Patronum | Jeongbin |

8'

Balon patlasın yeter..

Bir süre boyunca bunun ne demek olduğunu düşünüp durdum.

Ardından elimdeki oyuncağa baktım, küçükken sürekli babam ile beraber bunun koleksiyonunu yapardık.

Oyuncağın nasıl çalıştığını hatırlamaya çalış Changbin!, belki bütün herşey bu oyuncağa bağlı! Hatırlaman gerek..

Jeongin'in o ilaç etkisinden çıkması bu oyuncağa bağlı olabilir mi?

Bunları düşünürken bir anda kapı açıldı ve önceden gelen kadın tekrar geldi.

"Kaç saat oldu sen gideli?"

Dedim kadına bakarak.

" Yaklaşık 3-4 saat oldu, şuan herkes uyuyor."

O kadar fazla zamandır düşünüyor muydum ben?!

Bir an aklıma kamera geldi, kameraya baktım ve önüme geri dönüp konuştum.

"Jeongin'i buradan çıkardınız mı?"

"Evet, o olmadan çıkmayacağınızı düşünerek çıkardık"

"Çabuk ol çıkart beni"

Kadın ellerimdeki kelepçeleri çıkartırken hâlâ oyuncağı düşünüyordum.

Hatırladığım kadarıyla oyuncak yarıya açılıyor ve içinden bir balon çıkıyordu.

Balon çıkıyordu..

İşte bu!

İçinden çıkan balonu patlatmam gerek!

Ellerimin açıldığını hissedince bileklerimi tutup ovuşturdum. O sırada kadın ayaklarındaki kelepçeleri çıkartıyordu.

"Teşekkürler"

Dedim ve kadını takip etmeye başladım.

Uzun koridorlardan geçtik ve birkaç merdiven çıktık.

En sonunda bir kapının önüne gelince kadın bir kart çıkartıp bana verdi.

"Bunu alın ve sağdan 3. Kapıya okutun. Oradan çıkış yapacaksınız. Çıktıktan sonra 3 sokak ileride bir araba sizi bekliyor. Araba siyah renkte ve plakasında CSE harfleri var.

Görüşmek üzere Seo Bey"

"Görüşmek üzere, herşey için teşekkürler"

"Ben sadece görevimi yaptım. Şimdi birileri uyanmadan gidin buradan"

Kafamı salladım ve koridorda koşmaya başladım. Koridor sonuna gelince sağa döndüm ve 3. Kapıya kartı okuttum.

Sonunda, bu lanet her tarafı beyaz olan yerden çıkıyordum.

Koştum ve bahçeden çıktım.

Biraz soluklandım ve etrafıma bakındım.

Tek bir yol olduğunu görünce yola doğru koşmaya başladım. Jeongin'i görebileceğim sonunda!

3 sokak koştuktan sonra durdum ve etrafa bakmaya başladım. Bir süre sonra bir araba yanıma geldi.

Araba siyah renkte ve plakasında CSE yazıyordu. Bunu görünce arabaya bindim ve yanımda oturan kişiye baktım.

Jeongin, ama uyuyor. Fazla ses çıkartmamam gerekiyor ama onu bir an önce uyandırıp ona kavuşmak istiyorum.

"Bana su verin lütfen"

Dedim ve önüme döndüm. Elime bir şişe su uzattılar.

Şişeyi alıp kucağıma koydum ve cebimden oyuncağı çıkarttım.

Oyuncağı açtım ve içindeki balonu aldım.

"Bana iğne benzeri bir şey verebilir misiniz? Herhangi keskin birşey"

Ön koltukta oturan adam yanına baktı ve birşey aldı. Büyük ihtimalle bir broş aldı.

Broş ile biraz uğraşıp bana uzattı. Broşta bulunan iğneyi çıkartıp bana vermişti.

İğneyi aldım ve balonu patlattım.

İçinden çıkan ilacı aldım ve oyuncağı kenara koydum.

Kucağımda duran su şişesini aldım ve kapağını açtım. İçine ilacı attım.

Jeongin'in boynuna kolumu doladım ve kafasını bana yaklaştırdım. Suyu alıp Jeongin'e içirdim ve yutmasını sağladım.

Suyu yuttuğuna emin olunca oturuşunu düzelttim ve yatırır şekle getirdim.

Kafasını kucağıma koydum ve saçları ile oynamaya başladım.

Sonunda sevgilim, sonunda hiçbir şey olmadan tekrar birlikteyiz.

Bu ilacı sana içirdiğim için özür dilerim sevgilim, belki beni bile unutacaksın ama o lanet ilacın etkisinden kurtulman gerekiyordu.

Merak etme sevgilim beni unutsan bile tekrar hatırlatacğım, hiç merak etme.

Güven bana artık bizi hiç kimse ayıramayacak, artık ne olursa olsun koruyacağım seni.

Vücuduna benden başkasının dokunmasına izin vermeyeceğim, seni güvende tutmak için herşeyi yapacağım.

Seni çok seviyorum sevgilim, özür dilerim.

🦊

Merhabalarrr,

Bu hikayeninde akışı biraz garip oldu ve herşeyi aceleye getirdim ama yapmam gereken proje ödevleri var.

Pazartesiye Yetiştirmem gerekiyor, ama sizide bölümsüz bırakmak istemiyorum bu yüzden şimdilik idare edebileceğiniz böyle küçük bir bölüm yazdım.

Pazartesiden sonra telafi amaçlı uzun bir bölüm yazmaya başlarım ve en yakın zamanda bölümü size atarım.

Şimdilik görüşmek üzere!