunu biliyorum Tessa. Eğer bize yardım edersen bizde sana yardım ederiz."
"B-bu...nasıl?"diye sordu Tessa merakla. Gözleri dolmuştu.
"Eğer anlaşmayı kabul edersen annenin tüm masraflarını karşılarız."dedi ve Tessa'ya baktı.Tessa ise düşünmeye başladı.
Beth ise hala salonun girişinde sessizce bekliyordu. Şaşkındı. Merakla Tessa'ya bakıyordu.
Tessa bütün bunları kafasında tartıyordu. Eğer eğer evlenirse annesi iyileşebilirdi belki. Ama sahte de olsa William ile evli olacaktı. William ile.
"Tek bir şartım var."dedi. Üçüde merakla ona bakmaya başladı. Tessa dudaklarını ıslattı ve derin bir nefes aldı. "William bana dokunmayacak."dedi kararlılıkla. Azda olsa William'ı tanıyordu. Ve o biraz şeydi...çapkın.
"Tessa saçlama. Sana dokunmak gibi bir niyetim yok zaten."dedi William. Yalan da sayılmazdı. Evet Tessa'ya dokunmak istemediğinden değil sadece Tessa'ya hiç o şekilde bakmadığı içindi. Gerçek şu ki Tessa güzeldi William'a göre. Çok ama çok güzel. Sadece o şekilde düşünmemişti.
Tessa bunları duyduğu zaman üzülmüştü. 'O kadar mı çirkinim?'diye düşünmeden edemedi. Tessa kararını vermişti.
"Tamam. Kabul ediyorum."dedi.
Beth hemen olaya müdahale etti. "Kabul ettim de ne demek Thressa. Burda evlilikten bahsesiyoruz. Evlilik. Sahte bile olsa bu egoist,bencil,kendini bilmez kas yığını ile evleneceksin. Hayır. Müsade etmiyorum. Tessa gidiyoruz. Hadi."
"Müsade etmiyorummuş. O kabul ettikten sonra pek senlik bir durum yok. Hem kimsin sen? Tessa'nın avukatımısın? Hiç sanmıyorum. Ayrıca benim hakkımda bu şekilde konuşamazsın."dedi William ise. Salonunun ortasında daha önce hiç görmediği bir kız hem müstakbel(!) nişanlısını vazgeçirmeye çalışıyor hem de onun hakkında bu şekilde konuşuyordu.
"Ona böyle birşey yaptırmak için annesini kullanmanız çok..."
"Beth. Tamam."dedi Tessa.
"Ama...Tess..." diye itiraz edecekken Tessa Beth'i susturdu.
"Ben kabul ediyorum. Birşey olmayacak sonuçta. Alt tarafı bir süre evli kalıp boşanacağız."dedi Tessa tebessümü ile.
"Bu süre içinde bu evde kalmalısın Tessa. Büyükannemin anlamaması için."diyerek durumu açıkladı William.
"Peki ne zaman taşınmalıyım?"diye sordu Tessa.
"Yarın."dedi William.
Tessa başı ile onayladı. "Hadi Beth. Gidelim. Daha eşyalarımı toplamalıyız."dedi ve burukça gülümsedi Tessa. Beth başıyla onayldı ve dışarı çıktı. Tessa William'a bakıp gülümsedi ve o da Beth'in peşinden dışarı çıktı.
William ise tek birşeyde takılı kalmıştı. Tessa güldüğü zaman yanağında oluşan çukura.
************
Ertesi gün Tessa elinde valizi ile William'ın evinin önündeydi. Zile basıp beklemeye başladı. Kapı açılmayınca tekrar bastı. Bir süre daha bekledikten sonra içerden ayak sesleri duyuldu. Kapıyı üzerinde sadece eşofman altı olan ve yeni uyandığı çok belli olan William açtı.
"Tess?"dedi boğuk sesi ile William.
"Ş-şey..aaa...eşyalarımı yerleştirmek için gelmiştim."dedi Tessa. William başı ile onayladı ve içeri geçebilmesi için kenara çekildi.
"Hangi odada kalacağım?"diye sordu Tessa William'ın kaslı vücuduna bakmamaya çalışarak.
"Benim odamın yanındaki odada."dedi William ve Tessa'nın hafif pembeleşmiş yanaklarına baktı. Bu şekilde çok şey gözüküyordu....şirin.
Tessa birşey söylemeden iyi bildiği evin merdivenlerinden çıkmaya başladı. William ise onu takip edip odasına girdi.
Tessa odaya girip giysilerini dolaba yerleştirmeye başladı. Tüm giysileri yerleştirdikten sonra valizi dolabın üzerine yerleştirmek için sandalyeye çıktı. Tam yerleştirecekken sandalyenin ayağı kaydı ve Tessa elindeki valizi düşürüp dengesin sağlamaya çalıştı.
William gömleğini giyerken yan odadan gelen ses ile panikleyip gömleğin düğmelerini bile iliklemeden yan odaya koştu. Tam düşecekken Tessa'yı belinden yakaladı.
Tessa yere düşmeyi beklerken sert ama bir o kadar da yumuşak bir şeye çarptı. Eliyle çarptığı şeyi yokladı. William onun dokunuşu ile nefesini tuttu. Bu bir bedendi. Tessa korkuyla yumduğu gözlerini açıp bakışlarını yukarı kaldırıp William ile göz göze geldiler.
William daha önce onun gözlerine bakmadığı için çoktan pişman olmuştu bile. Kahverenginin açık tonunda kaybolduğunu hissetti. Bir anlığına Tessa'nın pembe dudaklarına kaydı gözleri. Kapının sesini duyunca ayrılmak zorunda kaldılar.
Tessa al al olmuş yanakları ile koşarak aşağıya inip kapıyı açtı. Karşısında 60'lı yaşlarında bir kadın, kadının yanında ise Bayan Wesson vardı. Tessa tam ağzını açacakken omuzunda hissettiği el yüzünden sustu.
"Hoşgeldin büyükanne."