Tessa yanında William, karşısında Bayan Wesson ve tanımadığı fazla kibirli ve sürekli William'a sarkan bir kız ve Büyükanne Wesson ile bir masada oturmuş yemek yiyip sorulan soruları cevaplıyordu. Yalız masadaki onun için yabancı olan kızdan pek hazzetmemişti. Kız onlar geldiklerinde el ele olduklarına-sadece rol icabı-bakmadan William'ın boynuna atlamış ve yanağına kocaman bir öpücük kondurmuştu. Tessa itiraf etmeliydi. Kıskanmıştı. Bu yüzden asık bir suratla oturuyordu masada.
"Ee Tessa ailen nasıl?"diye sordu Barbara ilgi ile. Tessa ağzındaki lokmayı yuttu ve cevap verdi.
"İyiler. William ile onlara yemeğe gideceğiz."diyerek gülümsedi. Barbara gülümsedi ve yemeğine geri döndü.
"William. Gecen yıl yalnız gittiğimiz kamp gezisini hatırlıyormusun?"diye sordu isminin Tiffany olduğunu öğrendiği kız cilveli bir şekilde. Tessa başını yemekten kaldırıp William'a baktı.
William ise gereksiz yere telaşlanmıştı. Sahte bir şekilde gülümsedi ve cevap verdi.
"Yalnız değildik Tiffany. Becky ve Eddie de bizimleydi."dedi durumu kurtarmak için. Tiffany ise bu duruma bozulmuştu.
"Ahh. Doğru."dedi ve yemeğine döndü. Tessa bu kızdan hoşlanmamıştı. Sahte de olsa şuan William'ın sözlüsü idi deği mi? Peki bu kızın derdi ne diye düşünmeden edemedi.
William Tessa'ya baktı. Yanakları kızarmıştı. 'Büyük ihtimalle sinirden' diye düşündü. Açıkçası bu durum hoşuna gitmişti. İki kızın onun için kıskançlık yapması edepsizce egosunu tatmin etmişti. Üstelik bu kızlardan biri Tessa'ydı. Gülümsemesine engel olamadı.
Tessa William'a baktığında onun gülümsediğini gördü. Bu kızın ona kur yapması hoşuna gitmişti anlaşılan. Burnundan sinirli bir nefes verdi.
Yemeği bitirip tatlılara geçtiklerinde masada tatlı bir sohbette başlamıştı. William bu sohbete dahil değildi çünkü tatlısına gömülmekle meşkuldü. Kendininkini bitirince kaşığını her zaman yaptığı gibi Tessa'nın tatlısına uzattı. Tessa'nın tatlı sevmediğini biliyordu.
Tessa sohbete dalmışken tatlısına uzanan eli gördüğünde kaşığın tersi ile ele sertçe vurdu. Bu masadaki herkesi güldürsede William sinirli bir şekilde Tessa'ya bakıyordu. Tessa'nın durumu pek farklı değildi.
Kalkma vakti geldiğinde Tessa Bayan Wesson ve Büyükanne Wesson'a sarılırken Tiffany yine William'a ahtapot gibi yapışmıştı. Tessa buna gözlerini devirdi ve arabaya doğru ilerledi. William Tiffany'den ayrıldıktan sonra annesine ve büyükannesine sarıldı ve o da arabaya ilerledi. Yolculuk sessiz geçmişti. William yola odaklanmışken Tessa camdan dışarıya bakıyordu.
Eve geldiklerinde Tessa arabadan indi ve evin kapısını açıp içeri girdi. William da onu takip etti ve içeri girdi fakat kapıyı sert bir şekilde çarptı. Tessa bu hareketle yerinde zıplayıp ona döndü.
"Masada yaptığını açıklamak istermsin?"diye sordu sinirli bir şekilde. Kaşlarını kaldırarak ve bilmezlikten gelerek sordu.
"Neyi?" William çatık kaşlarını daha da çattı.
"Neden elime vurduğunu açıkla."diye bağırdı sinirle. Tessa da kaşlarını çattı.
"Sen de tatlımı yemeseydin."diye bağırdı oda. William bu ani çıkışla kaşlarını kaldırsada hemen tekrar çattı.
"İyi de sen tatlı sevmezsin ki. Ben bunu hep yaparım."diye bağırdı tekrar. "Sorun Tiffany'di. Değil mi?"diye sordu ukalaca gülerek.
"Ne alakası var?"diye sordu Tessa sinirle. William ukala gülüşünü daha da yaydı ve ellerini göğsünde birleştirdi.
"Kıskandın."dedi sinir eden bir ses tonuyla. Tessa ise biraz daha öfkelenmişti bunun karşısında.
"Kıskanmadım. Öfkelendim William. Sonuçta onun gözünde sözlüyüz öyle değil mi? Ama o bunu hiç umursamadan sana kur yaptı ve bu senin hoşuna gitti."dedi ellerini göğsünde birleştirerek.
"O benim arkadaşım."dedi William sakince. Pekte yalan sayılmazdı aslında.
"O zaman kendine daha edepli arkadaşlar bul."dedi aynı tonda Tessa. Ve ardından o buz gibi ses yankılandı salonda.
"Seni ilgilendiğini sanmıyorum."
Tessa kollarını çözdü ve direk William'ın gözlerine baktı.
"Haklısın üzgünüm."dedi ve hızlı adımlarla merdivenlerden çıkıp odasına girdi.
"Lanet olsun."diye mırıldandı William ve burun kemerini sıktı. Ardından o da odasına geçti.
